RAHMETLİ RİTM SANATÇISI-SOLİST MUSTAFA AŞKIN'LA SOHBET

"Anılar da bir belgedir" diyor, yazar Oktay Akbal. Mustafa Aşkın ağabeyle yazın Atatürk Parkında sohbet etmiştik. Mustafa Aşkın:
"Selanik Kayalar köyündeniz. 1932 Kırklareli doğumluyum. Berber İbrahim Aşkın'ın kardeşiyim.
1952 yılında Erkek Sanat Okulunu bitirdim. 8 yaşında annemi kaybettim. 1945 - 46 yılından 1952 yılı sonuna kadar müzik çalışmalarım devam etti. 1953 yılında astsubay oldum. 1974 yılında da Çorlu'ya Halk Eğitim Merkezinde Türk Sanat Müziği çalışmalarına solist olarak devam ettim. Konserler verdik.
Gençlikspor'da Kayseri Kara Gücü'nde top oynadım. Erkek Sanat Okulunda okurken sınıf arkadaşlarım Ahmet Mesoğlu, Süleyman Sarıdoğan, Abdullah Yörük, Seyit Sunay, Ali İnce gibi arkadaşlarımıdı. Gündoğdu Dalca, İbrahim Aşkın, Muzaffer Baktagir'le beraberdik. Hilmi Göker'de türküler okurdu.
Köy ve mahalle düğünlerine, nikah törenlerine bizim ekibi davet ederlerdi. Çok yoğunduk. Düğün törenlerini bizim için erteleyenler vardı.
Ramazanlarda yağ fabrikatörü rahmetli Ahmet Ziya Çetintaş evine davet ederdi. Programımızı zevkle dinlerdi. Türk Sanat Müziği sevdalısıydı. (Ahmet Ziya Çetintaş'ın Gazhane Sokağından geçtiği günleri dün gibi hatırlarım.) Kakava-Hıdrellez günlerinde Kırklareli halkı Asılbeyli köyündeki dereye giderdi. Derede ağaçlar altında bizim ekip Kırklareli halkına müzik yapardı. Etrafımız dolup taşardı.
Makam olarak Hüzzam, Kürdili Hicazkar ve Rast, Nihavent makamından şarkılar olurdu. Udi Ahmet'in bir şarkısını çok severdim:
"Açmam açamam söyleyemem çünkü derinde dil yarası var ki. Kanıyor kalp üzerinde. Billah bu acı durduracak kalbi yerinde. Nakarat…"
Radyolardan etkilenmiştim. Alaylıyım. Mücahit öğretmenim ilkokuldayken sesimin güzel olduğunu söylemişti. Kendi kendimi yetiştirdim. Makam, usül ve ses önemlidir.
Bir fotoğrafta arkadaşlarım. Ayaktakiler. Sakallı İlhan Tekin, Özhan Toker, Astsubay Yüksel, Lüleburgaz'lı adını unuttum, Ayhan Çetintaş, kaleci Şerif Hecan.
Oturanlar, Hikmet Sunal, Mustafa Aşkın, Ali Rıfat, Cezmi.
Yıl 1957.
Kırklareli karmasıyla Edirne karmasının futbol karşılaşması 1-1 sonuçlanmıştı. Edirne sahasında bir dostluk maçıydı. Arkadaşlarımdan hatırladıklarım, kaleci Polis Emin, Haşlak Seyfi İşlek, Yavru Bülent Şenyüksel, Yeşil Trakya Hasan, Refik Doğangün, Necdet Onat, Kara Orhan, Selahattin Güner.
Eniştem Arastacı Orhan Sinnar'dır. Cemile ve Meryem adında kız kardeşlerim de vardır. Pınarhisar'dan evliyim. Bir oğlum bir de kızım var. (Galatasaray ve Fenerbahçe'de top oynamış İsmail Kurt'la çekilmiş bir resmini gösterdi.)
İstasyon turları vardı. Kara treni beklerdik. Şimdiki İmam hatip Lisesi Erkek Sanat Okuluydu. Okul merdivenlerinde arkadaşlarla yazın müzik ziyafeti çekerdik, Kırklareli halkına." Dedi.
Ne güzel günlerdi… hepsi tarihin altın sayfalarında kaldı.14.02.2005
Dipnot: Anılar Denizinde yaşıyoruz.. Kırklareli, Trakya, Balkanlar Karasevdamızdır Bizim…