“Oh my darling, a fun for me!”
“Yar bana bir eglence aman”
-NAREKE VE KARAGÖZ-
NAREKE: Karagöz’ün geleneksel Gölge Sanati’ni icra ederken yani Hacivat ile Karagöz sunacaklari oyuna baslarken “haydi basliyor” derken vede Karagöz’ün elinde bulunan ince sesli, iyi duyulabilen bir düdüktür. Eski zamanda izcilerin elinde de bu düdükten vardi. Nareke özel bir düdüktür ve sadece oyunlar sirasinda kendisi tarafindan öttürülürdü. Nareke ötünce sesler de kesilir her kisi oyunu anlamak için sessiz ve dikkatli dinlerlerdi. Zira sunulan oyun boyunca kahkahalar hiç bitmezdi. Yani kisaca NAREKE Karagöz’ün düdügünün adidir. Karagöz ve Nareke ayrilmaz bir bütün olarak bilinirdi. Zira narekenin sesini duymadan hiç kimse sesini kesmezdi. Gölge gösterisi bitince yine Karagöz o meshur düdük “NAREKE” yi öttürür. Herkes dagilmaya baslar.
Bende diyorum ki Kirklareli Karagöz-Kakava Kültür ve Sanat etkinliklerinde: Karagöz düdügü “Nareke” yapilip insanlara hatira olarak sunulmalidir. Kent Konseyi Toplantilarinda bu konuyu Sayin Belediye Baskani Cavit Çaglayan’a sundum kendisi de not aldi dilerim gerçeklesir.
“Oh my darling, a fun for me!”
Yar bana bir eglence aman”
Kendi benzersiz üslupuyla: “HACI CAV CAV ve KARAGÖZÜM” Türk Gölge Oyununun temeli, iki karakteri Karagöz ile Hacivat. Keyifler iyi olsun, kötü olsun bizleri güldürmekten kendilerini yüzyillardir alikoyamiyorlar. Tekerlemelerle baslayan eglence yolculugu yine ders veren tekerlemeler vede NAREKE’nin bitis sesiyle son bulur. Kendilerine çok sey borçluyuz.
14. yüzyildan beriye bir Karagöz, birde Hacivat. Karagöz: Kaba, saba elinde sopa sik sik kaba kuvvete basvuran, çogunlukla patavatsiz, bazen de hilebaz biriymis gibi davranan ama çok efendi çok saygili davranandir. Hacivat ise: Kiliktan kiliga giren, sözleri süsleyen, nerede bir dügün var orada, nerede bir eglence var orada, dalkavugun önde gideniymis gibi davranan, ancak o da Karagöz gibi aslinda efendi vede saygili birer sade vatandaslar. Isleri halki uyandirmak onlara eglence yoluyla ne yapilmis, ne yapilmasi gerekir onlari gösterdikleri içindir ki kelleleri gitmis, olarak bilinmektedir. “Hacivat-Karagöz Neden Öldürüldü” adli filim Hacivat ve Karagöz’ün yeniden hayatimiza renk kattigi anlasilmaktadir.
Parasiz ve okuma yazmasi olmayan Karagöz’ün sik sik basi derde girermis. Cahilligini örtmek için kendisine söylenenleri yanlis anliyormus gibi yaparak isine gelmeyincede kelimeleri, baska sözcüklere benzetip karsisindakileri güç duruma sokarmis. Var olan düzeni kendi lehine çevirmeyi usta dil becerisiyle ve yüzeysel bilgisiyle basarabilen. Hacivat ise Karagöz’ün ters anlamalarindan ençok nasibini alan olmustur.
Rivayete göre kirmizi giyinen, elinde tütün kesesi, arada bir kelini gösteren isirlagi, yusyuvarlak kara sakali, o toparlak yüzü ile birde boynunda asili duran NAREKE adli düdügü vede külhan yürüyüs Karagöz. Hacivat yesilden vazgeçmeyen, süslü mü süslü, basinda külahi, sivri sakali ve uzun yüzlü bir Hacivat. Bursa Ulu Cami’nin insaati sirasinda tanisirlar. Buradan ünleri Osmanli topraklarina yayilir.
Rivayet edilir ki, Padisah Sultan Orhan, Hacivat ve Karagöz’ü herkesi kirip geçiren bu hallerinden dolayidir insaati yavaslatiyorlar diye idam ettirmis. Kellelerini vurdurtmus ama onlarin hikayeleri devam edegelmistir.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol