SUUDI KADINLARA MAÇ SEYRETME IZNI ÇIKTI

Arap halklarinin yüzde 65'i okuma yazma bilmiyor. Ancak Ürdün, Suriye ve Tunus gibi ülkelerde bu oran daha düsüktür. Bu ülkeler, mesela Suudi Arabistan'a göre seriat baglaminda daha serbesttirler. Bizim ulusal basin ve ajanslara ulasan haber ve yazilara göre bu ülkelerde kadinlar için seriat yasalari daha agir hükümler ve yasaklarla uygulanmaktadir. Bu baglamda Suudi Arabistan basta gelmektedir.
Birkaç gün önce gazetenin birinde Suudi Arabistan'da kadinlarin maç seyretmelerine izin çiktigi haberi vardi. Gerçi Baskent Riyad, Cidde gibi 2-3 büyük sehirde kadinlar maç seyredebiliyorlar ama 2014 yilinda hizmete girecegi bildirilen Kral Abdullah Spor Åzehri'nde stadyum yapildiginda Suudi kadinlar burada da maç seyretme imkani bulacaklardir. Ancak kadinlar maçlara yalniz degil, aileleriyle gidebileceklerdir. Stadyumda haberciler de kadin olacaktir. Görülüyor ki Suudi kadin maç seyretmede bile özgür degildir.
Bir süre önce okumustum, Suudi Arabistan'da kadinlarin araba kullanmalari da yasaktir. Åzeriat, kadinin araba kullanmasina, direksiyon basina geçmesine yasak getirmistir. Bu demektir ki Arap halklarinda kadin özgür degildir. Topluma dahil edilmemistir. Bu zihniyet tarihte bir takim ünlü fikir adamlarinin kadin baglamindaki düsüncelerini yansitmaktadir. Mesela Eski Yunan Düsünürü Eflatun, kadini "Cehennemin Kapisi" olarak vasiflandirir. Aristo ise, "Kadin yaratilis itibariyle yarim kalmis erkektir" der. Alman düsünürü Nietzsche ise, "Kadinla konusacagin zaman kirbaci eline al" biçiminde bir ifade kullanir. Ama bu ülkelerde kadinlar bu düsünürlerin söyledikleri gibi degildir. Bilakis dünyanin en uygar kadini bu ülkelerdedir. Bu durum bize kadin hakkindaki düsüncenin yüzyillar içersinde ne kadar degisiklige ugradigini göstermektedir. Tabii Afganistan, Pakistan, Somali, Hindistan, Iran, Suudi Arabistan gibi ülkelerde kadin hala gerilerdedir. Bizde kadin Cumhuriyet Devrimi ile epey mesafe almistir. Gerçi tam esitlikten, tam özgürlükten, bagimsizliktan söz etmek mümkün degildir. Atatürk, Türk kadinina kendini yenileme, degistirme imkani vermistir. Bugün Türkiye'de kadin geri kalmis ya da az gelismis ülke kadinlarindan çok ilerdedir. Sosyal, siyasal ve ekonomik haklara sahiptir. Ama tabii bunun yaninda Türk kadini üzerinde de geleneklerden kaynaklanan ince ayar bir baski, bir engelleme vardir. Bu özellikle egitimsiz kadinlar üzerinde hissedilmektedir. Mesela, yillarca evvel gazetelerde okumustum, Anadolu'nun bazi bölgelerinde kadinin elliye yakin adi vardir. Rahmetli Duygu Asena "KADININ ADI YOK" demis olmasina karsin Türkiye'de kadinin adi vardir ve Türk kadini kendini kurtarma asamasina gelmistir. Çünkü toplumda bir KURTARILMIÅz KADIN bir de KURTARILMAYI BEKLEYEN KADIN vardir. Kurtarilmayi bekleyen kadin okuma yazma bilmeyen, egitimi yetersiz, geri kalmis bölge ve yörelerde olan kadindir. Tabii bu kadini da medeni haklarini kullanabilir hale getirmek Türkiye'nin gündeminde olmalidir. Yapilacak olan yazar Nevzat Bayhan'in ifade ettigi gibi, "Kadini eve hapseden, onu sosyal hayatin disina iten, törenin kurbani haline getiren" yanlis anlayisi ortadan kaldirmaktir.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol