Türkiye, cumhuriyetin ilanindan beri bir DEÄzISIM SÜRECI yasamaktadir. Atatürk Dönemi’nde degisim Atatürk’ün istedigi dogrultudaydi. Yani çagdas uygarlik düzeyine dogru yürümekti. Bu degisimin rehberi akil ve bilimdi. Hurefelere, tarikatlara, saplantilara, üfürükçülere, falcilara yer yoktu. Ülkesini kurtaran, bagimsizligini kazanan Türk halki uygarlik savasini da kazanacakti. Bu inanç ve bilinç vardi ve buna herkes inaniyordu.
Ancak Atatürk’ün ölümünden sonra bu çizgiden sapma egilimi görüldü ve 1940’li yillarda zamanin iktidar partisi CHP içinde saga isik yakma dogrultusunda gelismeler, kipirdanmalar görüldü ve hatta eski Milli Egitim Bakanlarindan rahmetli Tahsin Banguoglu Basbakanliginda bu çalismalari yapacak bir komisyon kuruldu. Bu cumhuriyet tarihinde ilk BOZULARAK DEÄzISIM oldu ve bu bozularak degisim zaman içersinde ülkenin ve toplumun hemen hemen bütün faaliyet alanlarinda görülmeye baslandi. Ona günümüzde IRTICA dendi. Bazi bilim adamlari ise KARSI DEVRIM demekte sakinca görmediler.
Tabii bir ülkede, bir toplumda Bozularak Degisim’in en çok vurdugu kesimler, sosyal tabakalar olmustur. Isçi, ennaf, köylü, çiftçi, memur gibi kesimler degiserek yasamanin, bozularak ilerlemenin etkisinde kalmislardir. Bu süreçte Türk ekonomisi devletçilikten, Karma Ekonomi’ye, daha sonra Liberal Ekonomi’ye geçis yapmis, cumhuriyetin yarattigi ekonomik degerler, tesisler satilmis, ticaret girisimcilerin eline geçmistir. Bu baglamda yabanci sirketlerle olan ve giderek artan ortakliklar Türkiye’de orta tabakada yer alan kesimleri vurmustur. Bunlarin basinda da esnaf ve çiftçiler gelmektedir. Esnaf dükkan kapamaya, çiftçi tarlasini terk etmeye baslamistir. Söylendigine göre geçen yil bir milyon dolayinda çiftçi ailesi çiftçiligi birakmistir. Esnaf da dükkan kapatir olmustur.
Bütün kesimlerde öyle veya böyle degisim vardir ama degismeyen bir kesim varsa o da esnaftir. Müsteri degismis, fakat esnaf degismemistir. Esnafi marketler zorlamaya baslamistir. Bir arastirmaya göre ülkemizde Hipermarket, Süpermarket zincirindeki sayi sekizbini geçmis bulunmaktadir. On yil önce ikibin dolayinda olan market sayisinin on yil içinde 4 kat artmis esnafi da dört defa vurmus demektir. Bu marketler esnafin ticaretinin yüzde 54’ünü alip götürmüstür. Yani esnafin pastasi % 54 küçülmüstür. Uzmanlar market pazarlamacilarinin uzman kisiler oldugunu, bu nedenle müsteriye siradan esnaftan daha fazla etki yaptiklarini söylemektedirler ki bunda büyük bir gerçek payi vardir. Müsteri psikolojisi, mali pazarlama, afise etme, vitrine koyma klasik esnafin pek itibar etmedigi satis taktigi ve stratejisidir. Bunu yapmamak, degisen sartlara ve zamana uyum saglamamak bugün itibariyle esnafin yüzde 23 oraninda müsterisinin azalmasina neden olmustur.
Bu degisimde köyün bakkali, kasabanin küçük marketi nasil kurtulacaktir? Uzmanlar küçük esnafin, küçük ve ortaboy marketlerin zaman içersinde ortadan kalkacagini söylemektedirler. Esnafa mal tasiyanlar da bundan etkilenecek, onlar da süper ve hipermarketlere hitabedecek bir pazarlama ve yapilandirma gelistirmek zorunda kalacaklardir. Esnaf baglaminda bozularak degisim hükümetin esnafi kendi haline birakmasi, onun sirketleserek güç olusturmasini bekleme biçiminde yansimaktadir. Ancak esnafin sirketlesmesi kolay degildir. Bu durumda esnafin, bakkalin gelecegi pek aydinlik görülmemektedir.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol