“Siz hangisini tercih ediyorsunuz?”

Cumhuriyet Halk Partisi Parti Meclis Üyesi Tuğba Ütebay Kırklareli’nde partililer ile bir araya geldi. Cumartesi günü sabah muhtarlar ile gerçekleşen kahvaltının ardından Cumhuriyet Mahallesi’nde 200 Konutlar Lokali’nde partililere sunum yapan Ütebay, anayasa değişikliği ile ilgili sunum gerçekleştirdi. Sunuma referandumda “HAYIR” ve “EVET” şıklarından yola çıkarak başlayan Cumhuriyet Halk Partisi Parti Meclis Üyesi Tuğba Ütebay; “Böylesine güzel bir cumartesi sabahında sizler ile buluştuğum için son derece mutluyum.

Muhtarlar olarak; vatandaş ile birebir muhatap olan, onların sorunlarını, ihtiyaçlarını bilen, ilgilenen sizlersiniz. Bu nedenle demokrasinin en başlangıç noktası sizlersiniz. Buralara kadar geldiğiniz için ayaklarınıza sağlık diyorum. Sizlere dilim döndüğünce anayasa değişikliğinden bahsedeceğim. Referandumun arifesindeyiz, referandumda önümüze partiler üstü bir konu getirilecek. Anayasa değişikliğine “Evet mi? yoksa Hayır mı? Diyorsunuz” denecek. Bu mesele sadece bizi değil, bizden sonra gelecek olan nesli etkileyecek”
“Gambiya en iyi örnek”
“Başka ülkelerin anayasalarına örnek verecek olursak; ülkeler tarihinde Mussolini’nin, Hitlerin geçtiğini görüyoruz. Bunların Führer Anayasası denilen anayasaları yaptığını ve ülkeleri felakete götürdüğünü görüyoruz. Nitekim 2017’de Gambiya’ya baktığımız zaman, ülke başkanı seçimi kaybettikten sonra olağan üstü hal ilan eder.
Daha sonra ülkeyi terk etmek için saat 16.00’dan 19.00’a kadar bir süre ister. Saat 19.00’da devlet kasasını da boşaltarak ülkeyi terk eder.
Gambiya’da biz olsaydık elbette ki bunun olması engellerdik. Bir anayasa yapım sürecine halk dahil olmaz ise, halkın iradesi yansımaz ise neler olabildiğinin bir örneğini verdim”
“ANA-yasa”
Bizim birbirimiz ile olan ilişkimizi düzenleyen konu anayasadır. Bir ev düşünelim, evi temel kirişler tutar. Temeli bozuk bir evde oturmak mümkün değil. Böyle bir ev çöker. Tadilat dahi yapılacağı zaman ne söylenir. “Aman kirişlere dokunmayın” denir. Anayasa dediğimiz olay, ülkenin çatısı temelleri ve kirişi, bizlerin birbirim ile ve devlet ile olan ilişkimizi düzenleyen bir yapı, bu yönüyle anayasa bizleri koruyan bir şemsiyedir. Anayasanın değiştirilemez 3 maddesi var.
Türkiye Devleti’nin bir Cumhuriyet olduğu, laik, sosyal bir hukuk devleti olduğu, şehitlerimizin kanı ile ay yıldızlı bayrağımız ve milli marşın istiklal marşı olduğu, başkentin Ankara olduğu değişmez maddelerdendir. Bunlar herkes için bir kırmızıçizgidir. Bizlerin hakları var, neler bunlar; çalışma hakkı, seyahat özgürlüğü, kişi, hak ve özgürlüklerimiz var. Özel hayatın gizliliği var. Bu hakları bizlere anayasa verir. Bunların elinizden gittiğini düşünün.
Bunların elimizden gidip gitmeyeceğini kontrol eden şey anayasadır. Anayasadaki haklar bizi, bir başkasının bizim hakkımıza müdahalesini, veya herhangi bir mekanizma, devlet mekanizması veya bunları kullanan kişilerin baskı yapma ihtimalini ortadan kaldırır. Anayasa nasıl yapılmalıdır; evimizde bir karar alırken dahi, tüm aile içinde bireylere danışılır. Çocukların bile ne demek istediğini dinliyoruz. Anayasa’da herkesin katılımı ile yapılması gereken bir konudur. Çünkü herkesi ilgilendiren bir konudur.
Anayasa değişim sürecinde kıymetli vekillerimize teşekkür ediyoruz. Partimizi en güzel şekilde temsil ettiler. İki siyasi parti ellerinde A4 kağıtlar içeriğinin ne olduğunu söylemeden asın önünde demeçler verdiler. Sonunda ise maddeler komisyona geldi.
Anayasaların uzun yapım süreçleri olur. İçerisine üniversiteler, kadın kuruluşları, işçileri, emeklileri, yaşlıları, siyasi partileri temsil eden kurum ve kuruluşlar girmelidir. Eğer böyle olursa o şemsiyedeki renler artar. Sürecin uzun soluklu olması herkes için hayırlı olmasını sağlar. Şimdiki yeni anayasa yapım süreci uygun bir süreç olmadı.
Çünkü iki siyasi parti eşliğinde oluşan süreçte diğer siyasi partilerin önerisi alınamadı. Anayasa, 600 vekil, seçilme yaşının 18’e inmesi gibi şirin gösterilen birkaç maddenin yanı sıra hiçbir maddesi tam manası ile açıklanmadı. Cumhurbaşkanlığı adı altındaki bir başkanlık sistemine geçişin anayasası yapılmak istendi. Buna temelden karşı olan bizler dolayısı ile sürece katılamadık. Anayasa ile ilgili görüşlerimiz parlamenter sistem ile alakalıdır, mevcut ve yazılıdır.
“Verilecek cevap belli”
“OHAL varken anayasa yapılmasına engel yoktur. Ama doğrusu bu değildir. Anaysa ile alakalı STK’lar gösteri yapmak istediler.
Çıkan bir kararname ile bir ay boyunca gösteri yasağı geldi. O gösteri barışçıl olduğu, kimseye zarar vermediği, düşünceyi ifade etmek amaçlı olduğu müddetçe serbest kalmalıdır. Aksi halde birbirimizin sesini duymazsak bu yol ayrımına geldiğimizde birileri kendisini dışlanmış hisseder.
Eğer biz mümkün olduğu kadar mutabakat zeminini genişletir herkesi bunun içerisine katarsak herkes de bunu benimseyecektir. Biz ne kadar dar kapsamlı tutarsak birileri o kadar dışında kalır. Amerika, Şili ve başkanlık ile alakalı birçok sistemi inceledim. Allah Amerikan’ın Trump’nı verdi zaten. Başkanı seçtiler fakat iki yıl sonra meclisi seçecekler” dedi.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol