SEN OKULLARA SERBEST OKUMA SAATI KOYARSAN SORUN BITER

Son günlerde bazi kisilerin ve sirketlerin kitap bagisi ile ilgilendiklerine iliskin gazetelerde haberler okuyoruz. Bir baska kitap yayin sirketi de otobüslerde yolculara geleneksel ikramlarin yaninda kitap da verilecegini basina açiklamistir. Yani otobüs yolcusu isterse otobüste kitap okuma imkâni bulacaktir.
ATATÜRK'ün Halkevleri ve Halkodalari kapandiktan sonra, daha dogrusu kapatildiktan sonra yurttaslarin okumalarini tesvik için birtakim girisimler olmustur. Köylere Kitap Sandiklari konmustur. Ögretmenlere ayda 10 lira kitap ödenegi verilmistir. Kahvecilerin, kahvelerinde gazete ve kitap raflari bulundurmalari istenmistir. Fakat bunlarin hiçbirisi ciddi biçimde bir sonuç vermemistir. Mustafa Kemal Atatürk'ün milleti okumak istememistir. Oysa Atatürk, CUMHURIYET HALKI okusun diye 23 Agustos 1928 tarihinde HARF DEVRIMI, yani YAZI DEÄzIÅzIKLIÄzI yapmistir. Arapça yazinin yerine bugünkü yazi kabul edilmistir. Ama halk yine okumamistir. Bugün Ilkögretimi, Liseleri, Yüksek Okullari ve Üniversiteleri bitirenlerin yüzde 90'a yakini ders kitaplarini okumakla yetinmislerdir. Ve yine bugün ilkögretimi (geçmisteki ilk ve ortaokullari bitirenler) okumayi, yazmayi unutmuslardir. Sadece imzalarini atma, adlarini yazma noktasinda saplanip kalmislardir. Zaten bu okullari bitirenler yüzde 55'in ögrenime devam etmedikleri, edemedikleri ortaya çikmistir. Yönü ve yörüngesi degismemis bir topluma sen kitap okutabilir misin? Kitap okumak bir ihtiyaç ve aliskanlik isidir. Mide kadar kafanin da açligini duymaktir.
Herkesin su gerçegi bilmesi lazim: Kitap okumak palyatif girisimlerle, parçabuçuk tesebbüslerle olacak sey degildir. Kapatilan Köy Enstitülerinde zamanin Milli Egitim Bakani rahmetli Hasan Ali Yücel ve Ilkögretim Genel Müdürü rahmetli Ismail Hakki Tonguç bu sorunu çözmüslerdi. Köy Enstitülerinde sabah dersler ve Is Saati baslamadan önce zorunlu OKUMA SAATI vardi. Bu Serbest Okuma Saatinde isteyen istedigi kitabi okul kütüphanesinden alir okurdu. Ancak kitap okumakla kalinmiyor, okunan kitaplar tanitiliyor, konular tartisiliyordu. Yorumlar yapiliyordu, bilgiler kullaniliyordu.
Dogru oturalim, dogru konusalim, bugün kim halkin okumasi, egitilmesini istiyor? Böyle bir sey duydunuz mu? Ülkemizde her sey konusuluyor, fakat kitap okuma, okutma, kitap kültürü ve halkin egitimi (Halk Egitimi) konusuluyor mu? Åzimdi aklima geldi, Atatürk bir köy ziyaretinde okullu köy ile okulsuz köy arasinda bir fark görmedigini gezilerinde tespit etmis, egitimin kalitesi ve süresi üzerinde durmustur. Egitimi ve okumayi sürdürülebilir kilmak için 1932'de Halkevlerini-Halkodalarini açmistir. Halkevleri okul degildi. Dogrudan kütüphane de degildi. Halkevleri insanin kendini degistirmek, gelistirmek için her seyi bünyesinde bulunduran gönüllü çalismalara yer veren KÜLTÜR KURUMLARI idi. Halkevlerinin bünyesinde kültür ve Halk Egitimi vardi. Kim bunlardan zarar gördü de 1950'de bunlari ve Köy Enstitülerini kapatti? Günün sartlarina uygun olarak tekrar açilmalari için hiç kimse rahmetli Åzair Behçet Kemal Çaglar disinda düsünmedi. Behçet Kemal Çaglar, Atatürk Devrimi'nden sapmayi 1948'de ilk gören ve bunun üzerine meclis kürsüsünden partisinden ve milletvekilliginden istifade eden kisidir. Halkin önünde seffaf ve samimi olunmalidir.
Yani sonuçta halkin okumasi ve egitim baglaminda daha fazla seyler yapmak zorunda oldugumuzu söylemek istiyoruz. Mesele budur.
NOT: Bir süre yazilarima ara veriyorum. Okurlarimin bayramini kutlar, esenlikler dilerim.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol