OTANTİK ŞENER ALDEMİRLE SOHBET: YAŞASIN HALK OYUNLARI VE TÜRKÜLERİMİZ

Kırklareli 1955 Karaumur doğumluyum. Beş kardeşiz. İlker, Zafer, Namık, Lütfiye ve ben
Dedem ( annemin babası) Aşık Ali Tanburacı'nın ustası Halil Çavuştur. "Kırmızı Gülün Alı Var" türküsünü Aşık Ali Tanburacı'ya öğreten kişidir. Baba tarafından da bu kültürün içinde olan Arabacı Ali Usta Aldemir'de dedemdir.
Halk oyunlarına ve halk türkülerine küçük yaşlardan itibaren ilgim ve sevgim oldu. Bana emeği geçen Tuzlu Mehmet, Zigoş Sabri, Kır Ali Kayacan, Çakır Muammer Koçtürk, Lopka Yalçın, 21 Kemal, ağabeyim Zafer Aldemir ve ismini şu an anımsayamadığım elleri öpülesi ağabeylerime sevgi ve saygılarımı iletirim.
Benim "otantikliğim" buradan gelir. 1970 yıllından bu yana Kırklareli'nde Halkevi ekibinin son zamanlarında iki kuşağa yetiştim.
Derneklerde ve Ahmet Bulur'la Hüseyin Özübir'in ekiplerinde halk oyunlarını oynadım. Daha sonra Kırklareli Belediyesi Halk Oyunları Ekibini kurduk. Belediye başkanı Ali Nazmi Üstündağ idi. Belediyenin ekibi ile birlikte, Halk Eğitim Merkezi'nin halk oyunları ekibini de çalıştırdım. 1978-2004 yılları arasında.
1993 yılında çalıştırdığım Kırklareli Gençlik Merkezi halk oyunları ekibiyle Türkiye Gençlik Merkezleri Birinciliğini kazandım. Beş yıldır türkücü Faruk Yılmaz arkadaşımla beraber Bulgaristan'da Şumen Razgrat'ta Halk oyunları ile beraber türkü dersleri veriyoruz.
Keşan Anadolu Lisesi halk oyunları ekibini bir yıldan beri çalıştırmaktayım. Geçen yıl Türkiye Halk Oyunları Federasyonunun düzenlemiş olduğu yarışmada Keşan Anadolu Lisesi gençlerde ve büyüklerde Türkiye 2.ncisi oldum.Bu yılda Edirne'deki yarışmada geleneksel ve sahneleme dalında iki birincilik aldık. 18-19 Şubat 2005 Halk oyunları grup yarışmasında Kırklareli'nde yöresel ve geleneksel dalda Keşan Anadolu Lisesi birincilik kazandı. Teşekkür ederim" dedi.
Kırklareli ve Trakya halkı olarak yöresel ve geleneksel ve otantik halk oyunlarına, folklorumuza, halk kültür ve sanatımıza sahip çıkalım.
" Para yok" diyorlar, para bulunur. Türk halk kültürümüz, folklorümüz yaşatılır. Fedakarlık halk oyuncularımıza, eski yeni ustalarımıza sahip çıkmak özümüzü sevmektir. Türk kültürünün yeri ve önemi büyüktür. Bilimsel ve geleneksel yönden araştırdıkça çok güzel sonuçlar çıkmaktadır.
Ulusal günlerde, bayramlarda, halk oyunu yarışmalarında büyük sevgiyi Türk milleti kalbinde hissetmektedir.
Bir Kırmızı Gülün Alı Var, Dayler Dayler, Çanakkale ve Yemen Türküsü, Alişimin Kaşları Kare çaldığı zaman gençlerimiz harekete geçiyor ve efkâr basıyor yaralı sinemize…
Nara atmak geliyor haykırmak istiyoruz türkülerimizi, Türk milletini Atatürk gibi, Karacaoğlan ve Yunus gibi sevmek ne güzeldir.
Çeşme başında kara kaşlı, ela gözlü, kara gözlü, çimen gözlü yare kim vurulmadı ki… Sevdalı, harap olmuş sinesiyle kim çığlık çığlık sokaklarda, mahalle düğünlerinde haykırmadı ki o güzelim türkülerimizi. Mahalle Düğünleri Şiirim:
Hora teperdik mahalle düğünlerinde
Kızlar çiftetelli oynardı
Yari görmek yanmak demekti
Gamzeli yare vurulmak demekti
Gönülden sevmek demekti…
Kabadayı yı oynardı ustalar
Yüreğimiz güm güm atardı
Biz sevdalı gençlerdik Karakaş'ta…   01.03.2005

Dipnot: Halk oyunları ustalarını unutmadık. Unutmayacağız…

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol