Osmanlılar'dan önce Slav ve Rum kökenli insanların yaşadığı Demirköy 1367 yılında alındığında burası çevre köylerin, özellikle İğneada'da oturanların odun, kereste, kömür ve maden gibi işlerde çalıştıkları yerdi. Yöreden İğneada liman ve iskelesine ormanlardan kesilmiş ağaçlar, odunlar, yakılmış kömürler, çıkartılmış madenler, vurulmuş av hayvanları gidiyordu. Yani Demirköy bölgesi Bizanslılar zamanında yerleşime ve çalışmaya açık yerdi. Bizanslılar burada sert yapılı bir maden olduğunu, yüksek ısıda eritildiğinde ondan sert metaller elde edildiğini biliyorlardı. İhtimal ki yörenin orman, maden, av ve yaban hayatı koruma altındaydı. Osmanlılar buralarını fethettiklerinde demir bulunduğunu bildikleri bu yerde bir dökümhane kurulabileceğini düşünmüşlerdir. Çünkü, Fetih Siyaseti güden bir devletin Harb Sanayiine ihtiyacı vardı. "Ayrıca bu silahları kullanacak ordunun da olması gerekiyordu. Bu sebeple Osmanlılar, Avrupa'da ilk daimi ordu kuran ve kullanan devlet olmuşlardır."
''Tarihte, kendi silahlarını ve savaş malzemelerini imal etmeyen yani üretmeyen ulusların ülkeler fethederek, imparatorluklar kurdukları görülmemiştir.'' ''Osmanlılar bu düşünce ile zaman içersinde Harb Sanayiini kurmuşlar.''Silahların kullanılması kadar yapımını da ele almışlar, buna büyük önem vermişlerdir. Fatih Sultan Mehmet takip edeceği siyasete uygun olarak, savaş sanayiini öncelikle ele almıştır. Öncelikle Demirköy'de, eski adı ile Samakovcuk'ta varlığı bilinen demir madeninin işletilmesi, buranın savaş sanayine dönüştürülmesi ele alınmıştır. Osmanlı ordusunda da buna düzenlemeler yapılmıştır. Örneğin, ''ok, yay, kılıç, kalkan gibi silah yapımı için Cebeci Ocağı, top mermisi, humbara (büyükçe mermi), patlayıcı maddeler için de Tophaneler'' ve tabii Baruthaneler ile Tersaneler kurulmuştur.
Demirköy Dökümhanesi'nin Osmanlı Devleti'nin hangi yıllarında kurulduğuna ilişkin kesin bir tarih yoktur. Bilinen şey devletin kuruluşundan ve buranın Bizanslılardan alındığından itibaren dökümhanenin çalıştırılmaya başlandığıdır. Çünkü Sultan Orhan zamanında yaşadığına dair bilgiler bulunan Türk Gölge Oyununa adını veren Kırklareli'nin ağzı laf yapan ünlü Osman Kıptilerinden Sofyozlu Bali Çelebi (KARAGÖZ'ün) Demirköy Dökümhanesi'nde çalıştığı bilinmektedir. Karagöz daha sonraki yıllarda kendisi gibi şöhret olan Hacivat ile buluşmak üzere Bursa'ya gitmiş, cami işçilerini fazla eğlendirdikleri gerekçesiyle Hacivat ile birlikte Sultan Orhan tarafından idam edilmişlerdir.
KARAGÖZ, Osmanlılar zamanında idam edilen ilk sanatçıdır. 1993 yılında heykeli Kültür Bakanlığı tarafından Kırklareli'ne yaptırılmıştır.
Fatih Sultan Mehmet, İstanbul'u almaya yeni bir çağ açmaya karar verdiği zaman İstanbul'u kuşatan Bizans Surları'nın yıkımı için top ihtiyacını duymuştur. Bu nedenle dökümhane yeni bir anlayışla, top ve gülle imal edecek şekilde düzenlenmiştir. Buna bağlı olarak ve güvenlik nedeniyle Demirköy, Vize, Saray, Midye (Kıyıköy), İğneada ve İstanbul'a kadar Istranca Dağları etekleri düşman unsurlardan arındırılmıştır. İstanbul Surları'nı yıkan top ve güllelerin dökümü bu ön hazırlıklar yapıldıktan sonra başlamıştır.
DEVAM EDECEK...
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol