Selahattin Demiraco tarih ögrenimi görmüs bir yazardir. Ancak yazarlik hayati geç baslamistir. Fakat verimli bir sekilde devam etmektedir. On yillik yazarligini 12 kitapla sürdürmüstür. Türkiye’de yilda bir kitap yazan varsa da pek azdir. Demiraco bu çalisma ve kitap yazarligi ile Bir sey yapmak istemektedir. Kendisine “Ne yapmak istedigini sorarsaniz” mütevazi bir ifade ile “Ben bu kadar yapabiliyorum” diye yanit verir. Oysa yaptigi büyük istir. Bazi kisiler onu elestirseler de bana göre Selahattin Demiraco bilgiyi okuyucunun ayagina götüren, gezip gördügü Trakya’yi, Trakyali ve Rumelili insanlari anlatan, onlardan bilgiler aktaran yeni tür bir Evliya Çelebi’dir. Yada Ahmet Mithat Efendi’dir.
Bizim, Atatürk Cumhuriyeti’nin ilk yazarlari vardir. Onlar halkin okuyabilecegi, derinligi ve boyutu olmayan kitaplar yazmak suretiyle topluma Kitap Kültürü vermeye çalismislardir. Bunu Cumhuriyet’ten önceki yillarda Ahmet Mithat Efendi yapmistir. Yazdigi kitaplari Istanbul cadde ve sokaklarinda okuyucunun ayagina götürmüstür. Koltugunun altina aldigi kitaplari okuyuculara sunarken kendine göre mazeretler söylemistir. Din ulularinin, “BANA BIR HARF ÖÄzRETENIN KÖLESI OLURUM” dediklerini aktarmistir. Demiraco’nun (Soyadi amca anlamina gelmektedir.) Trakya Serisi kitaplarinda bir harfin ögrettiginden daha fazlasi vardir. Trakya’yi defalarca turlamis olan Selahattin Demiraco bize kitap dolusu REÇETE BILGILER getirmekte ve gelecek için ve özellikle arastirmacilar için önemli tespitler yapmaktadir. Bana göre Selahattin Demiraco, Trakya’nin destanini yazmaktadir. Insanlari kitapla, kitbi bilgilerle bulusturmakta, eline hiç kitap almamis insanlarin adlarini ve islerini yazarak onlari tanitmakta, gelecege kalmalarini saglamaktadir. Bir anlamda Selahattin Demiraco adim adim Trakya’nin sosyal, kültürel ve folklorik tarihini, antropolojisini (Insan Bilgisini) yazmaktadir. O Balkanlar’dan gelenlerin, Trakya’da eskiden beri var olanlarin tarihi kalin çizgilerle yazip gelecege birakmaktadir.
Beni okuyan ve izleyenler varsa görmüslerdir ki 62 yillik yazarlik hayatimda kimin elinde kalem ve kagit görmüssem herkese yazmayi önermis, tesvik etmisimdir. Onlardan biri de Selahattin Demiraco’dur. Çünkü onda yazarlik ve sairlik potansiyeli (Gizli gücü) görmüsümdür. Daha geçenlerde bizim gazetelerde ismi görülenleri yazarlaga iteklemis, yeteneklerini gelistirmeleri gerektigini söylemisimdir. Mesela Selahattin Demiraco su an kitap sayisi itibariyle beni üç defa geçmistir. Ona “YAZ DEMIRACO YAZ” bir gün seni okuyanlar “Ne iyi etmis de yazmis” diyecekler ve seni anacaklardir diyorum.
Bu baglamda kitaplarda, gazetelerde adi geçmeyenler gelecek insanlara yasadiklarini nasil anlatip ispatlayacaklardir? Bana göre Demiraco gelescek kusaklara yasadigini ispatlamak isteyenlere belgeler, kendileri hakkinda bilgiler sunmaktadir. Bu açidan Selahattin Demiraco’nun yaptigini çok önemsiyorum. Onun erdemli bir is yaptigini, namuslu bir mücadele verdigini söylemek istiyorum. Kim ne derse desin, Selahattin demiraco bu dünyada bir HARF ögrenmek isteyenlere ögreneceklerini vermektedir. Demiaco kitabina insanlarin isimlerini yazarak onlari okumaya tesvik ediyor. Kitabin eve, isyerine girmesini sagliyor. Yarim gram seker için insanlarin birkaç kilo keçiboynuzu yedikleri kitaplar yazmaktadir. Ayni gazetede ve ayni sayfada (ÖNADIM’da) bana yazi komsulugu yapan Selahattin Demiraco’ya basarilar dilerim. Herkesin karanliktan sikayet ettigi bir zamanda onun kalkip bir mum yaktigini, kendi alevini yanik tutttugunu, karanligin kenarinda aydinligin bekçiligini yaptigini söylemek ve bunu herkesin bilmesi gerektigini belirtmek istiyorum.
Bizzat tanıma fırsatı bulduğum değerli sohbetinden ziyadesiyle yararlandığım çok güzide bir Trakya sevdalısıdır sayın Selahattin Demiraco.. Bizlere ulaştırdığın satırlar için ellerine sağlık bu satırları yazabilmende yeri olan Trakyamızı gezdiğin ayaklarına sağlık.. Her şeyden önce de yüreğine sağlık..
Kitapları bence tarz olarak eleştirilebilir fakat üretkenliği yüksek biridir kendisi.