SEVGİNİN VAROLDUĞU ANLARDA MUTLUYUZ

Kahvede gençlik günlerinin coşkusunu anlattım. Sıcak yaz günlerinde akşamüstü üç dört arkadaş tur atardık. Kırklar Cami parkına doğru. Oradan Gerdanlı Çeşmesi, Eski Vali Konağından dönerdik. Cumhuriyet Meydanına doğru…
Saçlar Limonlu veya biryantinliydi. 60 kuşağı gençleriydik. Hipi gençliği Beatles grupları, Adamolar, Cem Karacalar, Barış Mançolar, Kartal Tibet, Ayhan Işık, Fatma Girik, Göksel Arsoy, Sadri Alışık, Türkan Şoray'ın, Hülya Koçyiğitin, Filiz Akın'ın müthiş güzellikleri… Öztürk Serengil'in birden YEŞŞE diyerek TVİST dansıyla önplana çıkması… Atatürk Parkında orkestra Tvist dansını çalıyordu. Bir iki arkadaş sahneye fırladık. Saat 11di. Tvist dansını yapmaya başladık. Gençliğin deli rüzgarını severim. Hayalleriyle, sevdalı hallerimizle güneşli caddelerde, taş sokaklarda dolanıp dururduk.
Bir şiirim: "Sevdiğimizi eller aldı
Bize hatıralar kaldı
Hayallerimizde yaşattık
Gençlik günlerini
Sevdiğimizi eller aldı
Bize gençlik hatıraları kaldı
Mısraların ateşinde yaşadık
Yaş yetmiş oldu"
  Selahattin Demiraco
Doğaçlama satırları severim. Yıllar geçti. Anılarımızla yaşıyoruz. Yaşamın çileli günlerinde efkar vardır.. Sevginin varolduğu anlarda mutluyuz. Eski Kırklareli Günleri Bugünlere Hiç Benzemez. Her parkta orkestralar sevdalı şarkıları çalarken parklar tıklım tıklımdı. Ulusal günler coşkuyla kutlanırdı. Rahmetli Kayhan Sancaktaroğlu'nun espirilerini, fıkralarını, hikayelerini hala anımsarım.
Kral çocuktu Kayhan Sancaktaroğlu. Parklar Kenti Kırklareli Seni Hala Gençlik Günlerimdeki Gibi Seviyorum. Trakyam Seni Kalbimde Yaşatıyorum.
Sahanın yanındaki çimlerde kıran kırana haftasonu futbol maçlarımız olurdu
Kıran kırana maçlarımız.. Sokak futbolu.. Kan ter içinde kalan gençler.. Gazhane Sokağının Eski Günleri,, Çukur Sokak.. Göçmen çocukları.. Burhan Öçal'ın evi hala ayakta duruyor. Vurmalı Çalgılar üstadı Burhan Öçal Seni Seviyoruz. Karakaş Mahallesinin Rumeli'den Göç edenlerin Evlatlarına Selam olsun…
Balkan Havaları Çalsın. Oynarım Ağbi. Düğünlerde Güzel Kızlar Çiftetelli Oynardı.
Gençler Kabadayıyı oynardılar. Kırmızı tuğlalı, ahşap, geniş avlulu, kuyusunda karpuz soğuttuğumuz eski evlerde yaşadık. Komşuluğun olduğu, insanlığın, saygının varolduğu günleri unutmadık. Her evin önünde kamyonlar vardı. Canlı bir ticaret hayatı vardı. Sermayeler yetersizdi. Mert, sert babalarımızdan korkardık…

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol