SAHİP OLDUKLARIMIZIN KIYMETİNİ BİLELİM

Eski Cumhurbaşkanlarımızdan Kenan Evren'in bir sözü varmış; biz bütün şartları yerine getirsek bile, dağlarınızda kar var bahanesiyle bizi Avrupa Birliği ne almazlar diye. Alırlar almazlar bilemeyiz de bilinen bir şey var; o Avrupa Birliği biliyordu ki o dönemde Türkiye de demokrasinin sadece adı var kendi yok, olmaması içinde yeri geldiğinde Kenen Evren'leri pohpohlayıp güçlendirip en çok on yılda bir vatan aşkına Atatürk aşkına darbe yaptırırlardı.
Gerek yakınımızda gerekse uzağımızda kan gövdeyi götürür masum insanlar katledilirken kılı kıpırdamayan sesi çıkmayan, çıktığında da asla adaleti savunamayan AB ve benzeri örgütler mesele Türkiye deki gösteriler olunca hemen endişelerini dile getirmekte geç kalmıyorlar, endişelenmekte haklılar tabi ki; onlar ekonomik, sosyal, ahlaki krizlerle boğuşup adeta dibe vururken, kendi bünyelerinde ki ülkelerin bile kanını emip batmalarına sebep olurken, Türkiye almış başını gidiyor. Yunanistan kendi devlet televizyonunu bile kapatmak zorunda kalırken, Türkiye kara, deniz, hava yollarında yaptığı atılımlarla adeta şaha kalkmış. Yunanistan'ın hazırlık için gerekli 5 yılın 3,5 yılını boşa geçirmesinden sonra Türkiye ye görev verilmesi üzerine on sekiz ayda muhteşem bir Akdeniz oyunları organize ederek ciddi bir olimpiyat adayı oluyor. Başta IMF olmak üzere artık onların kurumlarına da itibar yok. Eğitim, sağlık, ulaşım, insan hakları ve özgürlük vb. birçok alanda onların kriterleri aşılmış gibi. Ve bütün bunlarda en büyük pay hiç şüphesiz ki on yıldır süren istikrarındır. Onların her türlü entrikayı marifet sayan liderleri baş tacı, sıra bize gelince... Çok mu iyimserim acaba?
          Türk'ün Türk'ten başka dostu yoktur sözü bu günlerde bir başka anlamlı. Lütfen! ne olur sahip olduğumuz değerlerin kıymetini bilelim, yanı başımızda ve çevremizde yakılıp bizi de yakması istenilen ateşe yakıt taşımayalım, demokrasi sadece çoğunluğun karar verdiği değil azınlıkların da kendini her yönden güvende hissettiği zaman gerçek demokrasi olur ama sıkıntılarınız da olsa, kör topal da olsa demokrasimize halel getirmeyelim.
          Son günlerde yeni gerginliklerin yaşanacağı özellikle sanal âlemdeki çağrılardan paylaşımlardan anlaşılmakta, devlet yetkilileri de bu konuda istihbarat alındığını duyurmaktalar. Hiç kimse sayın başbakanın şahsını, siyasi görüşünü, yönetim tarzını, kadrosunu beğenmeyebilir ama onu değiştirmenin meşru yolu seçimdir. Biz aynı geminin yolcularıyız, siyasi iktidarı yıpratma adına kendilerince ekonomiyi çökertecek alışveriş yapmayın vb. çağrılarda bulunanların dilekleri gerçekleşirse, birçoğunun kamu personeli olduğunu veya dünyalıklarının bir şekilde kamuyla bağlantılı olduğunu bildiğim bu kişilerin acaba o zaman ne yapacaklarını ben gerçekten merak ediyorum.
 Biraz kaba bir tabir ama; ipler puştun eline geçmeye görsün bir kere, gayrısı nafile. Yanıbaşımızda canlı örnekler; Mısır'da, Suriye'de gerçek anlamda kan gövdeyi götürüyor, bizim güvenlik güçlerimizin olaylara müdahale şekli üzerinden siyaset yapanlar oralarda yüzlercesi bir anda katledilen insanları görmüyorlar. Aslında görmüyorlar demek te yanlış olur çünkü onların görmek istedikleri de zaten bu. Oldum olası belâlı olan bu bölgede huzur ve istikrar onların işine gelmez, hele güçlü liderler güçlü oluşumlar hiç işlerine yaramaz, onlara istedikleri gibi oynatabilecekleri kuklalar lâzım. İşlerine gelince demokrasiden dem vuranların kendi piyonları tarafından demokrasinin katledilmesine seyirci hatta taraftar olmaları manidardır. Ya kendi egolarını her şeyin üzerinde gören bölgedeki sözde diğer liderlerin darbecileri açıkça milyarlarca dolarlarla desteklemeleri. Onların korkusu eğer birileri uyanır bilgilenirse sıranın onlara geleceğidir.
Allah'tan ki bizim ne yöneticimiz ne halkımız onlara benzemez. Zaman zaman gerginliklerimiz, küçük çaplı çatışmalarımız olsa da bu güne kadar asla onların durumuna düşmedik, Allah ta düşürmesin.
          Bu gün açıkça darbe yapılamadığı için hükümeti istifa ettirmek, düşürmek ya da oralardaki gibi çeşitli şekillerle etki, baskı altına almak isteyenlere karşı diğer taraflarında aynı tarzda eyleme geçmesi demek çatışma demektir, iç savaş tehlikesi demektir birilerinin bizden beklediği de budur. Ne Türk'e Türk'ten başka dost, ne de yaşanacak başka Türkiye var, sahip olduğumuz değerlerin kıymetini bilmeliyiz. Her kışın bir baharı, her karanlığın bir aydınlığı vardır. Birlikte kavuşmak dileğiyle...                                                                           sairmehmet39@hotmail.com
0 539 839 75 78

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol