Dünyada insanların sayılmaları zor olmuştur. Sayımda ilgili bilgi noksanlığı, nüfus sayım sonuçlarının gizli tutulması, sayımda kadın-erkek farklarının sorun olması, kadınların sayımlarda dikkate alınmaması ülkelerin nüfus sayımlarını geciktirmiştir. Fakat buna rağmen yine de nüfus sayımları yapılmış, süreç bugünkü noktaya gelmiştir.
Bir bilgiye göre dünyada ilk nüfus sayımı, daha doğrusu "KELLE" sayımı 4500 yıl önce Mısır'da yapılmıştır. Sayım Mısır firavunlarının gözetimleri altında gerçekleşmiştir. Bilindiği üzere Mısır firavunları Tanrı Krallar'dır. Mısır piramitleri onların zamanında yapılmış, Anıt Mezarlar'dır. Fakat Firavunlar'ın astığı astık kestiği kestik olmalarına rağmen sayım yine de zor olmuştur. Romalılar nüfus sayımlarını Mısır'a nazaran daha ileri bilgiler ve araştırmalarla yapmışlardır. Roma İmparatoru Servio Tullo MÖ 600 yıllarında yaptırdığı bir nüfus sayımında malların da sayımını yaptırmıştır.
Mısır'ın, Roma'nın bu sayımlarının bir anlam ifade ettiğini gören Şehir Devletleri, mesela Atina, Vatandaşlık hakkına sahip olanların olmayanların tespiti amacıyla MÖ 377 yıllarında sayım yaptırmıştır. Avrupa ülkeleri ise nüfus sayımlarını 1600'lü yıllardan sonra yapmaya başlamışlardır.
Şüphesiz nüfus sayımı yapılması Osmanlı Devleti'ni de etkilemiştir. Nitekim 1350'li yıllara doğru bir sayım yapılmıştır. Kanuni Sultan Süleyman çıkardığı bir kanunla nüfus sayımının her yüzyılda bir yapılması şartını getirmiştir. Bu yasaya göre Osmanlılar'da ilk seçim 1831 yılında yapılıyor. Sayımla vergi verecekler, askere alınacaklar belli ediliyor. Bu nüfus sayımında kadınlar sayılmıyorlar. Kadınların sayılmaları 1844 yılında gerçekleşiyor.
Osmanlılar'da idari yapılanma 1856 Islahat Fermanı'nın ilanı ile başlamıştır. Nüfus işleri bundan sonra ele alınmış, 1870 yılında İlk Nüfus Dairesi kurulmuştur. Yanılmıyorsam Nüfus Müdürlüğü kurulduktan 10 yıl sonra yani 1880'li yılların başında kadınların sayılmadığı bir sayım yapılmış, sonuçları yıllar sonra açıklanmıştır.
Cumhuriyet Dönemi'ne gelindiğinde ilk sayımın 1927 yılında yapıldığı, sayılanlara bazı sorular yöneltildiği görülmüştür. Yanılmıyorsam sayımda nüfusumuz 13,5 milyon çıkmıştır. Çıkan nüfus sayısı genç Cumhuriyet için yeterli değildir. Fazla doğumu teşvik etmek gerekmiştir. Bu maksatla 6 çocuk doğuran aileden YOL VERGİSİ almaktan devlet vazgeçmiş, 12 çocuklu ailelere ikramiye verilmesine başlanmıştır. Türkiye'de bu sayımdan sonra 5 yılda sayım yapılmasına başlanmıştır. Son yıllarda ise sayımdan vazgeçilmiş başka bir yöntemle sayım yapılmaya başlanmıştır. Bugün itibariyle Türkiye'nin nüfusu 75 milyondur.
Bir ülkenin en büyük zenginliği nüfusudur. Ancak bir şartla zenginliğidir, sağlıklı ve nitelikli, eğitimli olacaktır. Bu vasıflara, bu güzelliklere sahip olmayan bir ülke nüfusunun fazla olması fazla bir anlam ifade etmemekte, KURU KALABALIK kabul edilmektedir. Tabii nüfusun ülkenin büyüklüğü ile orantılı olması gözden ırak değildir.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol