ÖLÜ İNSANDA DİRİ KALAN ŞEY KÜLTÜR

Mustafa Kemal Atatürk 20 Aralık 1930 tarihinde geldiği Kırklareli'nde ertesi gün yani 21 Aralık'ta Türk Ocağı'na giderek burada KÜLTÜR ve MEDENİYET üzerine bir konuşma yapmıştır. Konuşmasına ünlü fikir adamı Ziya Gökalp'in kültüre HARS dediğini hatırlatarak başlamış, dinleyicilere bunun ne anlama geldiğini sormuştur. Ancak sorusuna doğru bir yanıt alamayınca kendileri kültür ile medeniyetin aynı anlama geldiğini belirterek, kültürü şöyle tanımlamıştır:
"Türkiye Cumhuriyetinin temeli kültürdür. Kültür, okumak, anlamak, görebilmek, görebildiğinden mana çıkarmak, bir intihba (izlenim) edinmek, düşünmek , zekayı terbiye etmektir. Yine insan enerjisiyle ve fakat tabiatın (Doğanın) ona iltifat edildikçe tükenmez yardımı ile yükselen, genişleyen insan zekasının sınırsız kavrayış anlamında 3 insanım" diyen bir vazfı mahsusu olur.
"İnsan hareket ve faaliyetin, yani dinamizmin ifadesidir. Bu böyle olunca kültür, yukarIda işaret ettiğimiz insanlık vasfında insan olabilmek için bir esaslı unsurdur (öğedir)."
Gerek Mustafa Kemal Atatürk'ün, gerekse Prof. Dr. Afet İnan'ın dile getirdikleri Kültür ve Medeniyet (Uygarlık) insan zekasının yaratıcı özelliğine ve gücüne dayanmaktadır. Yani insanoğlunun bulduğu, yaptığı, yarattığı tüm maddi eserler, eşyalar birer kültür ürünüdür. Kültür insan tarafından korunur, yaşatılır, gelecek kuşaklara miras olarak bırakılır.
Kültürün birçok tanımı (Tarifi) vardır. Yrd. Doç. Dr. Ali Güler ve Yrd. Doç. Dr. Suat Akgün'ün birlikte yazdıkları "KURULUŞTAN KURTULUŞA" adlı kitaptan alıntılar yapmak suretiyle kültür kavramını açmak ve açıklamak suretiyle anlaşılır kılmak istiyoruz.
"Kültür bir toplumunun bütün hayat biçimidir." Yani nasıl yaşıyorsak, nasıl üretiyorsak nasıl çalışıyorsak, bütün bunların ifadesi bizim kültürümüzü yansıtan şeylerdir. Kültürü yaratan insandır.
"Kültür bir milletin gelişmesinde rol oynayan, o millete özgü karakterlerin tümüdür."
"Kültür yani Ziya Gökalp'in ifadesi ile HARS yalnız bir milletin din, ahlakı, akli, estetik, insanı, iktisadi, teknik hayatlarının ortaya çıkardığı değerlerin tümüdür."
İnsan hayatında iki tür kültür vardır. Biri manevi diğeri maddi kültürdür. Maddi Kültür teknik, araç ve gereçler, makine, üretim araçları ve maddi yapılardır. Manevi Kültür ise, bir milletin diğer bir milletten ayrı özellikleridir. Mesela davranışları, yargıları, değer ölçüleri, anlayışı, zihniyeti farklılıklarıdır.
Bilginin olduğu gibi kültürün de sınırı, vatanı yoktur. Ancak bir ulusun kendine özgü kültürü vardır ki o Milli Kültür'dür. Korunması, geliştirilmesi, zamana uyum sağlanması gereken kültürdür. Onun için bir kural vardır ve derler ki " Zaman değişmekle ahkam da (hükümler de) değişir. Milli Kültür, Türk insanın yarattığı kültürdür. O kültür ulusumuza özgü bir kültürdür. Türk insanı kendisini bu kültürde yansıtır. Bu kültürün zamana uymayan, zamanın gerisinde kalan tarafı geçmişte kalır, onu biz "Eskiden böyle miydi" diye vasıflandırırız. Bu bağlamda geleneklerimiz kültür de görenekler kültür değildir.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol