Trakya'da son yıllarda bir şiir hareketi ile bir Şiirsel Rüzgâr esmekte, şairleri ŞİİR DİNLETİLERİ'nde bir araya getirmektedir. Bildiğim kadarıyla bu hareketin ilk öncüsü Edirne olmuş, şair Özlem Ağırgan ve eşi Şair Mehmet Ağırgan olaya anlam ve boyut kazandırmışlardır. Daha sonra Edirne şairleri Ağırganların çıkardıkları OZANAĞACI DERGİSİ etrafında toplanmışlardır. Bu dergi bugün bütün sayfalarını yalnız Trakya şairlerine değil, Türkiyeli şairlere de açmıştır. Ancak şimdilerde Şiir Dinletileri Edirne, Kırklareli ve Tekirdağ ile Havsa ve Hayrabolu'da yapılmaktadır. Trakyalı şairlerin bazıları bu Şiir Dinletileri'ni daha başka yerlerde de yapmaktadırlar.
Bugün Trakyalı şairler kendi İl Merkezleri içinde ve dışında kendi topluluk isimleri ile anılmaktadırlar. Edirneliler "OZANAĞACI ŞAİRLERİ TOPLULUĞU", Kırklarelili şairler, "KIRKLARIN SESİ ŞAİRLER GRUBU" adı ile söylenmekte, Tekirdağ ise, "ŞİİR İKİNDİLERİ ŞAİRLERİ" olarak anılmaktadırlar. Tekirdağ "Şiir İkindileri Şairleri"nin başında Şair Cahide Ulaş bulunmaktadır.
Derler ki dünyada önce SES vardı, sonra SÖZ oldu. Söz, kelimelerle dile geldi, şairin elinde şiir oldu. İnsanoğlu duygu ve düşüncelerini, inandığı kutsal şeyleri şiirler dile getirdi. Bu sayede dünya şairin Tanrısal varlığında canlandı. Biliniyor ve deniyor ki "Şair seslerin güzelliği ve mısraların (dizelerin) ritmi ile kullandığı kelimelerle uyuşuk bir hayali anlatır (onu insanlara ulaştırır). Bu bağlamda şair, şiirinde kelimelerin anlamla ilgili özelliklerini kullanır." Yani şair şiirinde rastgele kelime kullanamaz. Bundan dolayı "Şair aynı zamanda bir kelime ustasıdır."
"Şairler şiiri önce zihinde bir RİTM olarak canlandırırlar. Böylece duygular, düşünceler, özlemler, mesajlar bir ruh haline ya da bir rüyaya dönüşürler. Bu nedenle şiiri "Hayale sunulan bir mesaj" diye algılamak yanlış olmaz. Şair insanlara ulaştıracağı mesajı "yaratıcı kabiliyeti ve ani ilhamlarla ifade eder. "Bu anlamda "Şiir duygu ve düşüncedir." Şair bir şiirinde uyandırdığı durumu okuyucuda da uyandırır. Böylece şair, şiiri ile hiç kimsenin anlatamadığı bir bölgeye, insanların ruh, duygu ve düşünce dünyasına girmiş olur.
Şiir ve şair üzerine çok tanımlar yapılmıştır. "Şair bir kelime kuyumcusudur" diye tanımlanmıştır. Şiiri de "Dil denilen vasıtanın ön plana geçtiği bir sanat" olarak ifade ederler. Bu bağlamda "Şiir melez bir sanattır. Etkili bir dilin kelimelerinde odaklanmış ses, ton, ritim, beste ve melodi olmaktadır. "Şiirin şiir olabilmesi için müziği, ahengi olması gerekir. Bu nedenle edebiyatta bir ŞİİR DİLİ vardır ve şair şiir yazarken bu özel dili kullanır. Şüphesiz ki şair şiirin bilgiden yola çıkılarak yapılan, yazılan bir şey olduğunu biliyordur. Bu anlamda şiir fikirle değil, kelimelerle yazılmak, duygularla örülmektedir. Fikirle, düşünce ile yazılan şey şiir değil, düz yazıdır. Nesir'dir ya da Güzel Söz'dür
Bugün edebiyatta, şairler arasında çeşitli şiir biçimleri vardır. Metafizik Şiir, Lirik Şiir, Didaktik Şiir, Düşünce Şiiri, Sentetik Şiir, Divan Şiiri, Halk Edebiyatı Şiiri gibi… Ama sonuçta hepsi şiirdir. Şiirsel olmayan şiirler de bunun içindedir.
"Şiir edebiyatta marjinal bir sanattır." Şiirle uğraşan çoktur fakat geriye çok az şiir kalmaktadır. Yazar, öykücü, romancı, şair Necati Cumalı kendisini "Ben Şairim, gelecek adamıyım diye tanıtırdı. Ve şöyle derdi:
"Edebiyat bir şiir mezarlığıdır. Bugüne kadar pek az şiir (zamana dayanıp) ayakta kalabilmiştir. Kalıcı şiirde hayatın tohumu vardır. Zaman içerisinde değerler, beğeniler değişebilir belki ama şiirde değişmeyen şey duygudur." Bu nedenle "şair şiirini seçmelidir. Her yazdığına bu şiir dememelidir. Şair şiirini seçmezse bunu bir gün okuyucu ve zaman yapacaktır. Şair öyle şiir yazmalıdır ki önce kendi, sonra şiirleri ölmemelidir. Fakat ne yazıkki kendisi ile birlikte şiiri de ölen şair çoktur.
Bir edebiyatçı şairleri "İleriyi gören bir büyücü, bir falcı olarak tanımlar. Onun kendine özgü bir dili olduğunu söylerler. Bugün şiir toplumsal yaşamda fazla bir yer edinmiş değildir." Örneğin 1993 - 1996 yılları arasında Türkiye'de ancak 165 şair kitap çıkarabilmiştir. Trakyalı şairler de bu çizginin, bu yazının dışında değildirler.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol