SEVR DOSYALARI AVRUPA MASALARINDA DURDUKÇA..

Åzimdi tarihte kalmis olan Avrupali güçlerin Osmanli Devleti'ni taksim plan ve kararlari vardir. Mondros ve Sevr bu kararlarin dosyalarini olusturmaktadir. Balkan Savasi, Yunanlilarin Türkiye'yi isgalle görevlendirilmesi "DOÄzU SORUNU" kapsaminda yapilan savaslardir. Ancak bütün bunlari neticesiz kilan Mustafa Kemal önderliginde baslayan özgürlük ve bagimsizlik savasinin kazanilmis olmasidir. Fakat Avrupalilarla bir ittifak içinde olsak, siyaset ve ticaret iliskileri içersinde bulunsak bile o ünlü SEVR DOSYASI, taksimi gösteren, Anadolu'da yeni devletlerin kurulmalarini öngören tarihsel kararlar, bildiriler yok farz edilmedikçe bizim Sarkozylerle sorunumuz bitmeyecektir. Bu unutulmamalidir.
Avrupa ülkelerinin çogu ile ticari, askeri ve siyasi anlasmalar, ittifaklar, dostluklar içersindeyiz. Bu durumda Sarkozylerin Türkiye üzerindeki emellerini anlamak mümkün degildir. Avrupa birligine aday ülkeyiz, her ne kadar müzakereler birkaç yildan beri kesilmis, görüsme maddeleri bloke edilmis ise de durum böyledir. Bu nasil ittifak ve dostluk anlayisidir ki düsmanligi da içinde tasir?
Türkiye, Avrupa ve Amerika'nin dostluklari yaninda düsmanliklarini da Türkiye üzerindeki emellerini canli tuttuklarini unutmamak zorundadir. Anadolu ve Trakya'da 700 yildan beri yasayan köklü bir halki bu cografya bölgesinde kiraci olarak görmek ve bu kiraciligi sonlandirmak için bir takim tertiplerin içinde olmak ne dostluga ne askeri ve siyasi isbirligine sigar. Ama su anlasiliyor ki Türk'ün Türk'ten baska dostu yoktur. O halde Türkiye 700 yildan beri ayakta durdugu bu cografya bölgesinde büyük bir CAYDIRICI GÜÇ olarak kalmaya kararli oldugunu göstermek, anlatmak degil, göstermek zorundadir. Timsahlarin gözyaslarini görmemiz lazimdir. Türkiye'yi bölmek, bölüsmek istediklerini unutmamamiz gerekir. Bize "Büyük Devlet, Büyük Ekonomi" deseler bile bunun altinda gizlenmis bir amaç ve hedef oldugunu akildan çikarmamaliyiz. Atalarimiz ne diyordu, "Su uyur düsman uyumaz." "GÜÇLÜ TÜRKIYE GÜÇLÜ ORDU" her zaman gündemde yerini koruyacak biçimde, yeri geldikçe söylenmelidir. Ülkemizin dogusunda ve güneydogusunda sinsi bir plan uygulanmak istendigi meydandadir.
Bu asamada ve noktada Türk insani tarihi iyi bilmek zorunda oldugunu unutmamalidir. Ulusal birlik, beraberlik, sosyal dayanisma, ulusun tarihsel ruhu uyanik tutulmak zorundadir. Tabii dünyada ebedi dostlugun, ebedi düsmanligin olmadigini bilerek ebedi menfaatin oldugunu yetisen kusaklara anlatmamiz lazimdir. Ve bunun yaninda en önemlisi Ulu Önder Atatürk'ün "YURTTA BARIÅz-DÜNYADA BARIÅz" istedigimizi Sagir Sultan da isitip bilmelidir ve her seyden evvel Sarkozyler'e Türkiye düsmanligindan, Türkiye'nin içini karistirmaktan vazgeçmeleri anlayacaklari dille söylenmelidir. Yani uluslararasi "DIPLOMATIK DILIMIZ" uyarici olmalidir. Ne dersiniz? 

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol