ÖYKÜ YAZARI HATICE OPAK BILGIN VE "HAYATIN IÇINDEKILER"

“Kirklarin Sesi Sairler Grubu”nun olusumu üzerinden neredeyse on yil geçmis bulunmaktadir. Grup onuncu yilinda dernekleserek “KIRKLARELI KÜLTÜR SANAT VE EDEBIYATÇILAR DERNEÄzI” adini almistir. Üç dört sair ve yazarla ise baslayan grup bugün 20-25 kisilik bir topluluk haline gelmistir.  Denebilir ki grubun ve daha sonra dernegin tamami sairdir. Siir yazanlardir. Hasan Öztürk, Selahattin Demiraco, Hatice Opak Bilgin, Firdevs Büyükates, Savas Erdem ve benim gibi yazi ve kitap yazanlar olusumun Yazar Kadrosu’nu olusturmuslardir.

KIRKLARIN SESI SAIRLER GRUBU hareketi Kirklareli’nde ilk ciddi bir kültür sanat hareketi olmustur ve birçok sairin ortaya çikmasina, yeteneklerinin gelismesine ve kendilerinin taninmasina vesile olmustur. Mesela Hatice Opak Bilgin Kirklareli’nde ilk kadin öykü yazari olmustur. Hasan Öztürk ilk roman yazari sifatini kazanmistir. Bunlarin içersinden 8-10 kisi yazdiklarini kitaplastirmaimkani bulmustur.

Adlari, siirleri, yazilari basinda yer almis, sanlari, söhretleri hiç degilse ilk asamada Kirklareli, Edirne ve Tekirdag Il ve ilçelerinde, bazi kasabalarda yer bulmus, yanki yaratmistir. Kurulusundan bugüne kadar on yili askin baskanligini yaptigim, (kim ne derse desin) bu SAIRLER GRUBU HAREKETI’ni önemsiyorum. Bir gün Kirklareli’nde kültür arastirmasina kalkisacaklarin bu  olay üzerinde duracaklarina inaniyorum. Bu yazimda yeni bilgiler ortaya çikincaya kadar KIRKLARELI’NIN ILK KADIN ÖYKÜ YAZARI Hatice Opak Bilgin’in, ilk öykü kitabini tanitmak istiyorum. Tabii sirasi geldikçe, zaman buldukça digerlerinin de kültür sanat baglaminda öne çikan özelliklerini, etkilerini dile getirecegim.

Hatice Opak Bilgin’in ilk öykü kitabi “HAYATIN IÇINDEKILER” adini tasimaktadir. 2009 yilinda basilan 173 sayfalik kitapta 22 hikaye yer almaktadir. Sair ve gazeteci yazar olan Hatice Opak Bilgin’in öykü yazarliginin ortaya çikmasi benim için süpriz olmustur. Hikayelerini okudugum zaman dogrusu ya sasirdim. Hayatin içinden yakaladigi olaylar, tipler çarpici özellikleriyle hikayeleri okunur hale getirmistir. Hatice Opak Bilgin’in hikayelerini okuyan Mefaharet Gürsoy adli bir hanim öyküleri, öykü kahramanalarini çok çarpici ve ilgi çekici buldugunu hikayelerin rahat okundugunu, sürükleyici olduklarini, tiplerin karakteristik özellikler yansittiklarini, olaylarin bir disiplin içinde gelistigini, tiplerin hiç yabanci gelmediklerini, çevremizde bu insanlari taniyormus gibi bir izlenim yarattiklarini söylemistir.

Hatice Opak Bilgin her hikayesini birer özdeyisle, atasözü ve ünlü kisilerin sözleri ile açmistir. Nitekim “T.C. KIMLIÄzI” adi hikayesinin basina ünlü Fransiz sair ve yazarlarindan Victor Hugo’nun “RUHUNU KAYBEDEN DÜNYAYI KAZANSA NE ÇIKAR” sözünü almis. Yine “IKI SIR” adli hikayenin basina A. Manzoni’nin “IYILER DÜSMANSIZ OLMAZ” sözünü yazmistir. Her hikayenin basinda olan bu tür sözlerle hikayeyi ünlü bir düsünce ile baslatmak benim ilk gördügüm bir hikaye yazim tarzidir. Tabii yazar yeri geldigi zaman öykünün basina veya içinde bir yere özdeyisi, bir atasözünü koyabilir ama genelde öyküleri bir düsünce ile okuyucunun önüne koymak bana göre yeni bir biçimdir. Bunu Hatice Opak Bilgin bilinçli yapmistir.

Hatice Opak Bilgin’in hikaye yazmadaki bir ustaligi da konulari hayatin içinden, insanlarin yasamindan almis olmasidir. Hayati ve hayatin içindeki insanlari anlatan öykücülügün yada hikayeciligin en son geldigi asama budur. Hatice Opak Bilgin bu özellege dikkat etmis, gelenegi bozmamistir. Bu baglamda suna dikkat çekmek istiyorum. Hatice Opak Bilgin bir sair olarak taninmis, iki siir kitabi çikarmis, fakat karsimiza edebiyat alaninda çarpici hikayeleri ile çikiyor. Galiba Hatice Opak Bilgin böyle sürprizleri seviyor. Onun mani yazmasi da böyle bir seydir. Röportaj Gazeteciligi de öyle bir sey olsa gerektir. Ne diyelim, Hatice Opak Bilgin’e “Roman yazmayi da dene” diyelim. Her insanin bir öyküsü, bir romani oldugu söylendigine göre yazar niçin bir roman yazmasin.