Eskisehir Eski Emniyet Müdürü Hanefi Avci’nin yazip su günlerde yayimladigi “HALIÇ’TE YAÅzAYAN SIMONLAR” kitabi ile Türkiye’de cemaatler ve tarikatlar ve dolayisiyle irtica gündeme oturmus vaziyettedir. Türkiye’de medya onlari yaziyor, aydinlar onlari konusup tartisiyorlar. Bu tartismalardan bir sonuç çikar mi, sanmiyorum. Çünkü Osmanli’nin yenilesme hareketleri sirasinda, Cumhuriyetin 88 yilinda bunlar hep konusulmus, tartisilmis fakat sorun ne çözümlenmis, ne de ortadan kalkmistir. Ancak, zaman zaman bu tür bir toplumsal sorunun ortaya çikmasi ile tarikatlar, cemaatler ve irtica üzerine yazilmis kitaplari okuma imkani dogmustur.
Tarikatlar, cemaatler dinsel kökenli gruplardir. Ulus olma sürecinde bu gruplarin varligi, etkileri, faliyetleri önemli sorundur. Cumhuriyeti kuranlar daha yedinci yilda Menemen’de irtica hadisesi ile karsi karsiya kalmislardir. Galiba bütün mesele Ulus Devlet olma sürecinin çok geç baslamis olmasindandir. Osmanli Devletinin yirminin üstünde Ulus Devlet çikmis, fakat en geç Ulus Devlet Türkiye olmustur. O zamana kadar insanlarimiz kendilerinin ne olduklarini bilmemislerdir. Bu duruma YÜZBAÅzI SELAHATTIN ile “Yetmislik Bir Subayin Anilari”ni yazmis olan Tekirdag Eski Milletvekili, Babaeskili HÜSEYIN RAHMI APAK arasindaki konusmayi örnek gösterirler. O konusmayi yeri geldikçe alinti yapanlar gibi, ben de yapmak istiyorum. Kaldiki 1950’li yillardan önce Bükres, Lizbon elçiliklerinde bulunmus, Harp Akademisinde ögretmenlik yapmis bu degerli askeri tanimis ve konusmus biriyim. Rahmi Apak’in Yüzbasi Selahattin ile aralarinda bir konusma geçmistir: “Selehattin Harbiye ögrencisidir.” Konusmayi söyle anlatmaktadir:”
Her hafta okuldan izinli çikiyordum. Cuma günleri Rahmi ile bulusuyorduk. Besiktas tramvay garajinin karsisina düsen iki katli bir Selanik Kahvesi vardi. Bu kahve Harbiye talebesinin toplanti yeri olmustu. Bir gece Rahmi, Selanik kahvesinde bana sordu:
-Sen nesin?
-Harbiye talebesiyim
-Baska?
-Bilmem.
-Düsün bakalim..
-Osmanliyim.
-Baska?
-Müslümanim.
Sonunda Rahmi bana dedi ki:
Hayir sen Türksün.
O vakte kadar biz yanliz köylülere Türk derdik, Rahmi’nin sözü üzerine ben dedim ki:
-Bilmem, simdilik Osmanliyim.”
Yaklasik yüzyil önce yapilan bir konusma bu. Bugün de degisen fazla bir sey yok. Osmanli’yim diyenler de var. Müslümanligini öne çikaranlar da var. Ümmi yani okuma yazmasi olmadigini söyleyenlerde var.
Bundan su anlasiliyor ki henüz çagdas anlamda ulus olmus degiliz. Uluslasma sürecindeyiz. Çünkü insanlarimiz hala kendilerini suyum, buyum diye tanitmaktadirlar sorunumuz burada. Bunu çözmemiz gerekir. Ne oldugumuzu bilmiyoruz. Ne oldugumuzu bilsek Araplasma tehlikesini geride birakmis olacagiz.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol