Tarihe Büyük Salkımlı Üzümler, orman gibi bağlar yetiştirmekle tanınmış olan Kırklareli bunların yanında şarap ve Hardaliye yapımını da koymuştur. Fakat ne var ki zaman içerisinde Osmanlı'nın yaptığı savaşlar bağların hastalanması nedeniyle Kırklareli bağcılıkla elde ettiği şanını, şöhretini yitirmiştir. Yüzyıla yakın bağcılık yapamamıştır. Bağların bozulduğu yıllarda Kırklareli'nde şarap üretimi 10 milyon litre idi. Aksaray ve Laleli'de Hardaliyesi satılıyordu. Şaraplık üzümleri Fransız uzmanlar tespit edip Fransa'ya gönderiliyordu. Ancak bağlar üzüm vermez olunca Kırklareli'nde bağcılık 100 yıl gerilemiş, yapılamaz olmuştur. Bu yüzden de şarap, Hardaliye yapımı unutulmuştur. Arada bağcılığın canlandırılması girişimleri yapılmış ise de başarılı olunamamıştır. 1969-1970 yılları başında bizim, Atatürk'ün Kırklareli ziyareti sırasında "HARDALİYEYİ MİLLİ MEŞRUBAT HALİNE GETİRİNİZ" demiş olmasını "ATATÜRK KIRKLARELİ'NDE" kitabımıza yazmış olmamız üzerine bazı duyarlı yurttaşlar ve bağcılığa meraklıları olanlar, bağcılığa dönüş yapmışlardır. Bağcılık yapmak için dışarıdan gelenler çoğalmıştır. Yüzlerce dönüm bağ yeri el değiştirmiş, Kırklareli'nde YENİ BAĞCILIĞA ivme kazandırmışlardır. Toprakları şarap yetiştiren Kırklareli'nde tarihi bağcılığın tekrar başladığını söylemek mümkündür.
Tarihi bir gerçek ki Traklar'dan bu yana yani yaklaşık 3 bin yıldan beri Kırklareli'nde bağcılık yapıldığı halde ve bir BAĞCILIK KÜLTÜRÜ oluştuğu halde, şarap ve hardaliye tüketiminde bir Marka olamamıştır. Mesela bağcılık, şarap üretimi, Hardaliye tüketiminde uluslar arası bir isim sahibi, mesela ŞARABIN BAŞKENTİ ARJANTİN, ŞARABIN YURDU FRANSA gibi isim alamamıştır. Bugün Fransa da ŞARAP BAKANLIĞI, Almanya'da BİRANIN ANAYASASI vardır. Dünya içiyor. Bağlar üzüm verdikçe de insanlar içmeye devam edeceklerdir. Şarabı daha çok kadınların içtikleri tespit edilmiştir. Bir gazete bilgisine göre Arjantin kadınlarının yüzde 56'sı şarap içmektedir. Bilindiği üzere şarap bir İnce Uygarlığın yaratıcısıdır. Bu ince uygarlığın yaratıcıları ise şarap içen kadınlardır. Bir akşam yakın dostlarını eşleri ile birlikte yemeğe davet eden Mustafa Kemal Atatürk o akşam sofraya rakı koydurmamış, şarap ikram etmiştir. Her akşam Çankaya Sofrası'nda rakı görmeye alışmış olan dostları Mustafa Kemal'e sofrada rakı bulunmamasını noksanlık olarak gördüklerini söylediklerinde Atatürk kendilerine "Bilmiyor musunuz kadınların bulunduğu sofralarda rakı bulunmaz. Bu bir İnce Kültür işidir." Demiştir.
Üzüm yetiştiriciliği ekonomik bir işletmedir. Bağcılarla yaptığımız görüşmelerde üzüm yetiştiriciliğinin tarımdan daha verimli ve bereketli olduğunu söylemişlerdir. Bir dönüm bağ iki dönüm tarlanın verimine eşittir demişlerdir. Öte yandan HARDALİYE yapımı giderek ilgi görüp yayılmaktadır. Ancak Hardaliye yapımında bir standart getirmek gerekir. Hardaliyenin aslında uygun yapılması durumunda ticari potansiyeli yüksek bir meşrubattır. Bir MARKA olma ihtimali çok yüksektir. Neyse Kırklareli YENİ BAĞCILIK yolunda sağlam adımlar atmakta, sonuç almaya kararlı görülmektedir.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol