13.08.2014 günü sevilen büyük sanatçı Robin Williams'ın hüzünlü vefatı dünyayı etkiledi. Onun "Ölü Ozanlar Derneği" filmini çok beğenmiştim. Romantik, şiiri seven, sanata saygılı, öğrencilerini hayata hazırlayan altın kalpli bir öğretmenin hikayesinde pek çok hümanist öğretmen kendinden bir parça bulmuştur.
Gizli gizli Ölü Ozanların kitaplarını şiirlerini okuyan öğrenciler edebiyatta şiirin büyük gücünün farkına varırlar.
Güzel bir tiyatro eserini sahneye koyup rollerini gönülden oynarlar… Çocuklar yetenekleri ve sevdikleri dallarda ilerleyip üniversite tercihlerini yapmak isterler. Babalar, anneler kendi insiyatiflerini kullanıp çocuklarını yönlendirmek isterler… Hikaye gerçekçi ve etkileyiciydi. Ölü Ozanlar Derneği kitabı cep kitaplardan çıkmıştı. Alıp okumuştum… Güzel bir kitaptı. Filmi çok güzeldi.
Üçüncü dünya ülkelerinin sanatçıları, edebiyatçıları güçlüyse o ülkede yaşamak güzeldir. Sevilen romancı Orhan Kemal'in ölümsüz hikaye ve romanları film oldu. Latin Amerikalı romancılar yıllardır popülerdir.
Güçlü, zengin ülkelerde göçmenlerin hikayelerini anlatan romancılarda sevilir. Bir Alman Romancı göçmen işçilerin içinde gizlice yaşayarak onların yaşantısını yazdı. Şuanda adını anımsayamıyorum. Bizde de bazı eski ünlü gazeteciler Zonguldak'ta ki kömür madenlerindeki işçilerin yaşamını gerçekçi açıdan yazmak için onlarla 10-15 gün beraber yaşadı. Güzel resimler çekip, röportajlarını yayımlamışlardı.
Soma'da 301 işçimiz madenden çıkamadı. Türkiye'de yürekler yandı. DİSK Genel Başkanı KANİ BEKO 17 Mayıs 2014 günü bir gazetede açıklama yapmıştı. Bu açıklamayı cep defterime yazmıştım: "Madenlerin devlette olduğu günlerde ocağa inecek işçiler eğitimden geçirilip ehliyet aldıktan sonra ocağa inerdi.
Zonguldak'ta da ocağa inecek işçiler için okullar vardı. Eğitimden geçmeyen işçi ocağa indirilmezdi.
Şimdi ucuz işgücü diye her başvuran ocağa indiriliyor. Taşeron işçiler sendikalı olmayıp şikayetlerini bildiremiyorlar." Yeraltında çalışan işçilerin can güvenliği önemlidir… Bunun için her önlem teknik olarak alınmalıdır.
Soma madenlerindeki taş kömürün sıcak olduğu her an alev alabileceğini gazetede okumuştum. İnsana değer veren ülkelerde işçi hakları, kadın hakları ön planda tutulur. Üçüncü dünya ülkelerinde insanın değeri yoktur… Sırada binlerce işsiz, taşeron genç işçi sıra bekler. Victor Hugo'nun Sefiller romanı 1848 işçi hareketini, yoksulların büyük dramını anlatır. Müthiş bir hikayedir. Fransa hümanizmanın, özgürlüğün, aydınlanma hareketinin merkezidir. Kafelerde, yoksul meyhanelerde işçiler, garibanlar, aydınlar sorunlarını konuşurlar. 1789 Fransız İhtilali Fransız Halkının krala ve soylulara karşı direnişinin öyküsüdür. Fransız İhtilali'nin sonuçları dünyada sosyal bir deprem yaratmıştır.
Çok uluslu devletler, imparatorluklar yıkılıp gitmiştir. Koca Osmanlı imparatorluğu milliyetçilik hareketlerinin ivme kazanmasıyla; Rus Çarlığının büyük oyunlarıyla, İngiliz emperyalistlerinin Arapları kışkırtarak Osmanlının çöküp, yıkılmasıyla son bulmuştur. Tarihi bilen ondan ders çıkaran uluslar ayakta kalacaklardır…
Beşiktaş'ın Onursal Başkanı rahmetli güzel insan Süleyman Seba'nın "İyi insan olmak, dürüst ve ahlaklı olmak Beşiktaşlı olmanın erdemleridir" cümlesi çok şey söyler. İyi Müslüman, iyi vatandaş halkını, bayrağını seven insandır. Her millet her ulus dalgalanan bayrağı ile varlığını devam ettirir. Bir ülke barış içinde kalkınır. Uygar uluslar insana değer veren ülkelerdir. İyi kalpli yazarlar halkının mutluluğunu refah içinde insanca yaşamasını arzular. Yarınlar sevgiye, kardeşliğe, dostluğa inananların olacaktır. Halkının dertlerini bilen, çözen gönüllere selam olsun…
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol