SPARTAKÜS'TEN ÖNCE DE KÖLELIK VARDI

SPARTAKÜS bir Trakyali idi. Roma'ya göre Uzak Trakyali idi. Åzeyh Bedrettin, Türk Gölge Oyunu'na adini veren Karagöz de Trakyali idiler. Trakya onlar için özgürlük alani idi. Devrimi düslüyorlardi. Ancak onu Mustafa Kemal yapacakti. Fakat ne var ki Mustafa Kemal devrimini tamamlamadan öldü. Spartaküs köleleri özgürlestiremedi. Zira Köle Düzeni kurmus olan Romalilar'a karsi savasirken öldü. Karagöz ise halki asagilayan Hacivat'i tokatladigi için Bursa'da idam edildi. Bu olaylarin, bu kisilerin ortaya çikmasi bir tesadüf degildir. Çünkü Spartaküs Eski Yunan'a, Roma uygarligina tepkili bir insandi. Yunanlilar, Romalilar köleligi, insan ticaretini savunuyorlardi. Mesela Eski Yunan düsünürlerinden Sokrates, Eflatun, Aristo köleligi savunan filozoflardi. "Aslinda onlarin yasadigi Isa'dan önce 3 bin, 4 bin yillarinda Ortadogu Cografyasi, Akdeniz Havzasi kölelerin çalistirildigi, köle pazarlarinin kuruldugu, kölelerin alinip satildigi yerlerdi. Mezopotamya batakliklarinda tarim isçisi olarak çalisanlar Afrika zencileriydiler ve köle muamelesi görüyorlardi. Daha beri zamanlara gelirsek günümüzden 2011 yil önce Hiristiyanlarin Peygamberi Isa'da köle idi. Romalilarin onu çarmiha germesi kölelige karsi olmasindan, Roma'yi temellerinden sarsan bir hareketi baslatmis olmasindan dolayi idi.
1789 Fransiz Devrimi'nin fikir babalari olan düsünürler de kölelige karsi degildiler. Ama bunlar tarihe aydinlanmaci olarak geçmislerdir. Fransiz düsünürü Voltaire, Monteskü köle ticaretine hosgörüyle bakiyorlardi. Denebilir ki Bati'nin zenginliginde zenci kölelerin alin teri, emegi, satislarindan elde edilen paralar vardir. Osmanlilar'da da köle ticareti olmustur.
Zaman içersinde kölelik kilik degistirmistir. Is arayanlara is bulanlar, kendi islerinde çalistiranlar, isçi bulan, isçileri isyerlerine pazarlayanlar türemistir. Bu tarihsel köleligin günümüze uyarlanmasidir. Mesela ülkelerinden kaçanlari, kaçak insanlari baska ülkelere pazarlayanlar bir çesit Yeni Dönem köle ticareti yapanlardir. Örnegin Hindistan'da yilda bir milyondan insan kaçakçi muamelesi görmektedir.
Dünyada insanin kralligi milyonlarca yil almistir. Yillar hep insanin doga ve kendisiyle mücadele ederek geçmistir. Bugün dahi mücadele devam etmektedir. Insanin özgürlügü, hukukun üstünlügü, demokrasi ile yönetim ve bütün bunlar insani onurlu bir varlik haline getirmektedir. Kölelik ise bunlari yok eden, bunlari tanimayan bir yasam biçimidir. Yeryüzünde sunca insan içinde bugün dahi köleler bulunmasi dünyanin ayibidir. Ancak dogayi ve insani sömürü sartlari ve imkanlari sürdükçe kölelik pek kalkacaga benzememektedir.
Ben bu konuya nereden geldim? 1994 yilinda Cumhuriyet Gazetesi konularinda otorite olan dünyanin akilli adamlarina "3. BIN YIL'A DOÄzRU" baslikli yazilar yazdirmisti. O yazarlardan biri de Fransiz sair ve kanbilim profesörlerinden Jean Bernard idi ve yazdigi yazi "INSAN VÜCUDU TICARETI ÖNLENMELI" basligini tasiyordu. Bu bilgilerin bir kismi o yazida yer aliyordu. Ve yazinin altinda "Bugün dahi insanin satisina tanigiz" deniyordu.
Görülüyor ki insanoglunun kendisiyle ilgili dünya sorunlari bitmiyor, bitecege de benzemiyor. Dünyaya daha birçok SPARTAKÜSLER gelse bu sarkinin söylenmesi, bu hikayenin yazilmasi bitmeyecektir.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol