İlk gözümü açtığım, doğup büyüdüğüm çocukluğumu yaşadığım, havasını soluduğum, yaşamımda temel taşı oluşturan Yayla Mahallesi ile ilgili yazdığım ve henüz kitaplarımda yer almayan "Benim Mahallem" şiirini sizlerle paylaşmak istiyorum.
Bu şiirimde özlemini çektiğim yağmurun yağdığı sıralarda, mahallemin taş döşeli sokaklarında, sel sularında yalınayak gezerken, soğuktan yanaklarımızın al al olduğu, burnumuzdan ve gözlerimizden akan yaşlara aldırmadan koştura koştura yarıştığımız maziyi, tarlalarda çalıştığımız, yorulurken dinlendiğimiz, dinlenirken ise baktıkça yorulduğumuz çiftçilik yaptığımız günleri, bir çok sıkıntıya rağmen samimi dürüst sevecen günleri, bu günkü teknik anlamda gelişmiş, emek gücünün yerini makinenin aldığı ama insanlarda samimi duyguların kaybolduğu, güvenin çok nadir bulunduğu ortamlara göre özlememek mümkün mü?
Fakir ama cömert, riya bilmeyen mahallemde fırında ekmek pişince bütün mahalleye azar azar dağıtan, misafir umduğunu değil bulduğunu yer misali sofrasındaki nimeti paylaşmayı görev sayan, komşusu aç iken yatmayı suç kabul eden çocukluğumun Yayla mahallesini, akşam üzerleri tarladan gelişini beklerken İbrahim amcanın bugün yine bize ne verecek? diye etrafını sardığımız tahtadan küçük eşek arabasını, yıllara muhtar olarak damgasını vuran Necmi KOYUNCU'yu, Mehmet AKYÜREK, Muzaffer ENDER, Cavit ÇAĞLAYAN gibi Belediye Başkanlarının yetiştiği mahallemde, ağlarken güldüğüm, gülerken ağladığım ama doya doya yaşamak istediğim özlemini duyduğum çocukluğumu unutmak mümkün mü?
Velhasıl hala düğünlerde, cenazelerde birçok etkinlikte örnek olacak şekildi birlikteliğini bozmayan mahallemin beraberliğini dayanışmasını unutmak mümkün mü? Değil Tabi, Özlememek mümkün mü? İşte şiirim buna cevap veriyor.
BENİM MAHALLEM
Yağmur sularında yalınayak,
Dere, tepelerden kaçarak,
Misket oyununda yutularak,
Geçirdiğim zamanı özledim.
Mısır ayçiçeği tarlalarında,
Ayrık otu yolmayı özledim,
İnekler otlarken meralarda,
Sinekten kaçmasını özledim.
Özledim orak biçmeyi, harmanı,
Çit arabasıyla demet çekmeyi,
Aldırmak için samanları çiğnediğim,
Küçücük samanlığı özledim.
Molla Hüseyin'in mevlit şekerlerini,
Osman Çavuş'un güleç yüzünü,
Asan kâhyaların sıcak fırın ekmeğini,
Özledim, ben mahallemi özledim.
Değişmez Muhtar Necmi KOYUNCU'yu,
Arabasından ahlât dağıtan topal İbram'ı,
Belediye Başkanları çıkaran mahallemde
Gülerken ağladığım çocukluğumu özledim.
Özledim Yaylanın havasını,
Çamlıktan gelen okul arkadaşlarımı,
Düğün, dernek, cenazelerinde beraberliği,
Mahallemdeki dayanışmayı özledim.
Sevgiyle kalın, hoşça kalın.
Alâeddin İKİCAN
İLESAM İl Temsilcisi
e - posta : alaeddinikican@gmail.com
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol