Osmanlı Hükümdarı Yıldırım Beyazıt 1402 de Asya'dan ordusu ile gelen Timur'a yenilmiş üstelik esir de düşmüştü. Bu yüzyıllık Osmanlı Devleti'nin yıkılması, Anadolu'da dağılması demekti. Osmanlılar'da devletin idaresi babadan oğula geçtiği için Yıldırım Beyazıt'ın geride kalan oğulları arasında Taht Kavgası'na iktidar mücadelesine sebep oldu. Beyazıt'ın oğullarından Mehmet Anadolu'da, Süleyman ise Edirne'de devlet kurmuşlardı. Fakat baktılar ki bu parçalanma, bölünme iyi gitmeyecek, bu kez birbirlerini savaşarak ortadan kaldırmaya karar verdiler. Bunun üzerine Anadolu'daki devletin başında olan Süleyman savaş açtı. Hazırladığı Savaş Ordusunu yanında bulunan kardeşi Musa'nın emrine vererek, onu Süleyman'ın üzerine yürüttü. Ordu Balkanlar'dan Edirne'ye geldi. O sıra Süleyman çelebi hamamda âlem yapıyordu.
Emir Süleyman çelebi sefih (Eğlence, içkiye düşkün) bir insandı. Gaddar ve zalim biriydi. Trakyalılar onu, o Trakyalıları hiç sevmezdi. Musa'nın ordusunun Edirne'ye geldiğini haber alan Süleyman Çelebi bir iki koruması ile birlikte bindikleri atlara gecenin karanlığında İstanbul'a doğru kaçmaya başladılar. Sabaha karşı Babaeski'nin Düğüncülü Köyüne gelmişlerdi. O gün sabahın erken saatlerinde ava çıkan birkaç Düğüncülü köylüleri Süleyman'ı tanıdılar. Ona zorba idaresinden dolayı kızgın olan bu avcılar Süleyman'a saldırdılar, attan düşürüp boynundan kellesini kestirler. Ordusu ile Edirne'ye gelmiş olan Musa Çelebi, idarecilere kardeşi Süleyman'ı sordu. At sırtında İstanbul'a doğru kaçtığını söylediler. O sıra Musa Edirne'deki idareyi ele almıştı, Trakya'da, Balkanlar'da onun emirleri geçiyordu. Edirne'de Trakyalıların sevecekleri bir hükümet kurmuştu. Hükümet üyeleri içinde Mevlüd yazarı Süleyman, Şeyh Bedrettin vardı. Musa hükümetini kurunca ağabeyi Mehmet Çelebi kendisine kızdı, bunu bir ihanet saydı. Bu kez Mehmet Çelebi ordusu ile Musa'nın üzerine yürüdü. O sıra Musa da kardeşi Süleyman'ın Düğüncülü köylüleri tarafından öldürüldüğünü öğrendi. Düğüncülü köyüne gitti, köylülere" Siz Süleyman'a ne ettiniz" dedi ve köyü insanları ile ateşe verdi. Ağabeysinin ordusu da Edirne'ye yaklaşmıştı. Musa zora düşmüştü. Sofya'ya doğru kaçmaya başladı. Musa'nın askerleri peşindeydiler. Sofya'nın güneyinde Çamurlu bataklıklığına geldiklerinde Musa yere düşüp boğuldu. Bazı bilgi kaynaklarına göre attan düşen Musa'yı boğdular. Böylece Edirne'deki Rumeli Osmanlı Devleti ortadan kalkmış Mehmet Çelebi'nin Anadolu'daki devleti duruma hakim olmuştu. Yıl 1411'idi. Osmanlı Devleti tekrar kurulmuş on yıl kadar süren dağınıklık yani tarihin yazdığı gibi FETRET DEVRİ sona ermişti. Mehmet Çelebi, Musa'nın hükümet üyelerinden Kazasker Şeyh Bedrettin'i İznik'e sürgün etti. On yıl aradan sonra devletin birlik ve beraberliğini sağlamıştı. Ancak Trakyalılar Şeyh Bedrettin'i çok seviyorlardı. Onun fikirlerini, görüşlerini beğeniyorlardı. Şeyh Bedrettin fikir adamı idi, yeni bir devlet idaresi düşünüyordu. Trakya ve Balkanlar'daki taraftarlarına "Kırklareli'nde toplanıp birleşin" dedi. Kendi de İznik'ten kaçtı, Bulgaristan'a geldi, fakat orda yakalandı. Serez kasabasına getirildi. Kısa bir yargılamadan sonra "KANI HELAL MALI HARAM" fetvası ile idam edildi. Şeyh Bedrettin, Osmanlılar'da Karagöz'den sonra idam edilen ikinci aydın oluyordu.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol