“OHAL ortamında seçim yapılamaz”

Cumhuriyet Halk Partisi Kırklareli il Başkanlığı’na ziyaretler sürüyor. Geçtiğimiz Çarşamba günü Kadınlar Günü dolası ile parti meclis üyelerinin ziyaret ettiği il teşkilatında, dünde CHP Ankara Milletvekili Gülsün Bilgehan Toker üyeler ile bir araya geldi. Yaklaşan 16 Nisan referandumu hakkında bilgilendirmelerde bulunan ve dedesi İsmet İnönü’den örnekler veren Toker, OHAL kapsamında yapılacak olan halk
oylamasının Avrupa ülkelerinde eleştiri aldığını belirtti.

CHP Ankara Milletvekili Gülsün Bilgehan Toker, Cumhuriyet Halk Partisi Kırklareli İl Başkanlığı’nı ziyaret etti. Kadınlar Günü kapsamında gerçekleştirdiği ziyaretlerde referandum hakkında bilgilendirmelerde bulunan Toker, dedesi İsmet İnönü’den örnekler vererek durumu özetledi. Dün saat 12.00’da gerçekleşen toplantıda açılış konuşmasını yapan CHP Kırklareli İl Başkanı Ünal Başkur; “ Dün etkinliklerimiz ile çok güzel bir gün geçirdik ve aramızda partimizin meclis üyeleri vardı. Bugünde Ankara Milletvekilimiz Sayın Gülsün Bilgehan Toker aramızda. Kendilerine bizleri onurlandırdıkları için teşekkür ediyorum” dedi. Ardından konuşma yapan CHP Ankara Milletvekili Gülsün Bilgehan Toker; “Gülsüm Bilgehan Sayın başkanım Partimizin değerli üyeleri, Kadın kollarımızın ve burada bulunan basın mensupları evet ben siyasetçi bir aileden geliyorum aynı zamanda gazeteci kızıyım onun için özelikle şuan ülkemizin bulunduğu durumda basın özgürlüğünün bulunduğunu belirtiyorum tekrar teşekkür ediyorum. Kırklareli gerçekten farklı bir yer. Türkiye’ye bir çok konuda örnek olabilecek bir kent. Dün bunu bir çok örneği ile gördük. Ben 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeni ile gelmiştim. Gerçekten şunu da söyleyim bir çok yurt içi ve yurt dışı 8 Mart Dünya kadınlar için pek çok davet almıştım. Ama Kırklareli’nin daveti benim için çok önemliydi ve onun için size geldim. Ve ne kadarda doğru karar vermişim. Burada hakikatten Cumhuriyetin kurucularının benim dedemin İsmet İnönü’nün büyük Atatürk’ün görmek istediği bir ili gördüm. İnsanları ile gelenekleri ile yaşam tarzı ile hoşgörüsü ile farklı düşüncelerin birlikte tartışılabildiği ortam gördüm. Yani dünde 8 Mart dolayısıyla yaptığımız toplantıda değişik görüşte değişik partiye oy veren insanlar vardı ama hedef aynı idi. Çağdaş kalkınmış refa içinde huzur içinde öyle bir Türkiye’de yaşamak ve yaşatabilmek çok önemli. Geleceğimiz için hayır diyen örgülü saçlı pembe bulüzlü beyaz yelekli kız bizim için çok önemli. Çünkü o küçük kız Cumhuriyeti temsil ediyor, eşitliği temsil ediyor. Daha 1924’te erkek arkadaşları ile aynı sınıfta aynı sırlarda yan yana oturarak okuma yazma öğrenen Cumhuriyetin küçük kızını temsil ediyor. 1926’da medeni yasa ile eşit vatandaşlık hakkına sahip olan Cumhuriyet kadınını temsil ediyor. Çalışan Öğretmen olan doktor olan avukat olan iyi anne olan kızlarımızı, kadınlarımızı temsil ediyor. Ayni bir şekilde hepimizin büyükannelerine hem annemizi hem kızımızı hem de torunumuzu temsil ediyor. Ve bu nedenle de biz bunun geleceği için endişeliyiz açıkçası. İlk önce onun geleceğini güvenceye almalıyız diye düşünüyoruz. Tabi kadın haklarında ileri olduğumuz dönemler var. Örneğin Meclisteki kadın oranıyla 1935’te bulunan kadın vekili oranı ile dünyada 2. Atatürk döneminde. Bu gün dünyada 132. gerçekten bir geriye gidiş var. Türkiye şuanda eleştiriliyor hiçbir yerde yerimiz kalmadı. Ne Avrupa birliğinde ne İslam ülkeleri arasında ne NATO’da her yerden eleştiri alıyoruz. Bunu söylemek gerekiyor ülkenin yarısı da çok eleştiriyor şuanda yönetimi. Ama biz demokrasiye geçmiş bir ülkeyiz 1950’de Cumhuriyet Halk Partisi’nin en önemli sorumluluklarından bir tanesi çok partili demokratik hayata geçmekti. Kırklareli bunu yaşayan şehirlerden bir tanesi. Dedemin bir konuşmasına baktım 1950 seçimleri öncesi gelmiş. Daha sonrada gelmiş. 1957 dönemlerinde. Oralarda hep doğru kararın seçmenler tarafından verilmesi gerektiğini belirtmiş. Çünkü zaten 1950’de ilk çok partili sisteme geçildiğinde dedemin söylediği, İsmet Paşanın söylediği çok güzel bir söz vardır biliyorsunuz seçimleri kaybetmişti ve dedi ki ben seçimi kaybedemedim en büyük zaferimi kazandım çünkü Türkiye’yi demokrasi ile tanıştırdım Atatürk’ün başlattığı yolu ben tamamladım.” dedi.
Dedemin kendisinden hesap sorduğu çocuğa şöyle demiş. Seni belki ekmeksiz bıraktım ama babasız bırakmadım demiş. Evet yine dedemin sözü ile bitirmek istiyorum. Dedemin söylediği söz hala her yerde geçerli. Bir ülkede namusluların namusussuzlar kadar cesur olması lazım ki o ülke için kurtuluş olsun” şeklinde konuştu.

Yorum Yazın

Yapılan Yorumlar

  1. Ne yani Avrupa ülkelerinde eleştiri alıyor diye mi yoksa hukuken bir mesneti olup olmadığına göre mi referandum yapıp yapmayacağımıza karar vericez ? Hem ne telaş ? Size göre nasılsa "hayır" çıkmayacak mı sandıklardan ? Relaks...