ÖNADIM'A GECİKMİŞ BİR YAZI; TRAKYA'DA SOĞUK SICAK AKAN TEAROS KAYNAKLARI

Tarihin bir takım olayları, bilgileri sakladığı söylenir. Hani söylenen de yanlış değildir. Mesela Trakya'da M.Ö. 1300 yıllarında yaşamış Frigler’in, Traklar'ın uygarlıklarını bütünü ile biliyor muyuz? Konuştukları dilleri hakkında yeterli bilgiye sahip değiliz. M.Ö. 500'lü yılların başında TARİHİN BABASI dediğimiz Bodrumlu Herodot ortaya çıkıp tarihi söylenceleri araştırıp yazmasaydı, Mitoloji'nin sayfalarını açmasaydı bugün biz tarihin birçok gerçeklerini bilemeyecektik. Gerçi Herodot tarihin bilinmeyen zamanlarında, bilinmeyen yıllarında yaşamış değildir. Ama çok değil 2500 yıl geçmişi olan bir olaydan, bir tarihi serüvenden söz ediyor.
Tarihin "BABASI" dedikleri Herodot'un yazdığına göre Avrupa'nın İHTİYAR DAĞLARI ISTRANCALAR'ın eteğinde kalan Kırklareli'nin Kaynarca kasabasında, eski adı ile YENE'de Trakya Kralı TEAROS'un adı ile söylenen soğuk ve sıcak akan 38 kaynak vardı. Bu kaynakların meydana getirdikleri dereler Lüleburgaz'a ulaşır. Bir nehir gibi akan Karıştıran Deresi'ni beslerlerdi. Trakyalılar yılda bir defa bu kaynaklara gelirler, Kaynarca'nın şifalı sularında yıkanırlar, günahlarından, hastalıklarından arındıklarına inanırlardı. O yıllarda Kaynarca kaynakları, akarsuları, doğal güzellikleri ile bir sayfiye yeri idi ve insanları kendine çekerdi. Ovası bereketli idi. İnsanlar aradıkları her şeyi bulabilirlerdi.
Tarihte, Trakya böyle bir durumda iken ünlü PERS HÜKÜMDARI (yani İran Şahlar bizde Padişah'tır) Darius (Dara) M.Ö. 513 yılında 500 bin kişilik ordusu ile İskit Seferi'ne çıktı. İskitler o sıralarda Balkanlar'da yaşıyorlardı. Hareketli bir topluluk idiler. Darius yine o sıra İstanbul Boğazı’nı geçen ilk hükümdar oluyordu. Darius Boğazı geçtikten sonra Istıranca(Yıldız Dağları) eteklerinden geçen tarihi yolu takiben Çatalca, Saray, Vize üzerinden Pınarhisar- Kaynarca kaynaklarına geldi, Kaynarca Ovası’nda ordusunu istirahata çekti. Oysa yürüyüşe devam edecekti fakat Kaynarca kaynaklarının başından ayrılamadı. İnsanı kendisine çeken o kadar güzellikleri vardı ki Pers Hükümdarı tam üç gün bu Tearos Kaynakları’nı seyredip durdu. Daha sonra da bu güzel anı tarihe, insanlığa bırakmak için İstanbul'daki Çemberlitaş gibi bir sütun dikti. Sütunun bir yüzüne şunları yazdı: "TÜM NEHİRLERİN EN GÜZEL AKIŞINA VE SOYLU GÖRÜNÜŞÜNE SAHİP OLAN TEAROS'UN KAYNAĞINI - İSKİTLER’E KARŞI YAPTIĞI SEFERDE - DAVRANIŞI TÜM İNSANLARIN EN GÜZELİ - GÖRÜNÜŞÜ EN SOYLUSU OLAN PERSİA (İRAN) VE TÜM KITANIN KRALI HYSPASTES'İN OĞLU DARİUS ZİYARET ETTİ.
Darius Kaynarca'dan itibaren yürüyüşüne devam ederek İskitya’ya vardı. Ancak ortalıkta hiçbir İskitli yoktu. Çünkü İskitler (Sakalar oturan, durağan bir ulus değildiler.)
Darius'un diktiği Hatıra Sütun bugün yok. Savaşlar sırasında ya da 1200 yıllarında Latinler’in İstanbul ve Trakya'yı yağmalamaları sırasında bu sütunun yerinde olmadığı görülmüştür. Şimdiki Belediye Başkanı Serdar Türker Kaynarca'nın tarihini ve turistik hüviyetini ortaya çıkarabilmek için yoğun biçimde çalışmaktadır. Geçen gün İran'ın İstanbul Konsolosu ve ben Belediye başkanının davetlisi olarak Kaynarca’da buluştuk.
Bu buluşmada İranlı diplotmalara Darius'un Kaynarca'ya ilgisini anlattım, sorularını yanıtladım. Anladığım kadarı ile İranlı diplomatlar Başkan Serdar Türker'in isteği üzerine Kaynarca’da bu olayla ilgili bir proje hazırlayacaklardır. Genç başkan işi biliyor ve sonuca varmakta umutlu görünüyor. Geride kalan TEAROS KAYNAKLARI'ndan bazıları da bu vesileyle gün ışığına çıkacak. Bu kaynaklar Pınarhisar, Erenler, Poyralı'da bulunmaktadır.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol