Sütte fiyat indirimi tepki çekti

Anadolu’da süt fiyatlarının düşmesi üzerine Güney Marmara’da da süt sanayicilerinin “fiyatları indirin” talebini kabul ederek 2016 yılına kadar soğutulmuş sütte toplamda 5 kuruşluk indirim yapan Tarım Kooperatifleri Merkez Birliği, Kırklareli Süt Üreticileri Birliği ile Kırklareli İli Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği’nin tepkisini çekti.

Yaptıkları ayrı ayrı basın açıklamaları ile yapılan indiriminin kabul edilemez olduğunu savunan Birlikler, üreticinin yanında olması gereken Kooperatifin sanayicinin yanında yer alarak bir skandala imza attığını savundular. Kırklareli Süt Üreticileri Birliği Başkanı Hüseyin Demircan, süt fiyatlarını belirleme yetkisinin Ulusal Süt Konseyi’nde olduğunu vurgulayarak sütü Konseyin 2016 yılı Haziran ayına kadar belirlediği fiyat olan 1 lira 15 kuruş’tan satacaklarını, üreticinin mağdur olmasına izin vermeyeceklerini açıkladı.

Kırklareli İli Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanı Ali Dermenci’de süt fiyatlarının düşürülme gerekçesi olarak ülkedeki süt fazlalığının gösterildiğini belirterek bunun evveliyatında fiyatların düşürülmesine yönelik spekülatif söylemler olduğunu konunun süt fazlalığı ile ilgisi olmadığını ifade etti. Dermenci ayrıca söz konusu fazla sütün “Okul Sütü” gibi yararlı projelerde de değerlendirilebileceğine işaret etti.

 

 

 

 

 

Tarım Kooperatifleri Merkez Birliği’nin Süt Sanayicileri ile yaptığı toplantıdan Anadolu’da süt fiyatlarının düşmesi sonucu Güney Marmara Bölgesi olarak Kırklareli, Edirne, Tekirdağ ve Çanakkale’de 1 Aralık 2015 tarihinden itibaren soğutulmuş sütte 3 kuruş, 1 Ocak 2016 tarihinden itibaren ise 2 kuruş daha fiyat düşürülmesi, bu uygulamanın 1 Haziran 2016 tarihine kadar devam ettirilmesi yönünde karar çıkması başta süt üreticileri olmak üzere tepki çekti. Kırklareli Süt Üreticileri Birliği Yönetim ve Denetim Kurula Adına

Başkan Hüseyin Demircan bir açıklama yaparak Tarım Kooperatifleri Merkez Birliği’nin bir skandala imza attığını savundu.

Tarım Kooperatifi Merkez Birliği’nin süt fiyatlarının düşürülmesi adına yaptığı açıklamaları hayretle izlediklerini belirten Demircan, “Bugün üreticinin yanında olması gereken tarım kooperatifleri bir skandala imza atmış ve yetkisi olmadığı halde Edirne, Çanakkale ve Kırklareli’nde süt fiyatlarının 5 kuruş düşürüleceği açıklamasını yapmıştır.

Ülkemizde çiğ süt referans fiyatının belirlenmesi bizimde üyesi olduğumuz Ulusal Süt Konseyi’nin yetkisindedir. Ulusal Süt Konseyi’nin soğutulmuş çiğ süt için Haziran 2016 ya kadar belirlediği fiyat 1 Lira 15 Kuruş’tur. Birliğimiz pazarladığı sütler için sözleşmelerimizde mevcut olan Ulusal Süt Konseyi’nin belirlediği fiyatların altında süt satmayacak ve üreticilerimiz mağdur edilmeyecektir” dedi.

 

Üretici unutmaz

 

Süt Birlikleri ve Ulusal Süt Konseyi kurulmadan önce süt fiyatlarının nasıl belirlendiğini üreticilerin unutmadığını, Ulusal Süt Konseyi’nin fiyat belirlemesinin ise birilerinin işine gelmediği ve eski sisteme dönmeye çalıştığını öne süren Demircan, “Geçmiş dönemdeki fiyat belirsizlikleri süt fiyatlarında dalgalanmalara sebep olmuş ve damızlık hayvanlar kesime giderek hem ilimiz hem de ülkemiz hayvancılığın ciddi zararlar görmüştür. Süt fiyatlarındaki dalgalanma sadece üreticiyi değil aynı zamanda sanayici ve son tüketiciyi de direk olarak etkilediği için sütü üreten, sütü işleyen ve süt ürünlerini tüketenler arasındaki bağların kopmaması ve üretici sanayici arasındaki dengelerin korunması gerekmektedir

Birliğimiz tarım bakanlığına, ulusal süt konseyi, süt üreticileri merkez birliği ve AKP Kırklareli Milletvekili aynı zamanda Tarım Orman Köy İşleri Komisyonu Üyesi olan Sayın Selahattin Minsolmaz’a konuyu anlatan detayı bir rapor göndermiş ve bölgedeki sorunlar anlatılarak çözüm yolları konuşulmuş ve sorunun bir an önce çözüme kavuşturulması belirsizliğin ortandan kalkması gerektiği anlatılmıştır.

Süt üretiminde yem maliyetlerinin yüksek oluşu ve üretimde girdi maliyetlerindeki artış bugün bir kilo süt ile bir kilo yem alınamayacak duruma gelmiştir. Devletin çiğ süt için verdiği 0,09 kuruşluk destek bir nebze üretim maliyetlerini düşürse de üretici için yeterli bir destek değildir. Bu nedenle özellikle yemde KDV düşürülmesi planlanmakta. Bilindiğin üzere KDV düşürülen diğer sektörlerde sadece üretim yapan firmaların yararlandığı üreticilere hiç bir şekilde yararı olmadığı unutulmamalıdır, bu amaçla KDV indirimi yapılacaksa bunun direk olarak devlet tarafından üreticilere verilmesi gerekmektedir. Böylelikle üreticilerimiz daha rahat bir nefes alacaklardır. Üreticilerimizin belirlenen taban fiyat altında sütlerini satmamaları firmalar tarafından zorlanmaları halinde birliğimiz ile irtibata geçmeleri gerekmektedir” diye konuştu.

 

Dermenci bölgenin önemine dikkat çekti

 

Tarım Kooperatifleri Merkez Birliği’ne bir tepki de Kırklareli İli Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanı Ali Dermenci’den geldi.

Dermenci, “Bilindiği üzere bölgemiz ve İlimiz Bakanlığımızın projesi dâhilinde, şap hastalığından ari bir bölge haline getirilmiş, ayrıca diğer hastalıklardan da ari bir duruma getirilmek için çalışılan bir bölge haline gelmiştir.    

Bunun neticesinde İlimizde kurulan birçok modern işletmelerin yanı sıra köylerimizde küçük aile işletmelerinde de hayvancılık yoğun bir şekilde yapılmaktadır. Bakıldığında İlimizin başlıca geçim kaynağının tarım ve hayvancılık olduğu görülmektedir.

Bakanlığımızın yaptığı projeler ve çalışmalar neticesinde, hayvancılık ve süt üretiminde bir ivme kazanılmış olup, Bakanlığımızın koordinatörlüğünde et ve süt fiyatlarının belirlenmesinde, Et ve Süt Kurumu 3 yıldan bu yana önemli rol üstlenmiştir.

Biz üreticiler de bu güne kadar Bakanlığımızın belirlediği referans fiyatlarla sütümüzü değerlendirmekteydik. Fakat son 1.5 yılda süt fiyatlarının artmayışı aksine bazı kesimler tarafından süt fiyatlarının düşeceğine dair spekülatif söylemlerde bulunmaları, süt fiyatlarının artmasından ziyade düşürülmek istendiğinin açıkça göstergesidir. Süt fiyatlarının düşürülmek istenmesine gerekçe olarak ta ülkemizde süt fazlalığının olduğu gösterilmektedir.

Ancak bakıldığında süt üretimi ve süt tüketiminde çok büyük bir fark olmadığı görülmektedir. Özellikle bölgemiz ve İlimize baktığımızda bırakın süt fazlalığını, düşen hayvan sayımızla birlikte ciddi bir süt açığı görülmekte, hatta birçok firma başka illerden süt tedarik etmektedir.

Unutulmamalıdır ki, hayvancılık çok zor ve emek gerektiren bir iştir. Özellikle süt sığırcılığı ve süt üretimi zor olduğu kadar çok ta maliyetlidir. Son zamanlarda özellikle döviz kurunun yükselmesiyle hammaddeden ilaca, iş gücünden yıllık artan enflasyonla birlikte girdi maliyetlerimizde de ciddi bir artış olmuştur. Özellikle bölgemiz holstain ırkında bir marka haline gelip, ülkemizin gebe düve ihtiyacının karşılanmasında önemli bir yere sahiptir. Süt fiyatlarında istikrar sağlanmadığı takdirde büyük özveri ve emeklerle yetiştirilen düvelerin kesime gitmesi engellenemeyecektir. Bu nedenle 2010 yılında yaşanan et krizinin tekrar yaşanmaması için çiğ süt fiyatlarının bırakın düşürülmesini acilen artırılması gerekmektedir.

Yakın zamanda toplanacak olan Ulusal Süt Konseyi’nden beklentimiz süt fiyatlarının enflasyon oranında artırılmasıyla, süt fiyatlarında istikrar sağlanmasıdır” dedi.

 

Okul Sütü Projesi’nde değerlendirin

 

Bahsedildiği gibi ülkede bir süt fazlalığı varsa bunun başka şekilde de değerlendirilmesinin mümkün olduğunu dile getiren Dermenci, şunları söyledi;

“Üretici ve sanayici birbirini tamamlayan iki unsur olduğu, üretici olmadan sanayici, sanayici olmadan da üretici olmayacağının iyi bilinmesi gerekmektedir. Eğer gerçekten bahsedildiği gibi bölgemizde olmasa da Ülkemizde bir süt fazlalığı varsa, Bakanlığımızın süt tüketimi ile ilgili çok güzel bir uygulaması olan, Okul Sütü Projesi’nin, yılın belli ayından ziyade okul öğretim yılı boyunca verilmesinin daha uygun olacağı görülmektedir. Ayrıca süt tozu üretiminde ihracat desteğinin artırılmasıyla, süt üretiminin geliştirilmesi, kayıt altına alınması, çiğ sütün fazla olduğu dönemlerde, süt tozu yapılmak suretiyle piyasadan çekilerek, süt fiyatlarında istikrarın sağlanmasıyla sanayici de desteklenmiş olacak ve böylelikle süt fazlalığının da önüne geçilmiş olunacaktır.”