SÖYLE SOLON BENDEN DAHA MUTLU İNSAN VAR MI? VAR ATİNA'DAKİ FAKİR

Solon eski Yunanistan'ın ünlü devlet adamlarından biridir. Devlet hayatına yaptığı reformlarla tanınır. Olaylara ilgili ve bilgili bir siyasetçidir. Parayı bulmakla şöhrete ulaşan, zenginliğiyle övünen Anadolu’da Lidya Kralı’yla çağdaştır. Onu hep ziyaret etmek istemiştir. Çünkü zenginliği, çil çil altınları, elmasları, gümüşleri dillere destandır.
Solon günlerden bir gün Anadolu'da Lidya Kralı Krezüş'ü ziyarete gelmiştir. Tantanalı bir merasimle karşılanmıştır. Biri Devlet Adamlığı, diğeri para babası olmakla övünür. Kral da Solon da bu ziyaretten memnundur. Zira Lidya Kralı Solon'a servetini, zenginliğini gösterme, anlatma imkanını bulmuştur. Solon ise bir zengin insana söylenmesi gereken en güzel sözü söylemekten memnundur.
Kral üç beşten sonra Solon'a altınların, gümüşlerin, elmasların depolandığı odaları gezdirip sorar; "SÖYLE BAKALIM SOLON DÜNYANIN EN MUTLU İNSANI BEN DEĞİL MİYİM? BENDEN DAHA MUTLU İNSAN VAR MI? Solon "Var"der. Atina'daki fakir sizden daha mutludur. Kral şaşırır, diğer odalardaki birikimlerini, parasal değeri olanları gösterir, "Söyle Solon dünyada benim kadar mutlu insan var mı? Solon daha öncede söylediğini tekrar eder, "VAR" der.
Senden daha mutlu insan dünyanın fakiridir. O senden daha mutlu. Birkaç gün sonra misafirlik sona erer, Solon'u Atina'ya yolcu eder. Ancak Solon'un söyledikleri üzerine düşüncelidir, kafası karışır. FAKİR NASIL MUTLU OLUR? Kendisi dahil buna kimse cevap veremez.
Bir zaman sonra Lidya Kralı'nın arası komşuları Pers'lerle açılır. Savaşırlar ve Lidya Kralı yenilir. Perslere esir düşer. Pers hükümdarı yargıçlara emir verir. "Yargılayın" der. Lidya Kralı yargılanır, ateşte yakılmak suretiyle cezalandırılmasına hükmedilir. Ateşe atılıp yakılacağı zaman geldiğinde Solon'un Atinalı Fakirini hatırlar, SOLON SEN HAKLIYMIŞSIN" diye söylenir. Lidya Kralı'nın yakılarak ölüme mahkum edildiğini duyar ve bunun üzerine şunları söyler;
"Tarih ne kadar güler yüz gösterirse göstersin ömürlerin son günü geçmeden insanlar mutlu saymamalı kendilerini. Çünkü insan hayatı kararsızdır, değişkendir. Ufacık bir söylem yüzünden bir durumdan başka bir duruma geçiverir. "Lidya Kralı savaştı, yenildi, cezalandırıldı ve yakıldı. Romalı Şair Ovidius buna benzer bir söz söylemiştir. Bir şiirinde der ki:
"İNSAN SON GÜNÜ BEKLEMELİ HER ZAMAN, MUTLUYUM DEMEMELİ SON GÜNÜ GÖRMEDEN.
Yunus Emre de bir şiirinde insanlık manzarasına vurgu yapar. "Nice tahta çıkanlar yere düştü. Nice benim diyenlere sinek üşüştü."
Mutluluğun resmini yapan çıkmamıştır. Ancak hayatta insanı memnun edecek o kadar şey vardır ki arayıp bulmak, saplantılardan kurtulmak gerekir. Öyle değil mi?

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol