“SEVGILILER GÜNÜ”nün öyküsü tarihin derinliklerine kadar uzanir. Bir hesaba göre 2400 yillik bir geçmisi vardir. Efsaneye göre her yilin 14 Subatinda Romalilar, içinde Tanri Kurt’un olduguna inandiklari bir magaranin önünde toplanir, delikanlilar içinde bir kiz adi bulunan küpten niyet çekerlerdi. Kizin adi hangi delikanliya çikarsa onlar bir yilboyunca mutlu yasarlardi. Ancak bu gelenek 496 yilinda baska sekle dönüserek bu kez küp örnek alinacak bir Aziz’in adi yazilmaya baslandi. Fakat o siralar Roma imparatoru Cladius (ki Trakya’da Lüleburgaz’i kuran Roma Imparatoru’dur) evli erkeklerin iyi savasmadiklari kanaatiyle evliligi yasaklamistir. Buna karsilik Valentina adinda bir papaz ise evliligin kutsalligina inanarak, sevgilileri gizlice evlendirme gayreti içersinde olmustur. Fakat her nasilsa Roma Imparatoru Cladius bunu ögrenmis ve papazin dövülerek öldürülmesine ferman buyurmustur. Papaz, 14 Subat 270 yilinda Hiristiyan mezarligina, sehit olarak gömülmüstür. 14 Subat da “AZIZ VALENTINA GÜNÜ” olarak ilan edilmis ve daha sonra Papazin öldürüldügü gün, Romalilar tarafindan SEVGILILER GÜNÜ ilan edilmistir.
Bugün insanligin SEVGILILER GÜNÜ adi altinda kutladigi 14 Subat bir Roma ve Hiristiyan gelenegidir ama bütün dünyada ilgiyle, sevgiyle ve de birbirini sevenler tarafindan sicak dostluk ve arkadasliklarla kutlanmaktadir. Türkiye, “Sevgililer Günü”, “Dünya Kadinlar Günü”, “Anneler Günü” gibi bugünü de Avrupa’dan ithal etmistir. Bu çok ÖZEL GÜN’e yeni sevgilerin filizlendigi, eski sevgilerin hatirlanip canlandirildigi, sevgilerin, dostluklarin, arkadasliklarin yeni duygu ve düsüncülerle pekistirildigi bir gün olarak bakmak gerekir. Hiç kuskusuz yeryüzünde bu ÖZEL GÜN’ü en iyi anlatanlar, dile getirenler sairler olmustur. Günü en iyi yasayanlar ise âsiklar, sevgililer, birbirini sevenler ve sevme ihtiyacini duyanlardir. Günün en özel tarafi ise karsilikli hediyelesmelerdir. Bu Özel Gün’de hatira semboller önemli rol oynar. Sevgiliye yazilan bir siir, sevgili için söylenen güzel söz ömürboyu unutulmaz. Yeri ve zamani geldikçe anilir. Sözgelimi ünlü sair Attila Ilhan, “BEN SANA MECBURUM” adli siirinin bir kitasinda elbette bir sevgiliyi dile getirmistir. Ne diyor Attila Ilhan:
“Ben sana mecburum bilemezsin/ Adini mih gibi aklimda tutuyorum/ Büyüdükçe büyüyor gözlerin/ Ben sana mecburum bilemezsin/ Içimi seninle isitiyorum.”
Siz, Sevgililer Günü’nde ne düsünür, ne yaparsiniz bilemem ama ben size derim ki hayatta insanin mutlaka bir sorani, bir seveni hep olmalidir. O zaman hayat daha güzeldir. Insan kendini boslukta hissetmez, engin bir “Güven Duygusu” içinde insan yalnizligini unutur. Biliyormusunuz, özlemler, beklentiler hayatta çekilir seyler degildir. Bu baglamda sevgi en yüce duygudur. Özlemek, sevgiyi diri tutmaktir. Dogalki hayatta her zaman mutlu ask yoktur. Hayaller de her zaman insanlarla ve özellikle kadinlarla beraber degildir. Ame bir sevgili varsa, arada bir soruyor, sevdigini söylüyorsa, bir de ziyaretinize geliyorsa ve paylasmayi seviyorsa unutmayinki Sevgililer Günü’nün en güzel sahnesi budur. Netekim, “Bana geldigin zamanlari özlüyorum/ O zaman gitmeni hiç istemiyorum/ Alip basini gittigin vakitler var ya/ Anlaki seni daha çok seviyorum” diyesi gelir insanin bir sevgiliye.. Istanbul’da yasayan Kirklareli kökenli sair Hatice Opak Bilgin de ayni seyi söyler, “SEVGI” adli bir siirinde, “SEVGIYI BIÇMEK ISTERSEN/ SEVGIYI EKMELISIN YÜREÄzINE” der ve böylece sevgiyi öne çikarir.
Sevgili anlatilir ama SEVGI’yi anlatmak mutlulugun resmini çizmek kadar zordur. Sevgiyi en iyi anlatan insanin duygularidir. Sevenler, sevilenler bilirlerki sevginin dili baskadir. Sevgi bir Mutluluk Siniri’dir.Ona ulasmak, onunla beraber olmak, zamani güzellestirmek demektir. Onun için Sevgililer Günü, günlerin içinde en farkli olanidir. Sevgililer Günü’nde sevgiyi, sevgiliyi askla yasamak gerekir.
Daha ne diyeyim? Hayatta sevenleriniz, sevdikleriniz eksilmesin. Sevgililer gününüz kutlu ve mutlu olsun.
nazifkaracam@gazetetrakya.com
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol