Osmanlı Devleti çok uluslu yapıya sahip bir devlet idi. Anadolu'nun batısında bir uç beyi iken 1299 yılında aşiret reisi Osman Bey'in adı ile devlet olmuş, Osmanlı Devleti olarak tarihteki yerini almıştır. Çeşitli ırklarla büyümüş, imparatorluk olmuş, çağ açıp, çağ kapamış bir Cihan Devleti olmuştur. 600 yıl Anadolu, Ortadoğu, Afrika ve Balkanlar'da hükümdar olmuştur. 1920'de dağıldığı zaman içinden 20 dolayında devlet çıkmıştır. En son devlet olan Türkler olmuştur. Türkler devletin kurucusu ve asli sahibidirler. Osmanlı Devleti nereye hakim olmuşsa içine oradan insan almış, ona iltihak edenler olmuştur. Mesela Balkanlarda devletin içine Boşnaklar, Arnavutlar, Rumlar, Patriyotlar girmek suretiyle Padişah'ın Kullarından olmuşlardır. Bunlar şöyle böyle bilinmektedir ama Patriyotlar hakkında bilgi azdır. Patriyotlar hangi millettendir? Nerede yaşamışlardır? Osmanlı Devleti'nin içine nasıl girmişler, Padişah Kulu, T.C. Yurttaşı olmuşlardır? Tarihçi Mustafa Gültekin'e göre Patriyot "VATANSEVER" insan demektir. Orta Avrupa'nın Makedonya Bölgesinde yaşamışlardır. Aslen Rum kökenli Ortodoks'turlar. Osmanlı Devleti içinde Müslüman olmuşlardır. Rumca konuşan Müslümanlardır. Özgürlük ve bağımsızlık savaşını kazanmamız üzerine imzaladığımız Lozan Barış Anlaşması ile nüfus değişikliği (Mübadiller) kapsamında Türkiye'ye göç ettiler. Trakya ve Anadolu'nun bazı illerine yerleştiler. Trakya'da Marmara kıyılarına yakın köy ve kasabaları tercih ettiler. Tarihçi Mustafa Gültekin, Patriyotların bu durumunu şu cümle ile ifade etmiştir: "Trakya'da etnik gruplar içersinde Patriyotlar da vardır. Türkiye'ye ana dilleri ile gelmişlerdir." Osmanlılar zamanında Trakya'ya yalnız Patriyotlar gelmemiştir. Padişah ikinci Beyazıt'ın çağrısı üzerine İspanya'dan kovulan Yahudilerde gelmişlerdir. Trakya'ya gelenler içinde kalanlar olmuştur ki bunlara dönmeler denilmektedir. Mesela padişah Avcı Mehmet'in Polonya seferi dönüşünde beraberinde getirdiği on bin Polonyalıyı (Kamniçeli'yi) Trakya ve özellikle Kırklareli'ne iskân etmiştir. Bu kadar da değil, 1860'lı yıllardan sonra Trakya, Romanya üzerinden gelen Çerkez ve Tatar gruplara da yer vermiştir. Yanılmıyorsam 1700'lü yılların ikinci yarısından sonra 25 bin kişilik bir Arnavut grubu Kırklareli ve kısmen de Tekirdağ ve Edirne'nin Kırklareli'ne yakın köy ve kasabalarına iskan edilmiştir. Bugün Trakya nüfusu büyük ölçüde bu gruplarla oluşmuştur. Trakya'ya göçmen olarak gelip iskân olanlar yanında Osmanlı Sultanlarının fermanları ile iskân olanlar önemli bir yer tutmaktadır. Buna göre Trakya'da mobil bir nüfus vardır. Trakya nüfus yönünden zaman zaman büyümüş hareketlenmiş, savaş zamanlarında ise göç vermiştir. Hareketli bir nüfusu vardır.
NE ARAMIŞTINIZ ?
ÇOK OKUNANLAR
-
Trakya Birlik Ramazan Bayramı sonuna kadar yağ ve margarin fiyatlarında değişikliğe gitmeyeceğini açıkladı:
17 Şub 2025 -
Kırklareli'nde masaj salonunda kamera düzeneği bulunmasıyla ilgili işlem başlatıldı
10 Şub 2025 -
Gökçeada'da rahatsızlanan kişi askeri helikopterle Çanakkale'ye getirildi
20 Şub 2025 -
Orta Çağ’dan Bir Gelenek; Çamlıca’da ‘Korku Dolu’ Gece!
13 Şub 2025 -
Başkan Bulut: "Kırklareli'nin Geleceği İçin Detaylara Odaklanıyoruz"
19 Şub 2025 -
Kırklareli'nde Osmanlı dönemine ait mezarların bilgilerine QR kod ile ulaşılabilecek
23 Şub 2025
ÇOK YORUMLANANLAR
-
Uluslararası 6. Edirne Kupası yüzme müsabakaları sona erdi
09 Mar 2025 -
Kırklareli'nden kısa kısa
10 Şub 2025 -
Kırklareli Valisi Turan, Bulgaristan sınırında nöbet tutan Mehmetçiği ziyaret etti
10 Şub 2025 -
Kırklareli Valisi Turan, inceleme ve ziyaretlerde bulundu
10 Şub 2025 -
Üretimi artırılan Çallıdere balının ihraç edilmesi hedefleniyor
10 Şub 2025 -
Edirne'den kısa kısa
10 Şub 2025
Son Yorumlar
- Küçük insanlar kişileri, Normal insanlar olayları, Büyük insanlar fikirleri tartışırlar: gayet güzel komposizyon ödevim vardı çok yardımcı oldu sağolun...
- KIRKLARELİ'NİN SU KAYNAKLARI ÜZERİNE: https://plusone.google.com/_/+1/confirm?hl=en&url=https%3A%2F%2Fwww.gazetetrakya.com%2FHahttp://www....
- KIRKLARELİ'NİN SU KAYNAKLARI ÜZERİNE: https://plusone.google.com/_/+1/confirm?hl=en&url=https%3A%2F%2Fwww.gazetetrakya.com%2FHahttp://www....
Gerek dili ve gerekse üslubuyla kahve muhabbeti kalitesinde bir yazıdır bu. Yazı sahibi herhâlde meraklı bir kişi olup duyup dinlediklerini böyle değerlendirmek istemişmiş. İçinde kısmen doğruları olsa dahi katiyen ciddiye alınacak ve hele kaynak kabul edilecek bir yazı değildir.