Kırklareli Üniversitesi Rektörlük Kültür Merkezi'nde Perşembe akşamı "Yavuz Sultan Selim Han'dan Günümüze Suriye" konulu konferans düzenlendi. Kırklareli Büro Memur-Sen ile Birlikte Kırklareli Üniversitesi Genç Girişimciler Kulübü tarafından gerçekleştirilen etkinlik Perşembe günü saat 19.30'da yapıldı.
Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil'in konuşmacılığını yaptığı programın açılış konuşmasını Kırklareli Memur-Sen Başkanı Selahattin Karanfiller gerçekleştirdi. Karanfiller yaptığı açıklamada katılımcılara hoş geldiniz diyerek, "Büro Memur-Sen ve üniversitemizin Genç Girişimciler Kulübü ile birlikte hazırlamış olduğu Yavuz Sultan Selim Han'dan Günümüze Suriye konulu konferans ülkemizi, Ortadoğu'yu ve dünyayı ilgilendirmektedir. Bölgesel olduğu kadar küresel de bir anlamı vardır. Bugün yaşamış olduğumuz dünyada Ortadoğu merkezli sosyal ve siyasal olaylara şahit oluyoruz. Dicle ve Fırat Nehirleri eksenli oluşan Mezopotamya havzası insanlık tarihi boyunca çeşitli kavimlerin, dinlerin, kültürlerin ve halkların buluştuğu bir bölgedir. Dünyanın en büyük ve en köklü medeniyetleri burada oluşmuştur. Sümerler, Babiller, Asurlular, Harraniler gibi medeniyetler burada inşa edilmiştir. Bu sebeple bu bölge Ortadoğu, özellikle Mezopotamya medeniyetlerin beşiği olarak kabul edilmektedir. Bu manada Ortadoğu çok önemli, bir o kadar da çok hassas bir bölgedir" açıklamasını yaptı. Karanfiller konuşmasında, "İnsanlığın eğitimi ve terbiyesi için Peygamberler bu bölgeye gönderilmiş. Büyük ve köklü medeniyetler bu bölgede kurulmuş. Yaşamış olduğumuz dünyada en büyük enerji kaynakları da bu bölgede oluşmuştur. Bu vesileyle bu bölge insanlığın beşiği ve merkezi olmuştur. Tarih boyunca büyük savaşlara ve olaylara sahne olan bu bölge büyük enerji kaynaklarını hakim olmak, kontrol etmek adına büyük güçler demokrasi getireceğiz diyerek bu bölgeyi parçalayıp bölüyorlar" dedi.
"Ülkemizde yaşanan olaylara sessiz kalmadık"
Memur-Sen olarak yaşanan birçok soruna el attıklarını ifade eden Karanfiller, "Altıyüzelli bin üyesiyle Türkiye'nin en büyük memur konfederasyonu olan Memur-Sen ülkesinde, bölgesinde ve dünyada insanlığın aleyhine gelişen bütün konulara sessiz ve duyarsız kalmamıştır ve her platformda bunu dile getirmiş ve çözüm için de mücadele etmiştir. Büro Memur-Sen ile Genç Girişimciler Kulübü'nün bugünkü konferansı terfi etmesi basit ve kısır bir anlayışın ötesinde, Suriye bizi ne kadar ilgilendiriyor, bizi ne alakadar ediyor gibi basit ve sığ görüşlerden çıkıp çevresini ve dünyayı tanıyan bir projeksiyonla ufuk açması bu iki kesimin geleceğini göstermektedir. Büyük ülkeler, büyük devletler kendi içinde insanlarıyla uğraştığı kadar dünya ile de uğraşacak ve irtibatını koparmayacaktır. Büyük düşünenler, büyük bakanlar hem kendi ülkesi, hem çevresi ve hem de dünyası ile ilgilenir. İşte bir memur sen olarak çevremizdeki ve ülkemizdeki olaylara sessiz kalmadık. Bu vesileyle Suriye gündemimizdeyken Memur-Sen yaklaşık 200'e yakın sivil toplum kuruluşlarıyla işbirliği yaparak kış geldi bir ekmek ve bir battaniye Suriye için diye kampanya başlatmıştır. Ve Memur-Sen 130 bin TL ile ilk adımını atmış, çevresindeki ve bölgesindeki olaylara duyarlılığını göstermiştir" açıklamasında bulundu. Karanfiller'in konuşmasının ardından konferansın konuşmacısı Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil sahneye davet edildi.
"Osmanlıyı bilmiyorlar"
Şimşirgil programa katılanlara hoş geldiniz diyerek başladığı konuşmasında, "Bugün tarihimize çok büyük bir düşmanlığın yapıldığını görüyoruz. Bu düşmanlık yaklaşık 300 senedir devam ediyor. Fakat insanlar belli bir müddet geçince o düşmanlığın bitebileceğini tahmin ediyorlar. Fakat öyle bir noktaya geliyor ki bazen, bu ümidiniz kırılmaya başlıyor. Bundan 15 sene önce Sofya'da uluslar arası bir sempozyumda Sabancı Üniversitesi'nden bir profesör bayanın Osmanlı hakkındaki sözlerini ifade edeceğim sizlere. Osmanlılar, bin kişilik lordlar, kontlar ve derebeyler ülkesidir. Yani milyonlarca insan çalışır, kazanır bin kişiye. Bir dağlı eşkıyanın sözünün herhalde bilimsel bir açıklamasını yapıyor burada. Şanlan kalkan Osmanlı, eğri kalpak Osmanlı. Ekende yok, biçende yok, yemede ortak Osmanlı. Bir dağlı eşkıyanın dağlardan söylediği bir sözdü bu. Ama bunu bir profesörün ifade tarzı da, hem de uluslar arası bir sempozyumda böyle oluyor. Ve kendisine delil olarak da şöyle söylüyor; siz hiç Osmanlı evi gördünüz mü? Türk evi var, Bulgar evi var, Yunan evi var, Ermeni evi var. Siz hiç Osmanlı yemeği gördünüz mü? Türk yemeği var, Bulgar yemeği var, Ermeni yemeği var, Yunan yemeği var. Bu da delilleri hanımefendinin" dedi. Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil konuşmasında Osmanlı'nın fazla bilinmediği konusuna değinerek, "Bulgaristan'da yine bir bayan profesör sorular üstüne ayağa kalktı ve şöyle söyledi; pardon dedi. Biz de 90 senedir komünist zulmü altında sizin gibi bakıyoruz Osmanlı'ya. Yani ideolojik bakıyorduk. Aynı ifadeleri söylüyordu. Aynı ifadeler. Fakat bugün ilmi ile objektif tarih değerlendirebiliyoruz. Siz Osmanlı'yı uzaydan gelmiş bir millet mi zannediyorsunuz hâlâ? Osmanlı'nın Türk olduğunu duymadınız mı? Osmanlı bir şemsiyeydi. Osmanlı 72 milletin üzerinde bir şemsiyeydi. Türk yemeği dediğimiz Osmanlı yemeğidir. Türk evi dediğimiz Osmanlı evidir. Biz Bulgaristan'da Osmanlı camiini, hanını, hamamını, medresesini gördük. Yunanistan'da da gördük. Romanya'da da gördük. Arap ülkelerinde de gördük, Anadolu'ya gidenimiz de gördü. Bunların siz Türk olduğunu bilmiyor musunuz? O zaman yanımdaki arkadaşlara, Bulgaristan bizden önce AB'ye girerse, ben ırkçılık yapıyorlar demeyelim dedim. Zira insan yakinen tanıyınca birilerini daha farklı düşünmeye başlayabiliyor" açıklamasında bulundu. Konferansı dikkatle takip eden misafirlere bilgiler veren Şimşirgil'e Kırklareli Büro Memur-Sen Başkanı Özgür Palabıyık ve Kırklareli Üniversitesi Genç Girişimciler Kulübü Başkanı Muhammed Ali Hazar tarafından plaket takdim edildi.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol