27 Mayis 1960 Devrimi’ni yapan subaylardan Kurmay Binbasi Ahmet Yildiz 31 Agustos’da hayata veda etti. Haberi gazeteden okuyunca onunla Halkevlerinde bir kurultay mücadelesi aklima geldi. Olayi anlatmadan önce rahmetli Ahmet Yildiz’in 27 Mayis Askeri Müdahalesi’ni yapan subaylar içersinde kültürlü, agizi laf yapan, sosyal kisiligi olan bir degerli insan oldugunu söylemek isterim. Halkin arasinda bir ihtilalci idi. Zaten 27 Mayisçilar, 28 Mayis günü halkin içindeydiler. Yaptiklari harekette halk arkalarinda idi.
Kader bizi 1977 yili Haziraninda Ahmet Yildiz ile Ankara’da “Halkevleri Kurultayinda” bir araya getirdi. O siralar Ahmet Yildiz Cumhuriyet Senatosu üyesi, bir baska adla Tabii Senatör idi. Yani parlementerdi. Halkevleri Genel Merkez Yönetimi ise yine Cumhuriyet Senatosu üyelerinden bazilarinin içinde bulundugu bir yönetimin elindeydi. Genel Baskan Cumhuriyet Senatosu üyesi Kadri Kaplan’di. Cumhuriyet Senatosu üyesi rahmetli Suphi Karaman, 27 Mayis Devrimi’nin beyni diye adlandirilan Kurmay Albay rahmetli Dündar Seyhan Halkevleri Genel Merkez Yönetiminde idiler. O sira ben Halkevleri Genel Denetleme Kurulu Baskani idim. On yila yakin hem Kirklareli Halkevi Baskanliginda ve hem de Genel Merkez Yönetiminde bulunuyordum. Haziran ayi içinde Türk-Is Salonunda kurultay yapma karari almistik. Kurultayda Ahmet Yildiz’in listesi ile bizim listemiz mücadele ediyordu. Ahmet Yildiz’in arkasinda Dev-Sol vardi. Nitekim kurultay baslamak üzere iken, baslarinda Köy Enstitüsü çikisli bir ögretmenin bulundugu bir Dev-Sol grubu kurultayi basmis, arbede çikmisti. Rahmetli Prof. Muammer Aksoy, Genel Baskan Kadri Kaplan ve ben bir masanin altina girerek havada uçusan sandalyelerden kendimizi korumaya çalismistik.
Kurultayi Ahmet Yildiz’in listesi kazanmisti. Ben onlarin listesinde olmamakla beraber üçüncü defa Denetleme Kurulu Baskanligina seçiliyordum. Kurultaydan sonra eski yönetim ve bir grup Atatürk Dönemi Halkevcileri kendi aramizda bir durum degerlendirilmesi yaptik ve Halkevlerinin politize oldugunu, ideolojik bir gölgenin altina girdigini dikkate alarak sahneden yavas yavas çekilmeye karar verdik. Ancak ben bir yazi ile Ahmet Yildiz’i kutlamayi ve basari dileklerimi sunmayi uygun buldum. O da bana 26 /7/1977 tarihli bir yazisinda tesekkür ediyor, Halkevcilik bilgi ve deneyimlerinden istifade edeceklerini bildiriyordu. Ancak bir süre görevde kaldiktan sonra Denetleme Kurulu Baskanligindan ayrildim. Rahmetli Ahmet Yildiz ayrilmam dolayisiyle gönderdigi yazida söyle diyordu:
“Bir yila yakin süre içindeki isbirligimizin anilarini saygi ile yasatirken Halkevlerine içtenlikle bagliliginizin gözlemledigim kanitlarindan ötürü övgü ve begenimle tesekkürlerimi sunarim.
Salt bir nöbetlesmeden ibaret olan son görev degisikliginden sonra da, kisisel dostluk ve karsilikli saygiya dayanan iliskilerimizin ötesinde Halkevlerine yönelik ilgi, destek ve yapici önerilerinizi örgütten esirgemiyeceginiz inanci içinde” oldugu bildiriliyordu.
Simdi Ahmet Yildiz ile dostlugumuz onun 88 yasinda hayata veda etmesi noktalanmis bulunmaktadir. O, tutucu bir aileden gelmesine ragmen çagdas düsünen bir insandi. Özellikle gittigi, gezdigi yerlerde okumus insanlarla toplanti yapmayi, onlara ilerci fikir ve düsüncelerini aktarmayi vazife bilirdi. Kültürlü, bilgili bir insandi. Fakat solun ucunda bir insandi. Onu rahmetle aniyorum. Milli Birlik Komitesi’nden, Cumhuriyet Senatosundan bir dostumu yitirdigim için elbet üzgünüm. Ancak siyasi tarihte adi hiçbir zaman kaybolmayacaktir. Çünkü 1960’da Türkiye’nin tikanan yolunu açan kadronun içindeydi.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol