"Özel Çocuklar" konuşuldu

Engelliler Haftası dolayısıyla gerçekleştirilen etkinliklerden bir tanesi de geçtiğimiz cumartesi günü yapıldı. Kırklareli Rektörlük Kültür Merkezi'nde düzenlenen program sinevizyon gösterisi ile başladı. Programın sunuculuğunu Enis Göçer yaparken konferans konuşmacıların duygu yüklü anlatımları ile devam etti.
Özel (engelli) çocuklara duyarlılığı artırma ve karşılaştıkları zorluklar ve çözümü hakkında gerçekleştirilen         konferansta slayt gösterisi ile engellilerin yaşama nasıl tutundukları seyircilere aktarıldı.
Programda engellilerin perküsyon gösterisi de yer alırken müzik aletleri ve sevimli tavırları ile salondakileri biranda hareketlendiren engelliler gösterdikleri başarılı performans ile büyük beğeni topladı. Engelli perküsyon ekibini ayakta alkışlayan davetliler konuşmacıların anlatımları ile duygu yüklü bir atmosfere kapıldılar.
Konferansta ilk olarak Elif Aydın söz alarak; "6 gencimizi askere yolladık, annelerden bir tanesi ağlayarak uyumadan evvel gülümseyerek yattığını belirtti" dedi.
Bir yılda on dokuz çocuğu iyileştirdiklerini belirten Aydın, bu rakamın güzel bir rakam olduğuna değindi. "Önemli olan çocukların sevgisini yaşayabilmek ailesiyle neler yaşadığını anlayabilmektir" de diyen Aydın; İstanbul'da ve diğer şehirlerdeki her kuruluşu duyarlı olmaya davet etti. "Çocuklarımıza geziler düzenleyerek onlara moral desteği de sağlıyoruz" da diyen Aydın; "Bu çocukların dünyasını anlamak çok önemli. Engelli kuruluşlara ziyaretler de bulunun onlara vakit ayırın, çocuklarımıza acıyan gözlerle bakmak yerine onlara saygı göstererek sevgiyle bakmasını öğrenin" dedi.
Elif Aydın'ın ardından programın ikinci konuşmacısı Yelda Ülger, 10-16 Mayıs Engelliler Haftasının önemine değindiği anlatımlarında ilk olarak engelli kelimesinin tanımına yer verdi. Engelli birey olmanın sebepleri ile devam ettiği bilgilendirmesinde Ülger, engelli türleri ile ilgili açıklamalarda bulundu.
"Hepimiz engelli adayıyız"
Hepimizin birer engelli adayı olabileceğini anlatan Ülger, toplumumuzda  8.5 milyon engelli bulunduğunu bu doğrultuda her dokuz kişiden birinin kısıtlayıcı engeli olduğundan bahsetti.
Onların hayatta eşit muamele görmesinin bizlere bağlı olduğunu vurgulayan Ülger, Dünyada her 10 çocuktan birinin mutlaka özel eğitim görmesi gerektiğine de dikkati çekti.
Yelda Ülger, konuşmasının devamında özel eğitimin tarihçesinden de bahsetti. "Bu konuda gelişmeler iyi ama henüz hızına ulaşamamış" ifadesi ile önemli bir konuya da değinen Ülger, her çocuğun kendi akranları ile kaynaştırılmaya ihtiyacı olduğunu söyledi.
Okullarda bu eğitimlerin verilmesi ile ilgili güçlüklerle karşılaşıldığının da altını çizen Ülger, Eğitim Uygulama Okulu ve İş Eğitim Merkezleri ile Rehabilitasyon Merkezlerinin normal okullarda eğitim göremeyen öğrencilerin eğitimleri için faaliyetlerde bulunduğunu sözlerine ekledi.
"Asıl engel, engellileri görmemektir"
Engellilerin sadece özel günlerde hatırlanmasını doğru bulmayan Ülger, amaçlarının toplumda farkındalık yaratmak olduğunu belirttiği açıklamasında bu doğrultuda onları engellerine rağmen birer vatandaş olarak görebilmenin önemine değindi. Toplumda engelli bireyleri görmezden gelme gibi tavırların yaşanabildiğini dile getiren Ülger, "Yoksa bu konuda hepimiz mi engelliyiz" dedi. Bu programın gerçekleştirilmesine katkısı olanlara teşekkür eden Yelda Ülger; "Umarım bizler farkındalık yaratmayı başarabildik" diyerek sözlerine son verdi.
Engelli babasından gerçek yaşam hikayesi..
Yelda Ülger'in ardından sunum yapmak üzere kürsüye gelen İlyas Yalçın bir engelli babası olarak yaşamanın zorluklarından bahsetti. Yalçın, evliliğinin ilk yıllarından itibaren anlatımını yaptığı hayat hikayesinde oğlu Burak Yalçın hakkında duygusal bir konuşma gerçekleştirdi. Salondakilerin gözyaşlarına hakim olamadığı programda Yalçın, engelli bir bireyle yaşamanın kolay olmadığını söyleyerek önemli olanın onları normal bir birey olarak kabul etmeyi bilmek olduğunu ifade etti.