İlimiz Yoğuntaş Köyü'nde yer alan tarihi Polos Kalesi, İstanbul Üniversitesi'nden gelen bir kurulun incelemesi altına alındı. 3 haftalık bir çalışma sonunda çıkacak olan kale planı ile bölgenin tarihinin canlandırılması adına ilk adım atılmış olacak. 8. Yüzyılda askeri ve ticari açıdan çok önemli bir konuma sahip olan ve sadece kale değil, büyük bir şehri de içerisinde barındıran Polos hakkında yapılan bu çalışmalar, dün gerçekleşen bir görüş alışverişi ile köy sakinlerine de anlatıldı…
İlimiz Yoğuntaş Köyü'nde yer alan tarihi Polos Kalesi, İstanbul Üniversitesi'nden oluşan bir kurulca inceleme altına alındı. Kurul Başkanı Arkeolog Dr. Jesko Fildhuth, İstanbul Üniversitesi Mimarlık Tarihi Bölümü Yardımcı Doç.Dr. Bilge Ar ve bir grup öğrenci ile gerçekleşen çalışmalar kapsamında dün köy sakinleri ile bir görüş alışverişinde bulunuldu.
Toplantıya; Kırklareli Kent Konseyi Başkanı Seyfi Meriç, Yoğuntaş Köy Muhtarı Lütfü Tokgöz, Kırklareli Üniversitesi öğretim üyesi Ali Çakır ile köy sakinleri iştirak etti
Doç.Dr. Bilge Ar yaptığı bilgilendirmede bu çalışmanın arkeolojik bir kazı çalışması olmadığını, amaçlarının kalenin detaylı bir planını çıkararak, o dönemde kentin nasıl işlediğini, kaç kişinin yaşadığını, nasıl yaşadıklarını tespit etmeye çalışmak olduğunu belirtti. Ar açıklamasında; "3 haftalık bir çalışma için geldik bu sene. 2 haftadır buradayız. Ve muhtarımızla konuşup böyle bir toplantı tertiplemeye karar verdik. Çünkü köy halkına da bazı sorular sormak istiyorduk. Bu vesileyle sizlere de neler yaptığımızdan bahsedelim istedik. Biz Alman Arkeoloji Enstitüsü ve İstanbul Teknik Üniversitesi ile ortak bir çalışma yapıyoruz. Kurulun Başkanlığında İTÜ'den Dr. Jesko Fildhuth yer alıyor. Ben de aynı üniversitede Mimarlık Tarihinde Yardımcı Doçent olarak çalışıyorum. Jesko bey arkeolog, ekibimizin diğer üyeleri ise mimarlık öğrencisi.
Biz sizlere önce bu yapının tarihinden bahsetmek istiyoruz. Dr. Jesko Fildhuth anlatacak ben de çevireceğim" dedi.
Bunun üzerine Dr. Jesko Fildhuth kale hakkında şu bilgileri verdi; "Biz eski Polos kalesinin çok önemli bir yer olduğunu düşünüyoruz. Buranın tarihi üzerinde çalışılmasını çok önemli buluyoruz. O yüzden buradayız. Bizim yaptığımız araştırma arkeolojik bir kazı değil, daha çok bir yüzey araştırması. Orada mevcut olan durumu belgeliyoruz. Hiçbir şeye dokunmuyoruz sadece mevcut olanın çizimini yapıyoruz. Bütün bu çalışmaların sonucundaki amacımız buranın nasıl bir yer olduğunu anlatmak. Sadece kaleyi değil, Yoğuntaş'ı da anlatmak asıl amacımız. Bu yüzden yardımınıza ihtiyacımız var."
"Kırklareli şehrinin merkezi eskiden
Polos kalesiymiş"
"İlk olarak Polos Kalesi ile ilgili biraz tarihi bilgi vermek istiyorum. Polos kalesinin eski belgelerde geçtiği ismi "Skopelos". Aslında bugün bu ismi değiştirerek kullanıyoruz. Bilindiği gibi "Polos Kalesi" diyoruz oraya. Yunanca bir kelime; Skopelos. Anlamı ise; "Gözlem noktası". Belgelerde adının geçtiği zaman 8. Yüzyıl olarak belirtilmekte. Trakya bölgesinin başkenti gibi görev alan yer ise o dönemler Edirne'ymiş. Ancak o dönemlerde Kırklareli'nin merkezi bugünkü şehrin olduğu yer değil, Polos Kalesi'nin olduğu yermiş. Askeri, idari ve dini merkez o zamanlarda Polos Kalesi'nde toplanmış. Burasının Bizans İmparatorluğunun sınırına yakın olması sebebiyle, Balkan bölgelerinden tehlikeye karşı aynı zamanda bir koruma bölgesi olarak da geçiyor. Sadece askeri anlamda değil, bölgenin yakınından önemli yol hatları da geçiyor. Bu ticari yolların hepsi o dönemde Polos Kalesi tarafından kontrol altında tutuluyor. Bugün olduğu gibi o gün de kalenin sınır komşusu Bulgaristan. Dolayısıyla bu ana akslar savaş zamanı askeri açıdan, barış zamanı ise ticari açıdan çok büyük önem taşıyor."
"Sadece bir kale değil, başlı başına bir kent"
Biz şu anda bir kale kalıntısı görüyoruz ama o dönemde Polos sadece bir kale değil, bir şehirmiş. Ortaçağ dönemini göz önünde bulundurursak, gerçekten Polos, orta büyüklükte bir kenti teşkil ediyor. Bugün her ne kadar göremesek de, pek çok işlevi olan binalar bulunduğunu rahatlıkla hayal edebiliriz. Bu yerleşimin bir Bizans kenti olarak sonu 1370 yılında Osmanlı'nın hükümdarlığı altına girmesiyle sona eriyor. Sultan Murat birinci ele geçirme çabasında başarılı olamayıp, ikinci akınında Polos Kalesi'ni alıyor. Kale Osmanlı sınırlarına girdiğinde artık, Osmanlı Devleti içinde yer aldığından bir şehir olarak kendini duvarlarla koruma zorunluluğu ortadan kalkmış. O yüzden daha elverişli olan tepenin eteklerine doğru kent yerleştirilmiş. Fakat Osmanlı dönemi boyunca da kent önemini kaybetmemiş. Çünkü hala önemli ticaret yolları buradan geçmeye devam ediyor."
Yapılan bu bilgilendirmenin ardından katkısı olması düşüncesiyle çalışma ekibi özellikle köyün yaşlılarından bölgenin eski durumu hakkında bilgiler aldı. Yapılan bu görüş alışverişinin ekibe büyük katkı sağlayacağı tahmin ediliyor.
Çalışmanın neticesinde ise bir makale hazırlanması ve Polos kalesinin saklı tarihi hakkında detaylı bilgiler elde edilmesi bekleniyor.
Bende her ne kadar istanbulda yaşasamda yoğuntaşlıyım bu çalışmayı çok güzel buluyorum geçmiş tarihimizi bilmek çok önemli yoğuntaşımızın kültürel açıdan tanıtımına polos kalemizinde geçmiş tarihini türk insanına tanıtmak tüm kırklareli halkının başlıca görevidir sayın kırlareli valimizin belediye başkanımızın bu konuyla ilgilenmesini rica eder onlara çalışmalarında başarılar diler sevgi ve saygılarımı sunarım kırklareli halkındanda ricam kırklarelinin ve köylerinin tanıtımı içinde birlik ve dayanışma istiyorum bu konuda çok zayıfız birlik ve berabrlik içinde birbirimize kenetlenelim ben bu konularda maddi manevi her zaman kırlarelimizin her zaman yanındayım tüm kırklareli halkına sevgi ve saygıla4ımı sunarım cüneyt esen istanbul bayrampaşa tel 0531 951 50 48