SEVMEK VE SEVILMEK -IV- (En büyük eksikligimiz)

Toplumlarin ve bizim en büyük eksikligimiz bence sevmeyi ve sevilmeyi unutmus oldugumuzdur. Önce sevgi ve pesinden de hosgörü gelir. Insan olmanin erdemi olarak bu iki güzel unsuru günlük yasama uygulamak artik zorunludur. insanin sevilmesi, Tanri'nin sevilmesiyle bir tutulan zaman süresince sevgi ve hosgörü kendiliginden ortaya çikmaktadir. insan inandigi Tanri'ya korkuyla degil sevgiyle bakmalidir. Yani iç zenginligi saglanmalidir. Hatta hiç bir inanci olmayan insan insani bir yüce deger olarak görüp sevse mutluluklar kendiliginden bizimle beraber olacaktir.
suna gelmek istiyorum. insanoglunun beraber yasamasinin, tek bir kurali olabilir, o da, sevmek ve sevilmektir. Bu konuda en çok ezilen kesimlere bakinca kadinlarimizi görüyoruz. Birey olarak ayrim yapilarak yasatilmaktadirlar. Hele de ekonomik özgürlügü olmayanlarin ezikligi, hepimizin etrafinda mevcuttur. Kadin-erkek ayrimi yapilmadan, insana, insan oldugu için deger verilmelidir. Bu konuda kadinini sevmekten çok ezenlere bilmem ne denir. Kadin ve erkek diye ayirt etmeden esitligi bozmadan birlikte, hep birlikte sevmek ve sevilmek yolunda olmaliyiz. Ancak o zaman ülke kalkinir. Hem kendi haklarimizi hem de karsimizdakinin haklarini kabul ile bilerek saygili olursak yasam çok kolaylasacaktir. Kadin-erkek esitligi ile ilgili olarak Haci Bektas Veli bir dörtlügünde söyle diyor.
"Erkek disi sorulmaz, muhabbetin dilinde
Hakk'in yarattigi her sey yerli yerinde
Bizim nazarimizda kadin-erkek farki yok
Noksanlikla eksiklik senin görüslerinde"
Hiç kimse hakkinda kötü düsünmemeli, insan incitilmemeli ve kimsenin hakkina el uzatilmamalidir. Din, dil, irk, mezhep ayrimi yapmadan sevgi ve hosgörü ile bütün dünya insanlarini birlestirici evrensel bir kardeslik yaratma düsüncesi vede inancini yaratacak olan yüce duygu "sevmek ve sevilmek"tir. Hosgörü ise insanin kisiligini yansitan, onu tanimlamaya yarayan bir gönül belgesidir. Bu belge gönüle hangi yazilarla yazilmissa, ancak onlari bilenlerce okunmaktadir. Yani kâmil insan olmak için sevgi ve hosgörü gereklidir. Tabii ki mutlulugun manevi anahtaridir.
Kuskusuz, gelismis insan olmak zordur. Ancak iyi niyetli bir aday olmak da insanlarla birlikte mutlu olmak da kisinin kendi elindedir. Bir ulusu kurtaracak ve mutlulugunu saglayacak olan saglam düsünce yalniz ve yalniz INSANI SEVMEKTEN GEÇER inancindayim. Yurdumuz insani veya baska bir ülkenin insani, yöneticilerine de bu duygu ve düsünce ile bakmak zorundadir. Yoksa mutsuzluga aynen devam etmek durumunda kalacaktir. Size sair Genç Abdal'in bir siiri ile veda ediyorum. Sevenleriniz çok olsun.
Hosça kalin....

Firsat elde iken, bir amel kazan.
Gül cemalin, bir gün solsa gerektir.
Zevkine aldanma, tapma dünyaya.
Dünya mali, burda kalsa gerektir.

Cahil bildiginden, hiç geri kalmaz.
Bin nasihat etsen, bir pula almaz.
Kisinin ettigi, yanina kalmaz.
Herkes ettigini bulsa gerektir.

Yarin, Hak'kin divanina varilir.
Ruz-ü Mahser günü, sual sorulur.
Günahin tartarlar, mizan kurulur.
Anda hakli, hakkin alsa gerektir.

Bana böyle geldi, Mevla'dan hitab.
Dil tutulur ol-dem, verilmez cevap.
Kimine lutfolur, kimine azab.
Cennet tamu haktir, dolsa gerektir.

Genç Abdal'im, Hak'ka yanik olana.
Itikadi bütün, sadik olana.
Hakikatta, Hak'ka asik olana.
Divan'da, sefaat olsa gerektir.
09.05.2001
mustafaermis@gazetetrakya.com

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol