Cumhuriyet tarihinin seçkin ve başarılı Milli Eğitim Bakanlarından rahmetli Hasan Ali Yücel'in ölümünün 53. yıldönümü 26 Şubat idi. Buna göre bu yazıyı 3 - 4 gün gecikme ile yazmış oluyorum.
Hasan Ali Yücel'in Milli Eğitim Bakanı olduğu yıllarda öğrenci idim. Bu süreçte onu hiç görmedim. Ancak adı çok geçiyor, çok konuşuluyordu. Bana göre "ÇOK KONUŞULAN İNSAN YAŞAYAN İNSANDIR." Hasan Ali Yücel şunca yıldan sonra da ülkemizde çok konuşulan insanlardan biridir. Aslında Cumhuriyetin Atatürk Dönemi Milli Eğitim Bakanları Mustafa Necati, Reşit Galip, Saffet Arıkan, Hüsnü Taray, Hasan Ali Yücel, gibi kimseler eğitim hayatımızda efsane isimlerdir. Cumhuriyetin Eğitim Davası'nda, ulusun aydınlanma sürecinde hepsinin payı vardır. Onların içinde Mustafa Necati ve Saffet Arıkan'ın dışında Kırklareli'ne gelen oldu mu bilmiyorum. Her hangi bir bilgiye rastlamadım.
Ben Hasan Ali Yücel'i görmedim fakat kendisi ile telefonda konuştum. Konuştuğum sıra Ankara'da idim. Kendisini telefonla aradım, kendimi tanıttım, randevu istedim, yarın Londra'ya gideceğini, bir süre kalacağını, dönünce görüşebileceğimizi söyledi. Yıl 1961 idi. 1960 yılında 27 Mayıs Devrimi olmuştu. Ben o yıl Cumhuriyet Gazetesinin Başyazarı ve sahibi rahmetli Nadir Nadi'ye yazdığım bir mektuptaki fikirlerim dolayısıyla basında adım geçiyordu. Zira Nadir Nadi mektubumu ilginç bularak kendi köşesinde yayınlamıştı. Bunun üzerine Hasan Ali Yücel de Cumhuriyet'in ikinci sayfasındaki "KÖŞEMDEN" dediği yerde yazdığı yazıda adımı zikretmeksizin benden söz etmişti. O zaman kendisine ulaştığımda rahatsızdı ve nitekim 26 Şubat 1962 tarihinde hayata veda etti. Bu yüzden karşı karşıya görüşemedik.
Hasan Ali Yücel Eğitim Sistemi'nde, kültür hayatımızda devrim yapmış bir Milli Eğitim Bakanıdır. Gerek Cumhuriyet Gazetesine yazdığı yazıları, gerekse kitaplarını okumuşumdur. Şu an dahi onun "EDEBİYAT TARİHİMİZDEN" adlı kitabının birinci cildini okumaktayım. Tavsiye ederim.
Hasan Ali Yücel bir fikir, kültür, felsefe ve mantık adamıdır. Bir yazısında milli mücadeleyi bir cümlede izah etmiş ve demiştir ki "BİZ MİLLİ MÜCADELEDE YALNIZ DÜŞMANI DEĞİL, ARAP RUHUNU DA YENDİK." demişti. O, 1930'lu yıllarda Atatürk'ün yanında idi. Atatürk ile Kırklareli'ne gelenler arasında bulundu. Kendisi devrimci, ilerici, hümanist bir kültür insanı idi. Muhafazakar bir aileden geliyordu. Babası tutucu idi. Ne kadar doğrudur bilemem ama kendisinin her Cuma İsmet İnönü'nün evinde Kuran okuduğu söylenir. Oğlu Can Yücel değerli bir şairdir. "HAYATTA EN ÇOK BABAMI SEVDİM" sözü ile tanınmıştır. Onu 1965 yılında Marmaris'te Turizm Bürosu memuru iken tanımış ve konuşmuştum. Bürosunda bir kuru sandalye, bir çıplak masadan başka hiçbir şey yoktu. Zaten o yıllarda Marmaris'te turizm diye bir olay da yoktu.
Hasan Ali Yücel'i ve oğlu Can Yücel'i rahmetle anıyorum.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol