Tarihi Helinistik döneme kadar uzanan Polos Kalesi zamana karsi direniyor. Bir zamanlar ugruna savaslar yapilan ve Kirklareli sinirlari içerisinde bulunan en büyük kale olma özelligine sahip tarihi yapi, merkez ilçeye sadece 20 kilometre uzakliktaki Yoguntas Köyü yakinlarinda bulunuyor. Yüksek irtifali bir tepenin üzerinde yer alan kalenin, su anda sadece bir kaç duvari ayakta kalmis durumda. Pinarhisar ve Vize ile beraber bir zamanlar Kirklareli’nin en önemli savunma hattina da sahip olan Polos Kalesi’nin restore edilmesi için yetkililerin bir an önce somut adimlar atmasi bekleniyor.
Üzerinde halen Roma ve Bizanslilar’in izlerini tasiyan kale, ayni zamanda yüksek bir tepe üzerinde bulunuyor. Tarihi güzelliginin yani sira Trakya’nin en iyi manzarasina da sahip olan Polos Kalesi, 360 derecelik bir açida kilometrelerce uzakliga kadar uzanan görüs açisi ile de begeni topluyor. Epey yüksek bir noktada yer almasi nedeniyle kuzey ve kuzeydogusunda Kayali Baraji’ni, güneyinde ise adeta Mezopotamya Ovasi’ni animsatan Trakya Ovasi ile dogal bir güzellik sunan kalenin restore edilmesi için el birligi ile hareket etmek gerekiyor. Kirklareli Merkez ilçeye çok yakin olmasina ragmen bugün birçok Kirklarelili tarafindan bilinmeyen kalenin gelecegi restorasyona bagli. Büyük bir kale olmasinin yani sira burçlari ve hamam kalintilarini içinde bulunduran tarihi yerin, bir çok kisminin bugüne kadar ayakta kalmis olmasi bile mucize. Zira rastirmaci- Gazeteci- Yazar Nazif Karaçam’in “Efsaneden Gerçege Kirklareli” kitabinda Polos Kalesi’nin tarihi ile ilgili önemli bilgiler yer aliyor. Helinistlik dönemden baslayarak, Roma, Bizans, Makedon, Yunan, Pers gibi dönemin önemli imparatorluklarina ev sahipligi yapan ve M.Ö 336’daki Makedonya- Atina Savasi’ndan sonra yaklasik M.Ö 350- 279 yillari arasinda Iskender’in egemenligi altinda kaldigi söylenen tarihi kalenin restore edilmesi ilimizdeki tarih turizmine de önemli katkida bulunabilir.
Kalenin daha fazla zarar görmemesi için 1990 yilinda Kültür ve Tabiat Varliklarini Koruma Vakfi tarafindan koruma altina alinmasi, tarihi kalenin eski günlerine dönmesiner yetmiyor. Bir zamanlar tipki kalesinin oldugu gibi Polos ismi ile anilan Yoguntas Köyü halki da kalenin restore edilmesinin köyü katki saglayacagini düsünüyor. Polos Kalesi’nin Trakya’daki önemli savunma hatti arasinda bulundugunu söyleyen Trakya Üniversitesi Sanat Tarihi Bölüm Baskani Prof Dr. Engin Beksaç, ”Polos Kalesi Pinarhisar ve Vize’deki kalelerle birlikte bir zamanlar Trakya’nin en önemli savunma hattini olusturuyordu” diyor. Önadim Gazetesi Basyazari Arastirmaci- Gazeteci- Yazar Nazif Karaçam “Efsaneden Gerçege Kirklareli” kitabinda, Türk Halk Edebiyeti’nin ünlü ustalarindan Halk Bilimci(Folklorcu) Vahit Lütfi Salci’nin uzun yillar Yoguntas’ta(Polos) nüfus memurlugu yaptigini ve “Benim Gibi” isimli kitabinda Polos Kalesi’ni “Polos Dagi” isimli siiriyle anlattigini söylüyor.
Genel yapisi itibari ile Kirklareli’ne en yakin ve bilinen kaleler arasinda ilk sirada yer alan Polos Kalesi’nin gelecek kusaklara aktarilmasi için restorasyonun sart oldugu gözüküyor. Kalenin restore edilmesi için su anda en büyük görev Kirklareli’deki kamu kurumlarina, bürokratlara ve sivil toplum kuruluslarina düsüyor.
İnşAllah duyarlı birileri çıkar tarihin Yok olmasını önler . 1955 yıllarında Polos da nahiye müdürlüğü yapan RAFET RODOPLU. Beyefendi hakkında bilgisi olanlar lütfen buraya yazsın . Benim hatırladığım benden iki yaş küçük oğlu vardı adı AHMET ti babama yazdığı kitabı hediye etmişti evimize ailece misafir oluyorlardı rahmetli babam köy muhtarıydı . 1970 yıllarında babam İstanbul Bakırköy'de yaşadıklarını söylemişti bende 5 veya 6 yaşlarındaydım inşAllah tanıyan çıkar teşekkürler .