Osmanlı Devleti'nin sonu 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı sırasında belli olmuştu. Bu savaşta Ruslar Balkanlar'dan ve Kafkaslar' dan saldırıya geçmişlerdi. Kafkaslar üzerinden Doğu Anadolu'nun içlerine, Balkanlar üzerinden ise Yeşilköy'e kadar gelmişlerdi. Halkın "93 Harbi" dediği bu savaşta çok büyük bir mal ve can kaybedilmişti. Osmanlı ordusu ne Balkanları, ne de Doğu Anadolu'yu savunamamıştı savaş sonrası yapılan Berlin Konferans'ında Osmanlılar büyük taviz(ödün) vermek zorunda kalmışlardı. Bu yetmiyormuş gibi Padişah Abdülhamit 1976 da kabul edilen Anayasa'yı rafa kaldırmış, Meclisi Mebusanı dağıtmış, devletin idaresinde mutlak hâkimiyet kurmuştur. Bu savaş sadece Pilevne Kahramanı Osman Paşa'ya şan ve şeref getirmiştir. Devletin temellerinden çökmekte olduğu anlaşılmıştır.
Bu savaştan 35 yıl sonra Balkan Devletleri birleşerek Osmanlı Devleri'ne saldırmışlar, Çatalca'ya kadar gelmişlerdir. Bu savaşla Rumeli elimizden çıkmış, Osmanlı Devleti Balkanlar'daki dayanağını kaybetmiştir. Bu savaşın kahramanı da Edirne Müdafa-i Şükrü Paşa olmuştur.
Balkan Savaşından 2 yıl sonra Birinci Dünya Savaşı çıkmıştır. Bu savaşta düşmanlar birçok cepheden saldırmışlardır. Çanakkale'de zafer kazanan Osmanlı ordusu, diğer cephelerde savaşı kaybetmiş, yenik sayılmıştır. Savaşın kahramanı MUSTAFA KEMAL olmuştur. Mustafa Kemal bundan sonra yapılan tüm savaşları kontrol altına almış, siyasi olaylara yön vermiştir. Ancak Osmanlı-Rus Savaşından sonra arka arkaya gelen mağlubiyetler ortaya yeni bir Sivil İdareci Kadrosu ile milliyetçi ve vatanperver bir Subay Kadrosu ortaya çıkmıştır. Bunlar Milli Mücadele'nin Subay Kadrosu olarak göreve talip olmuşlardır. Bu subayların en büyük özelliği milliyetçi, vatanperver ve namuslu olmalarıdır. Milli Mücadele Subay Kadrosu Mustafa Kemal komutasında İstiklal Savaşı'nı yapmışlardır. Onları İsmet İnönü, Mareşal Fevzi Çakmak, Kazım Karabekir, Rafet Bele, Ali Fuat Cebesoy, Fahrettin Altay ve daha başkaları ki bunlar ve onlar Mustafa Kemal'in milli mücadele kadrosunu oluşturmuşlardır. Bu kadro Osmanlı Devletinden Cumhuriyete intikal etmiş bir kadrodur.
Cumhuriyetin ilk yılları birçok yönden sıkıntılı geçmiştir. Özellikle devletin memur sıkıntısı kolay giderilememiştir. Hatta anlatırlar, Başbakan İsmet İnönü Ankara'da her sabah Devlet Demiryolları İstasyonuna gider, İstanbul'dan gelecek yolcu trenini beklermiş. Yolcular içersinde okuma yazma bilen gençleri kenara çeker, onları memur yaparmış. Buna göre Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kuruluşu kolay olmamıştır. Devletin kuruluş aşamasında her alanda sıkıntı yaşanmıştır. Valilerden istenen bilgiler Ankara'ya çok geç gitmiştir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti gökten zembille inmemiştir. Devleti kuranlar sağ olsalardı onlara bu devletin nasıl kurulduğunu sorardık.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol