Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Kırklareli Şubesi tarafından bu yıl 23'ncüsü düzenlenen Sabahattin Ali Kültür Günleri, Türk edebiyatının önemli isimlerinden Sabahattin Ali'nin yaşam hikayesini ele alan 'Sabah Yıldızı' belgeselinin galası ile başladı. 02 Nisan 1948'de ilimiz Çukurpınar köyü yakınlarında öldürülen ve Sabahattin Ali'nin Kırklareli'nde yaşatılması için gerçekleştirilen Sabahattin Ali Kültür Günleri, Metin Avdaç'ın yönetmenliğini yaptığı 'Sabah Yıldızı: Sabahattin Ali' belgeselinin galası, Kırklarelililer ile buluştu. Çekimlerinin bir bölümünün Kırklareli'nde ve Sabahattin Ali'nin katledildiği yer olan Sazara Deresi yakınlarında yapıldığı belgesele çok sayıda Kırklarelili de katılım gösterdi.
28 Eylül Cuma akşamı saat 21:00'da Kırklareli Cine Plaza'da yapılan gala öncesi bir açıklama yapan film yönetmeni Metin Avdaç, Sabahattin Ali'nin Kırklareli sınırları içerisinde öldürüldüğünü ve Kırklareli halkının Sabahattin Ali'ye sahip çıkarak her yıl anma etkinlikleri düzenlediğini söyledi. Filmin ilk galasının İstanbul'da Sabahattin Ali'nin 64. ölüm yıl dönümü olan 02 Nisan 2012 günü Cemal Reşit Rey(CRR) Konser Salonu'nda yapıldığını belirten Avdaç, Rutkay Aziz ile Işık Yenersu'nun da Sabahattin Ali'nin şiirlerini okuduğunu ifade etti. Belgesel filminin Almanya, Bulgaristan ve Türkiye'de yapıldığını dile getiren Metin Avdaç, "Belgesel filmimizin bir ayağı Kırklareli'ndedir. Sabahattin Ali'nin cesedinin bulunduğu Sazara Deresi'ndeki yerde, Erdoğan Kantürer bizleri mekana götürdü ve orada çekimler yapıldı. Ondan sonra Sabahattin Ali'nin cesedinin defnedildiği başka bir köye gittik ve orada çekimler yaptık. Kırklareli'ndeki 21. Sabahattin Ali Kültür Günleri'nde Sabahattin Ali'nin anıt büstünün açılışında da çekimler gerçekleştirdik. Bu akşam 23. Sabahattin Ali Kültür Günleri'nde Sabahattin Ali'nin belgeselini sevenleri ile buluşturuyoruz.
Belgeseli üç ülkede çektik. Sabahattin Ali'nin izlerini aradık ve bulduk. Berlin'de Potsdam'da çekimler de bulunduk. Bulgaristan'da doğduğu Ardino kasabasında çekimlerimiz oldu. Sabahattin Ali'nin yattığı cezaevi, öğretmenlik yaptığı okullar, yakın dostlarının hikayeleri ve bir çok şeyi filme aktarmaya çalıştık. Yani eksiğimiz var dersek, o da sadece Sabahattin Ali'nin sesidir" dedi.
"Kırklareli'ndeki kurumların da Sabahattin Ali'yi sahiplenmesi lazım"
Kırklareli halkının Sabahattin Ali'yi sahiplenmesine rağmen kurumların sahiplenmediğine dikkat çeken Avdaç, "Sabahattin Ali'yi Kırklareli halkı sahiplenmiş ama kurumların da sahiplenmesi lazım. Valiliğin, belediyelerin ve özellikle sivil toplum kuruluşlarının Sabahattin Ali'yi sahiplenmesi gerekiyor. Yani burada iki elin parmak sayısı kadar kahraman yıllardır Sabahattin Ali Kültür Günleri'nin düzenlenmesi için emek sarf ediyorlar. Sabahattin Ali Kültür Günleri'nde artık çeyrek asırlık bir döneme girdik. Türk edebiyatının önemli bir adamı ve bu adamın Kırklareli hudutları içerisinde öldürülmesi -katledilmesi- bir utançtır. Ama bu utancın yerine Kırklareli halkı diyor ki; 'Biz burada Sabahattin Ali'yi yaşatıyoruz. Burada öldürüldü ama biz sahip çıktık. Yaşatmaya çalışıyoruz.' Dediğim gibi, yaşatırken tabii ki kurumların destek vermesi lazım. 10 kişinin işi değildir bu.
'Sabah Yıldızı' Altın Portakal'a özel davetli
Sabahattin Ali'nin ölüm yıl dönümü olarak bilinen 02 Nisan 2012'de Cemal Reşit Rey'de filmimizin galasını yaptık. Tiyatro sanatçıları Işık Yenersu ve Rutkay Aziz Sabahattin Ali'nin şiirlerinden esintiler verdiler. Yaklaşık 900'e yakın insan bu galaya katılmıştı. Filmi bittikten sonra dakikalarca alkışladılar. Beni mutlu etti. Demek ki doğru bir iş yaptım. Başardık. Çünkü Sabahattin Ali'yi anlatmak kolay değildir. Sabahattin Ali küçük bir belgeselle anlatılacak bir insan değildir. Şu anda İstanbul'da belgeselimiz vizyona girdi. Kısmetse 19 Ekim'de Ankara'da da gösterime girecek. İleriki tarihlerde de İzmir'de gösterilecek. Aynı zamanda Antalya'da Altın Portakal'dan davet aldı. Orada özel gösterim yapılacak" dedi.
Diğer belgesel çekimleri için önceki yıllarda Kırklareli'ne yolunun düştüğünü ve aynı zamanda iş dolayısıyla 22 yıl boyunca Trakya'nın çeşitli yerlerinde çalıştığını belirten Metin Avdaç, "50 yaşındayım. Yarı ömrüm Trakya'da geçti. 22 yıl Trakya'da kaldım. Edirne, Lüleburgaz ve Çorlu'da çalıştım. Elektrik kurumundan emekli oldum. Artık Trakyalı insanı beni hemşehri olarak kabul ediyorsa, ben de mutlu olurum" diye konuştu
'Sabah Yıldızı' galasının gösterilmesinden önce filmi izlemek üzere gelen seyircilere de seslenen Yönetmen Metin Avdaç, "Sabahattin Ali'yi tanımasanız, sevmeseniz lütfedip buraya gelmezdiniz. Aranızda beni yıllardır tanıyanlar da var. Yıllardır birlikte mesai arkadaşlığımız yapmış, Türkiye Petrolleri Lüleburgaz Yusuf Baran burada ve 25 yıldır beni tanır. Erdoğan Kantürer tanır. Çorlu'dan mesai arkadaşımın ağabeyi, Atilla ağabey burada, Kayahan hocamız da tanıyorlar.
"Türkiye Sabahattin Ali'yi tanımıyor"
03 Temmuz 2010'da Sabahattin Ali büstünün açılışı ile biz, Sabahattin Ali belgeseline motor dedik. Belgesel için yaklaşık olarak 2 yıllık çekim ve araştırma süresi oldu. Meşakkatli bir belgesel olduğu görüşündeyim. Yüreğim yaralandı, bir çok şeyler yaşadım. Ama film ortaya çıktıktan sonra 02 Nisan'da Cemal Reşit Rey'de galasını yaptığımız gece, yüksek bir alkış alması, tüm acılarımı unutturdu. Bu benim için mutluluk verici bir olay. Belgeselimiz 116 dakika. Belki, 'Yahu neden bu kadar uzun diyebilirsiniz.' İsteseydim bu filmi 3 saate kadar çıkarabilirdim. Ve rahat da çıkardı. Çünkü film kaba kurgusunda 3 saatti. Belgeseli Bulgaristan'da, Almanya'da ve Türkiye'de çektik. Sabahattin Ali'yi birebir yakından tanıyan tanıklarla röportajlar yaptık ki film de göreceksiniz. Beni mutlu eden, Sabahattin Ali'nin Almanya'daki, özellikle Kürk Mantolu Madonna kitabında geçen mekanlarda gezmem ile sanki o roman içerisinde bir zaman yolculuğu yaptım. Sabahattin Ali'nin sevgilisi Ayşe Sıtkı'ya yazdığı mektuplara ellerim titreyerek dokundum.
"Bence yaşasaydı Nobel ödülünü Orhan Pamuk'tan önce o alırdı"
Belgesel çekimleri sırasında beni en çok üzen ise Türkiye'nin eğitimcilerinin Sabahattin Ali'yi tanımamasıdır. İstanbul'da, Edremit'te, Yozgat'ta, yurdun bir çok mekanında olsun, Sabahattin Ali deyince, 'O kim yahu?' diyorlar. 'Aldırma Gönül şarkısını bilir misiniz?' 'evet' dediler. 'O şiiri yazan adam' diyemeden 'O şarkıyı söyleyen adam mı?' dediler. Sabahattin Ali'nin öğrenim gördüğü okulları arayınca ve Yozgat'ta da böyle şeyler yaşadım. Sabahattin Ali'yi sizler biliyorsunuz ama maalesef bu ülkenin insanı Sabahattin Ali'yi tanımıyor. Şu anda Türkiye'de bilinme oranı yüzde 2'dir. Bu bilen insan sayısı nüfus ortalamasına göre bu orandadır diye düşünüyorum. Bunların hepsi birer acıdır. Çok utanç verici bir durumdur, böyle güzel bir insanı 41 yaşında katlettik. Keşke ömrü olsaydı da bence Nobel ödülünü Orhan Pamuk'tan önce o alırdı. Onun gibi güçlü kalemi olan nadir yazarlarımız var. Sabahattin Ali'yi katlettik ve sahip çıkmadık. Ama Kırklareli halkı sahip çıktı. Burada ölmedi, yaşatılıyor. Şimdi filmi izleyeceksiniz. İyi seyirler diliyorum" dedi.
Toplamda 1 saat 16 dakika süren belgeselde Sabahattin Ali'nin aşkları, düşünceleri, edebiyatçı yönü anlatılıyor. Yakın arkadaşlarının yazarın öldürülmesine giden süreci de anlattığı belgeselde, faili meçhul cinayetlere de yer veriliyor. Metin Avdaç'ın yönettiği ve Erkan Kırın, Emine Kolivar, Eva Maria Balkenhol ile Noah Hunter'ın oynadığı "Sabah Yıldızı: Sabahattin Ali" ünlü edebiyatçının hayatını farklı bir pencereden anlatıyor. Kırklareli Cine Plaza'da yapılan gala gösteriminin ardından film yönetmeni Metin Avdaç, katılımcılar ile sohbet etti. Gala törenine il Genel Meclisi Üyesi Aydın Karakoç, Kırklareli Kültür Varlıkları Koruma Derneği Başkanı Erdoğan Kantürer, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Kırklareli Şubesi üyeleri ve çok sayıda Kırklarelili katıldı.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol