SALDIRILAR ÖLDÜRMELER YARALAMALAR TACIZLER

Son zamanlar iyice moda oldu…
Doktorlara saldirilar…
Ögretmenlere saldirilar…
Adamlarin kadinlari uluorta öldürmeleri…
 Yani son zamanlar, son yillar kumandanlar askerleri dövüyor mu bilmem.
Ögretmenler ögrencilere bilmem dayak atiyor mu, tokat atiyor mu?
Isler tersine döndü.
Ögrenciler, ögretmenleri dövmeye ve öldürmeye basladi.
Komutanlar zaten en tepeden baslayarak müthis dayak yiyorlar önüne gelenden.
Eren gören, yakalayan patakliyor subaylari.
 Saglik dünyasindan birkaç duyum ve yasanmislik dolandi kalemime. Birkaç yazi çikti ortaya. Yazdim. Yayina verecegim.
Her biri zülfüyara dokunacak türden.
Hiç birinde kastim, hiç birinde birinci dereceden suçlayiciligim yok.
Yazdim… Yazdim da… Yayinlanirsa nasil anlasilir ondan emin degilim. Yanlis anlasilirsa eger simdiden özür dilerim.
Yayina vermesem, bu yasanmisliklara yazik.
Bu yasanmisliklari insanlar bilmeyecek, bu konuda ciddi bir düsünmenin ve hesaplamanin içine girmeyecek.
Insanlar zaman içinde, yasam bünyesinde bu tür olaylarin çok daha büyügüyle karsilasiyor gerçi.
Benim bu anlattiklarim birçok yasanmisligin yaninda devede kulak kalabilir.
Okulda atilan nice dayaklar…
Askerde uluorta atilan dayaklar, ana-avrat edilen küfürler…
Hep birilerinin sorgulamasi gerekmiyor.
Ögretmenler kendilerini sinamali, yerine göre sorgulamali.
Askerde üstler, astlara yaptiklari davranislari gözden geçirmeli, zaman içinde yaptiklari saldirganliklari bir bir animsamali.
Erkeklerin, kadinlara saldirganliklari bitmeyecek gibi duruyor.
Dünya durdukça bu alandaki saldiri sürecek.
Trafik kazalarinin, dünya durdukça sürecegi gibi.
Ama bu dayak olaylari ve saglik alanindaki olumsuzluklar, ilgisizlikler, trafik kazalarina ve cana kast etmeler kadar zorunlu ve kaçinilmaz degildir.
Saglik alanindaki yanlisliklar, ilgisizlikler, uluorta karar vermeler, vatandasi küçümsemeler, hastayi denek yapmalar, bir takim amaçlar için hastalari ölümcül duruma sokmalar, her biri, istenirse engellenebilecek eylemlerdir.
Iyi olabilecek bir hastayi, çok zaman bile bile veya bazen de bilmeyerek yanlis ilaçlarla daha fazla zor duruma sokan hekimler öteden beri söz konusudur.
Ömrünü tamamlayip aramizdan ayrilan Ahmet Malik ögretmeni yillar önce Çapa'da, hastanede ziyaret etmistim de, aglamisti anlatirken: "Her yanimi delik desik ettiler sevgili kardesim. Artik sonunda isyan ettim. 'Beni bu denli uluorta kesip, delip durmayin. Beni bir an önce hastaneden çikarin. Biktim artik kesilmekten, sagimin solumun delinmesinden,' dedim artik kardesim. Üzerimde deney yapiyorlar artik," demisti.
Ayni okulda çalistigimiz Ekrem ögretmenin babasi, kisin karda düsmüs, bacagi kirilmisti da…
Hekim, bizzat Erkemin yaninda, ögrencilerine, kirik-çikik üzerine ders verirken: "Uzun zamandir ne kar, ne don… Ögrencilere kirik çikik dersleri veremiyorduk. Bereket ki su kar yagdi da düsme kazalari oluyor, pek çogu da kirikla sonuçlaniyor da ögrencilerimize uygulamali olarak kirik dersleri verebiliyoruz!" demisti. Ekrem ögretmenin ne kadar çok üzülebilecegini, basinda duran insanlarin düstükleri zor durumu kavrayamiyor mu bu hekim?
Pes yani…
Böylesine iste…

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol