SAVASIN VE PROBLEMLI AILELERIN ÇOCUKLARI

Ülkemizde birçok sosyal sorunlari içinde KIMSESIZ ÇOCUKLAR sorunu önemli bir yer tutmaktadir. Kimsesiz Çocuklar sahipsiz degil tabii. Onlarin da aileleri vardir. Ailenin çesitli nedenlerle dagilmasi, yikilmasi bu çocuklari ortada birakmistir. Bunlara geçmiste ve günümüzde savaslarin, çatismalarin ortada biraktigi çocuklari da eklemek gerekir. Geçmiste bu çocuklara Darüleytamlar, günümüzde ise Çocuk Esirgeme Kurumu sahip çikmaktadir.

Savasin ve dagilan ve yikilan ailelerin ortada biraktigi çocuklar sorunu Osmanlilari da mesgûl etmistir. Bir bilgiye göre Osmanlilar 1350’li yillarda Rumeli’ne geçtikten sonra Vize’de Çocuk Bakim Evi kurmuslardir. Ancak zaman içersinde savaslarin ve özellikle Balkan ve Birinci Dünya Savaslarinin anasiz babasiz biraktigi çocuk sayisi artinca 1915 yilinda Darüleytamlar (Yetimhaneler) kurulmustur. Cephe gerisinde anasiz babasiz kalan çocuklar toplanarak bunlar Darüleytamlarin bulundugu yerlere yerlestirilmislerdir. O yillarda bu çocuklar için Darüleytamlar kurulmasini öneren de Kastamonu Milletvekili Ismail Mahir Efendi olmustur. Ancak savasta yakinlarini, ailelerini yitiren bu çocuklarla daha çok Kazim Karabekir mesgûl oldugu için bu çocuklara “Kazim Karabekir’in Çocuklari” denmistir. Darülsafaka ise Istanbul’da fakir çocuklar için tesis edilmis bir bakim ve egitim kurumudur. Çocuk Esirgeme ise bu yillara yakin zamanlarda Atatürk’ün ve Kirklareli Milletvekili Dr. Fuat Umay’in düsüncesiyle, girisimleriyle ortaya çikmistir. Çocuk Esirgeme’nin himaye edip baktigi, yetistirdigi 30 bin çocuk bu yil memur olmustur. 18 yasini doldurduktan sonra Çocuk Yuvalarindan serbest kalan ve memuriyet hayatina atilan bu çocuklar devletin topluma kazandirdigi genç insanlardir.

Yakin tarihimizde kurulup Çocuk Esirgeme Kurumu’nun ortaya çikmasi ile kapanan Darüleytamlar sehit ve yetim çocuklarin bakimindan öte misyonlari, islevleri olan kuruluslardir. Her seyden önce Darüleytamlar birer Egitim Kurumlari idiler. Bir çesit Çiraklik ve Meslek Okullari idiler. Binlerce, onbinlerce çocuk burada meslek ögreniyorlardi. Mesela bu çocuklar ilkögretimle birlikte “elektrikçiligi, matbaaciligi, marangozlugu, demirciligi, tenekeciligi, firinciligi, telgrafçiligi, mücellitçiligi (cilt yapmayi), dökmeciligi, kutuculugu, terziligi, dokumaciligi, sobaciligi, dericiligi ve boyaciligi” da ögreniyorlardi. Buralarda meslekleri, becerileri olan genç insanlar yetisiyordu. Akilli ve zeki olanlar, okumaya hevesli olanlar yatili okullara yerlestiriliyor, devlete memur olarak yetistiriliyorlardi. Cumhuriyetin ilk yillarinda bir çok memur ve ögretmen, idareci Darüleytam Kökenli çocuklarin büyümüs, yetismis olanlariydi. Atatürk’ün muhalifi Kazim Karabekir Pasa bu yetim haneleri yani Darüleytamlari o kadar benimsemisti ki sik sik buralari ziyaret eder, sorunlariyla mesgul olurdu. Geçmiste Kirklareli’nde 200 çocugun barindigi, meslek ögrendigi bir Darüleytam vardi.

Bugün Çocuk Esirgeme Kurumu ve Çocuk Yuvalari’nin Darüleytamlar gibi böyle bir islevi ve misyonu yoktur. Çocuk yuvalarinda egitim vardir ama oralarda çocuklara bir beceri, bir meslek kazandirmak söz konusu degildir. Yaliniz onlara hayata, topluma, devlete kazandirmak amaçtir. Kirklareli Milletvekili Dr. Fuat Umay bu yuvalarin, Çocuk Esirgeme Kurumunun kurucusu olarak dünyada isim yapmistir. Soyadi olan UMAY da “Çocuklari Koruma Ruhu” anlamina gelmektedir. Istiklal Madalyali bir kisidir. Atatürk’ün yakin çevresindedir. Hakkinda kitaplar yazilmis, konumu doktora tezi olmus bir kisidir. 

nazifkaracam@gazetetrakya.com

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol