SOKRAT'IN KRİTON'A HOROZ BORCU

Eski Yunan fikir adamlarından Sokrat kendine özgü bir yöntemle insanları düşündürürdü. Ebe olan Anası için, "ANAM ÇOCUK DOĞURTUR BEN FİKİR" dermiş. Ancak Sokrat'ın insanlara soru sormak suretiyle öğretmesi, fikir üretmesi, yetişmekte olan Atinalı genç kuşağı aydınlatıp uyandırması bir takım çevreleri rahatsız etmiştir. Zaman içerisinde rahatsızlık artmış, Sokrat'ın Atinalı gençleri fena terbiye edip uyandırdığını söylemeye, fısıltı gazetesini yaymaya başlamışlardır. Zaman içersinde Atina'da Sokrat aleyhindeki söylentiler artmıştır. Oysa filozof Sokrat toplumu aydınlatmaktadır. En sonunda ağır bir suçlamaya maruz kalan Sokrat Atinalı yargıçlar önüne çıkarılmıştır. Sokrat yargıçlar önünde Atinalılar'a hitaben tarihe mal olan bir konuşma ve savunma yapmıştır. Yargılama sonunda yargıçlar Sokrat'ı Baldıran Zehiri içmek suretiyle ölüme mahkum etmişlerdir. Talebeleri olan ünlü yazarlardan, düşünürlerden olan Aristo ve Eflatun hocaları Sokrat için çareler düşünmeye başlamışlardır. Sokrat'ı Cezaevinden kaçırmayı kendisine önermişlerdir. Fakat Sokrat bu teklifi reddetmiştir. Talebelerine "Kriton'a bir horoz borcu olduğunu, onu ödemelerini söylemiştir."
Sokrat'ın sonu malumdur. Baldıran Zehiri içmek suretiyle idam edilmiştir. Sokrat, doğulu bir bilge gibi davranmamış, Atinalılar üzerinden insanlığa seslenmiştir. Ahlak ve fazilet dersi vermiş, iyi yurttaşlık dersi vermiştir.
Şüphesiz, Sokrat kendi karanlığı ile mücadele etmiştir. Miskin miskin avlayanların da karanlık tarafları olduğunu ima etmiştir. Hiç kuşkusuz insanlığın aydınlık kesimi Sokrat'ı anlamış, yaşamını, anılarını, söylemlerini güncelleştirmiştir. Tabii insanlık tarihinde yer almak kolay değildir. İslamın, öldükten sonra dirilip yaşamak dediği şey unutulmamak, güncel kalabilmektir. Sokrat bunu yapmış, tarih boyunca konuşulmayı sağlayacak şeyi yapmıştır. O da insanlığın karanlığına ışık tutmaktır.
Sokrat'ın talebeleri Eflatun ve Aristo'ya, "Kriton'a Borcumu Ödeyin" demekle "KUL HAKKI" yiyenlere bir mesaj vermiştir.
Bence Sokrat soruları olan bir düşünürdür. Soru sormak suretiyle fikir doğurtmak kolay uygulanır bir yöntem değildir. Bu konuda ünlü Türk tiyatro sanatçısı Ayla Algan, ben der, sorusu olmayan insandan korkarım. "Soru insanı düşündürür." "VARIM" diyebilmek için düşünmek gerekir. Bir batılı düşünür, "DÜŞÜNÜYORUM ÖYLE İSE VARIM" demiştir. Ancak var olmak fazla bir şey değildir. Var olduğumuzu kanıtlayacak işler yapabilmek, değerler ortaya koyabilmek gerekir. Soru sormayan, eleştirmeyen, okumayan, düşünmeyen, bunu yapamaz. Bu nedenle dünyanın doğu yarım küresinde düşünen insan Batı'ya göre azdır. Mesela düşünüp de insanlığın önüne bir şey koyabilmiş, insanlığın yararına bir ışık yakmış olan dünyanın doğusuna göre batısında fazladır. Kısaca, dünya bir başka Sokrat, bir başka ATATÜRK çıkarabilmiş değildir. Büyük Beyinler Tanrı'nın bir maksadı olduğu zaman dünyaya gelirler. Atatürk öyle gelmiştir.

Yorum Yazın

Yapılan Yorumlar

  1. Sokrates ile ilgili bilgi vermeye çalışmanız güzel fakat bilgiler biraz yanlış aktarılmış 1. Aristo sokratin direkt talebesi değil Sokrat ölürken yanında değildi imkansız tevellud meselesi diyeyim 2. Kriton sokratin arkadaşı Horoz borcu kritona değildi. Sokrat kritondan borcu ödemesini istemişti Bunlar çok mu önemli Kendi aranda anlatırken değilde Gazetede köşe yazısında anlatınca Önemli tabi

  2. Ayrıca oradaki tavuk borç değil iyileştirme tanrısına adağın yerine getirilmesi yanı burda düşünülmesi gereken kul hakkı değil ölüm anında bir insanın neden iyileştirme tanrısına adağını neden yerine getirdiğidir. Konu biraz yanlış anlaşılmış.

  3. Güzel hikaye yazmışsınız da orjinali var! Rica ediyorum önce okuma zahmetine girin.