Bazi ülkeleri edebiyatlarinda çikan kitaplar kadar dergilerin de önemli yeri vardir. Bizim edebiyatimizda dergicilik olayi ancak Cumhuriyet Dönemi’nde hiz kazanmistir. Atatürk’ün Halkevleri açik oldugu zamanlarda hemen hemen bütün illerdeki Halkevleri dergi çikarmislardir. Halkevleri Genel Merkezi “ÜLKÜ” adli bir dergi çikariyordu. ÜLKÜ, cumhuriyetin bir simgesi, cumhuriyet kültürüne yön veren nitelikte bir dergiydi. Bu dergi köylere ulasmiyordu. Onun için ben ÜLKÜ’yü çiktigi zaman görmedim. Halkevleri 1950’de kapatildiktan çok sonra Ülkü Dergisi’nin eski sayilarindan bir ikisini görüp kitapligima koyabildim.
ÜLKÜ sevimli bir dergiydi. O zamanlar her cumhuriyet yurttasinin bir okuma ve ilerleme Ülküsü vardi. Dergi, insanlarimizin cumhuriyetin bu ülküsünü simgeliyordu. Ama asil ÜLKÜ, Yeni Türkiye ülküsü idi. Fakat Ülkü’ye es bir baska dergi daha vardi ki onun adi YENI ADAM idi. Yeni Adam’da, cumhuriyet insanini simgeliyordu. Dergiyi Prof. ve egitimci Ismayil Hakki Baltacioglu çikariyordu. Çok okunan, çok etkili bir dergiydi. Ismayil Hakki Baltacioglu’nu 1972 yilinda Ankara’da Yeni Halkevleri Kurultayinda taniyip görüsmüstüm. Etkili bir konusma üslubu vardi. Halkevci’ydi. Onun çikardigi Yeni Adam’a bir iki yazi yazdigimi hatirliyorum. Baltacioglu’nun “YENI EÄzITIM” PEDEGOJI adli kitaplarini da kitapligima koymus bulunuyorum.
1950 yillarinda YÜCEL ve VARLIK dergileri önde dergilerdi. Okuyuculari çoktu. Dergiler içerik yönüyle zengindi. Bu dergilerde de yazilarim çikiyordu. Yazarlik hayatimda ilk yazi ücretini (15 lira) YÜCEL Dergisinden almistim. Daha sonra bu dergilerden Yücel, Yeni Adam kapandilar, VARLIK bugün de yayin hayatini sürdürmektedir. Fakat bugünkü Varlik Dergisini okumuyorum. Eski Varlik Dergisini ariyorum. Varlik’i kaç yil okumussam tümünü ciltletmis, kitapligima koymusumdur. O yillarda Varlik kadar TÜRK DILI Dergisi de okudugumuz dergilerdendi. Dergiyi, Atatürk’ün kurdugu Türk Dil Kurumu çikariyordu. Çok dolgun bir dergiydi. Doyurucu yazilar çikiyordu. O da 1980 de benim okumayi biraktigim dergiler arasina girdi. Çünkü Cumhurbaskani Kenan Evren, Atatürk’ün mirasina el atmis, vasiyetini bozmus, bu dergiyi çikaran Türk Dil Kurumunu da kapatmisti. Bu Cumhurbaskani Atatürk diye diye Atatürk’ü bitirmis, Türk Islam Sentezi tartismalarina destek vermek suretiyle kendince Atatürkçülük yapmistir. Türkiyede Irticanin güçlenmesine göz yummustur.
Bu yillarda Prof. Orhan Burian ve Vedat Günyol’un çikardiklari YENI UFUKLAR dergisi okudugum dergilerin basinda geliyordu. Onlari da ciltletip kitapligima koymusumdur. Yeni Adam, Yücel Varlik, Türk Dili, Yeni Ufuklar cumhuriyet kültürünü yaratan dergilerdi. Atatürkçüler, cumhuriyetçiler, ögretmenler, aydinlar, kisaca ilerici kesimler bu dergileri okuyorlardi. Hem de bugünden daha çok okuyorlardi.
Bu dergilerin disinda okudugum baska dergiler de vardi. Hürriyet Gazetesi GÖSTERI, Milliyet Gazetesi SANAT OLAYI, dergilerini çikariyorlardi. Bu dergiler yaninda YENILIK, YENI ISTANBUL, ADAM SANAT benim kapanincaya kadar okudugum dergiler içindeydiler. Geçenlerde kitap bayiine ugradigimda GÖSTERI’nin çikmaya devam ettigini gördüm ve yeni biçimini incelemek için aldim. Bu adlarini andigim dergiler de kapanmislar, Edebiyat tarihinin konusu olmuslardir. Simdi ise okudugumuz yeni dergiler vardir. Yillardan beri “BILIM ve ÜTOPYA”, TÜRK EDEBIYATI, KITAPLIK, TOPLUMSAL TARIH, YÖRE okudugum ve abone oldugum dergilerdir. YÖRE arastirma yazilarimin çiktigi dergidir. Bunlara ek Edebiyat Elestiri, Sözcükler, Patika gibi dergileri de gözden geçiririm. Ama en çok üç ayda bir çikan BATI DOÄzU Dergisini okumadan edemiyorum. Kitap kalinliginda bir dergi. 1940’li yillarda Milli Egitim Bakanliginin çikardigi TERCÜME dergisini hatirlatiyor.
Bu yazi biraz sahsi oldu ama konuya deginmeme bizim KIRKSEDER yani Kirklareli Kültür Sanat ve Edebiyatçilar Dernegi Yönetim Kurulu Üyesi Savas Erdem’in çikarmakta oldugu CEP SANAT Dergisinin Kirklareli’nin en uzun ömürlü dergisi oldugunu söylemis olmasidir. Söyledigi dogrudur. Savas Erdem bu rekoru elinde tutan bir sair ve yazardir. Cep Sanat’i da okuyor ve orada da yaziyoruz. Galiba menzile böyle yaklasiyoruz, okuya okuya, ögrene ögrene yaslaniyoruz.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol