“Ne mutlu bize”

"Marmaray görülmeye değer bir proje. 1856 yılında ilk demiryolu yapılmış. Türkiye'nin bağımsızlık mücadelesi için demiryolları önemli. 1946 yılında da ne yazık ki demiryolları terk edilmiş. Karayolları öncelik almaya başlamış. Biz 12 yıllık dönemimizde demiryollarına önem verdik. 100 yıldır bakımları yapılmamış demiryollarını bakımlarını yaptık. Demiryolu konusunda istediğimiz noktaya 2023 yılında demiryollarının ayağa kalktığını gördüğümüzde ulaşacağız. 14 büyükşehrimiz hızlı trenle buluşacak. İstanbul’umuza 3’ncü köprü, 3’ncü havaalanı ile Kırklareli kazanacak, Türkiye kazanacak. Ne mutlu bizlere, ne mutlu bu günleri gören sizlere, ceddimizin hayallerini torunları gerçekleştirdi. Büyümeye devam edceğiz.” Sözleri ile Türkiye’nin en batısı Kırklareli’den, tüm yurda seslenen Yıldırım, sancılı dönemde canı yanan 77 Milyon Ülke insanının yüreğine su serpti

Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Eski Bakanı, AK Parti İzmir Milletvekili ve Partisinin Genel Başkan Başdanışmanı  Binali Yıldırım, Kırklareli üniversitesine ait olan Kayalı Kampusunde öğrencilerle, 2013 – 2014 Eğitim yılının başında bitirilen konferans salonunda buluştu. Adının verdildiği yerleşke içindeki Caddeden geçmeden önce Kırklareli Valisi Mustafa Yaman’ı makamında ziyaret eden Yıldırım, AK Parti İl Binasındada, İstifası gündemde olan  AK Parti İl Teşkilatı ilr bir araya geldi.

AK Parti İstanbul Milletvekili Gülay Dalyan, RTÜK Başkanı Prof.Dr. Davut Dursun ve Ulaştırma Bakanlığı Müsteşarı M. Habib Soluk’'unda eşlik ettigi, “Türkiye’de Ulaşım ve İletişimin dünü bugünü, Türkiye’de Görsel ve İşitsel Yayıncılık” isimli konferansa Kırklareli Valisi Mustafa Yaman, Jandarma Alay Komutanı Ömer Lütfü Mor, Kırklareli Üniversitesi Rekötürü Mustafa Aykaç, Kırklareli İl Milli Eğitim Müdürü İbrahim Korkmaz, Kırklareli İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Ziya Eser ile birlikte bircok kurum Müdürü katılım gösterdi.

“Unutmayacağız, unutturmayacağız.” Diyen Aykaç duygusal anlar yaşayarak, Kayalı Kampus içerisindeki Binali Yıldırım Caddesini işaret etti

Kırklareli üniversitesi Rektörü Mustafa Aykaç konfetans öncesi Yıldırım'a Bakanlık sürecinde Kayalı Kampusu için yaptıklarından dolayı teşekkür etti. Aykaç konuşmasında, “Kırklareli Üniveristesi olarak Kayalı Kampusune geçerken ciddi sıkıntılar ve eksikliklerle baş etmemiz gerekti. Bunlar ile mücadelemizde bizlerin yanında olan isimleri unutmamız mümkün değil. Elektirik, su gibi genel ihtiyaçların dışında, olmazssa olmazımız YOL konusunda, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı olduğu süre içerisinde yanımızda yer alan Binali Yıldırım’a huzurlarınızda bir kez daha teşekkür ediyorum. Ayrıca Müsteşar M. Habib Soluk’a ve emeği geçen herkese, hem Kırklareli Üniversitesi hemde kendi şahsım adına şükranlarımı sunuyorum. Zaten Kayalı Kampusu içerisindeki ana yola Binali Yıldırım, diğer yola ise Müsteşarımızın ismini verdik. Bu şekilde bir unutulmazıda armağan etmiş olduk.”dedi.

Daha sonra RTÜK Başkanı Prof.Dr. Davut Dursun, konferansın  “Türkiye’de Görsel ve İşitsel Yayıncılık” isimli bölümünün sunumunu yaptı. Dursun, "Türkiye'nin şu anki mevut durumuna bakıldığı zaman son derece zengin, renkli, çoğulcu bir radyo televizyon yayıncılık sistemiyle karşı karşıya olduğumuzu ifade edebilirim" dedi.

RTÜK Başkanı Prof. Dr. Davut Dursun’da yerleşkede ilk yıllarını geçiren öğrencilere, uzman olduğu konu hakkında detaylı bilgiler verdi

Türkiye'de karasal yayının giderek azaldığını söyleyen, ve on yıl önce karasaldan yayın alan izleyici oranı yüzde 50 iken bugün kimilerine göre yüzde 10, yüzde 20 ve yüzde 30 gibi spekülatif oranların karşılarına çıktığını belirten Dursun, vatandaşların uydudan çok çeşitli yayın alabildiklerini vurguladı. Uydunun vatandaşlar tarafından tercih edildiğine dikkati çeken Dursun, şöyle konuştu:  "Son yıllarda bir türlü frekansların tahsisinde ihalelerin gerçekleştirilmemiş olması, izleyici karasaldan uzaklaştırıyor, uyduya doğru yönlendiriyor. Türkiye'nin şu anki mevut durumuna bakıldığı zaman son derece zengin, renkli, çoğulcu bir radyo televizyon yayıncılık sistemi ile karşı karşıya olduğumuzu ifade edebilirim. Türkiye'de mevcut olan görsel işitsel, medya sisteminin son derece renkli ve çoğulcu bir yapıya sahip olduğunu görebiliriz.”

Dursun, medya sektöründeki sermaye yapısında yabancı ve yerli sermayenin etkili olduğunu vurguladı. 2011'e bir yayın kuruluşuna yüzde 25 oranında yabancı sermaye ortak olabilirken, 2011 yılında yapılan yasal değişiklik ile bu oranın yüzde 50'ye çıktığını aktaran Dursun, şöyle devam etti: "Bu doğrudan ortaklık. Dolaylı ortaklık konusunda ise herhangi bir sınır söz konusu değil. Yüzde 100'üne yabancı olma imkanı var. Unutmamak gerekir bu parlamentoda ve parlamento dışında da çok tartışılıyor. Görsel işitsel medya sektörü sınır aşan özelliğe sahip. O nedenle yabancı sermayenin kolay girebileceği bir alan olarak gözüküyor. Ne var ki bir takım gerekçelerle yabancı sermayenin yüzde 100 olarak girmesine müsaade edilmeyebiliyor. Türkiye'nin Avrupa Birliğine tam üyeliğinin gerçekleşmesi durumunda zaten bu alanda da yüzde 100 yabancı sermayeye izin verileceğini hatırlatmak isterim. Dolayısıyla şu anda yüzde 50 sınır tam üyelik gerçekleşene kadar söz konusu."

TRT dışında özel yayın kuruluşlarının temel kaynağının reklam olduğunu vurgulayan Dursun, TRT'nin kamu televizyonu olması kapsamında elektrik faturalarının yüzde 2'sinden sağladığı gelirle yayın yaptığını anımsattı. TRT'nin finansal sıkıntısının söz konusu olmadığını belirten Dursun, konuşmasını, "Özel televizyonların ayakta durabilmesi ancak reklama bağlıdır. Türkiye'deki reklam pastasına bakıldığı zaman bu reklam pastasının yüzde 57'ye yakın kısmı televizyon tarafından, yüzde 2'si radyo tarafından alınıyor. 2013 yılı itibariyle reklam pastasından televizyonların aldığı pay 3 milyar lira civarında. Yaklaşık 500'e yakın televizyon var. Bu televizyonların 3 milyar liralık reklam pastasından ayakta durmaları mümkün değil. Dolayısıyla televizyon kuruluşlarının ciddi bir kısmının finansman problemi olduğunu ifade edebilirim. Reklam pastasından en fazla pay alan ilk 10 kuruluşun yüzde 80'inini Star, Kanal D, Atv, Fox, Show, Ntv, Stv, Lig, Kanal 7 ve Cnn Türk televizyonları alıyor. Geriye kalan yüzde 30'luk kısımını da diğer televizyonlar alıyor. Dolayısıyla bu açıdan hafif bir çarpıklığın olduğunu ifade edebiliriz." Sözleriyle bitirdi.

Önce insan diyen zihniyet 12 yılda 483 ana proje ile…

AK Parti İzmir Milletvekili ve Genel Başkan Başdanışmanı Binali Yıldırım, "Marmaray'ın hemen paralelinde, önümüzdeki sene tamamlanacak olan, araçlar için tüp geçiş projesi var. 1,5 milyar dolarlık bir yatırım" diyerek başladığı konuşmasında, Türkiye’de Ulaşım ve İletişimin dünü bugünü isimli konferans kapsamında detaylı sayılabilecek bilgileri, Türkiye’nin geleceğini oluşturacak Üniversite öğrencilerine sundu. Yıldırım, konferansta, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığının görev alanının çok geniş olduğunu söyledi. Bakanlığın, 12 yılda 483 ana proje oluşturduğunu, projelerin uygulanması için gece gündüz demeden çalıştıklarını belirten Yıldırım, şöyle konuştu:

"Türkiye'deki toplam kamu yatırımlarının büyük bir kısmı ulaşım ve iletişim alanında gerçekleşti. Kamudaki yatırımların büyük bir kısmını gerçekleştirdik. Türkiye, geçmiş yıllardaki istikrarsız dönemleri nedeniyle büyük kayıplara uğradı. Yeni kaynaklar bulmak lazım. Alternatif finans modelleri geliştirmek lazım. 11 yıl içerisinde bunu da yaptık. Tamamlanan ve devam eden projeler yaklaşık 60 milyarlık bir kamu özel sektör işbirliği ile gerçekleştirilen bir proje stoğumuz var. Marmaray'ın hemen paralelinde, önümüzdeki sene tamamlanacak olan, araçlar için tüp geçiş projesi var. 1,5 milyar dolarlık bir yatırım. Tamamı kamu özel ortaklığıyla gerçekleştiriliyor. Aynı şekilde 3. Köprü, İzmir-İstanbul 431 kilometre otoyol ve İzmit Körfez Köprüsü var. 4 bin 600 metre uzunluğunda. Bu da büyük bir projedir. Yap işlet devret modeliyle gerçekleşiyor. Geçtiğimiz gün temelini attığımız 3. Hava Limanı 34 milyarlık bir yatırımdır. O da kamu özel işbirliği ile gerçekleştirilen bir projedir. Bunun yanında marinalar, deniz limanları, hava limanı terminalleri var."

Yıldırım, Atatürk, Ankara, İzmir, Dalaman, Milas, Antalya gibi belli başlı büyük hava limanlarının hepsinin yap işlet devret modeliyle gerçekleştirildiğini ifade etti. Bu tesislerin bir kısmının bugüne kadar 15 milyar dolar ilave gelir sağladığını aktaran Yıldırım,

15 milyar dolar kamuya kaynak aktarıldı

"Yapıldı, işletildi. Bir kısmının işletme süresi doldu. Tekrar uzun vadeli kiraya verildi ve 15 milyar dolar kamuya kaynak aktarıldı. Böylesine etkin, kamuya ciddi katkısı olan hem parasal olarak hem zaman olarak yap işlet devret modeliyle yaptığımız projelerde bütçedeki veya genel gidişattaki olumsuzluklar asla ve asla sorun olmuyor. Türkiye'de 12 yılda önemli bir değişim ve dönüşüm yaşandı." Dedi.

“Ne mutlu bizlere, ne mutlu bu gnüleri gören sizlere, ceddimizin hayallerini torunları gerçekleştirdi. Büyümeye devam edceğiz.”

Yıldırım, Türkiye'nin tüm dünya ülkeleri tarafından izlediğini vurgulayan, "Ecdadımızın hayalini torunları gerçekleştirdi" diyen,  Marmaray Projesi'nin önemine değinen, Marmaray'ın, "asrın projesi" haline dönüştüğünü ve 22 milyona hizmet ettiğini dile getiren Yıldırım, konuşmasının devamında, "Ecdadımızın hayalini torunları gerçekleştirdi. Marmaray görülmeye değer bir proje. 1856 yılında ilk demiryolu yapılmış. Türkiye'nin bağımsızlık mücadelesi için demiryolları önemli. 1946 yılında da ne yazık ki demiryolları terk edilmiş. Karayolları öncelik almaya başlamış. Biz 12 yıllık dönemimizde demiryollarına önem verdik. 100 yıldır bakımları yapılmamış demiryollarını bakımlarını yaptık. Demiryolu konusunda istediğimiz noktada değiliz. 2023 yılında demiryollarının ayağa kalktığını göreceğiz. 14 büyükşehrimiz hızlı trenle buluşacak.” Sözleri ile, uzun vaade hedeflerinden, gezi ve 17 aralık gibi dış mihrapların desteklediği süreçlere rağmen kopulmadığını ve kopulmayacağını çok güçlü ve kararlı bir şekilde vurgulayarak, hem salonda bulunan öğrencilerin hemde 77 Milyon ülke insanının yüreğine su serperek verdi. Yıldırım, Türkiye'nin hava yollarında da geliştiğini aktardı. Gezi olaylarının arkasında hava limanının yapılmaması için gayret gösterenlerin olduğunu, her şeye rağmen hava limanı projesinin uygulamaya geçtiğine işaret eden Yıldırım, Türkiye'nin hızla geliştiğini ve büyüdüğünü sözlerine ekledi. Konuşmaların ardından Kırklareli Valisi Mustafa Yaman, Yıldırım'a plaket verdi.

Bakan Yıldırım daha sonra AK Parti binasına bir ziyaret gerçekleştirdi. Burada partililerle biraraya gelen Bakan Binali Yıldırım, 12 yılda Türkiye’nin çok büyük yollar kat ettiğini kaydederek, yapılacak daha çok işin olduğunu belirtti. Yıldırım, Kırklareli’de Ak Parti’nin Belediye Başkanlığını az bir farkla kaybettiğini, ama geçmişin artık geçmişte kaldığını söyleyerek, daha çok çalışılması gerektiğini ifade etti. Bakan Binali Yıldırım; “Bizim Kırklarelili vatandaşımıza söyleyecek hiçbir sözümüz olamaz. Hiçbir şey milli iradenin karşısında olmamalıdır. Bir hata varsa, o hatayı kendimizde arayacağız. Zamanımızı iyi değerlendireceğiz ve çok çalışacağız” dedi.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol