3 Agustos 2009 tarihli “KIRKLAR HABER’’ gazetesinde, “Kirklareli’ndeki Bir Avuç Kültür Insaninin Anlamsiz Rekabeti Ilimize Nasil Bir Yarar Saglar? KIRKSEDER ve Kirklareli Sair Yazar ve Sanatçilar Dernegi, 3. Dünya Savasi’na mi Hazirlaniyor’’ basliklariyla bir yazisi çikti. Yazi uykudan yeni uyanmaya çalisan bir insanin uykulu halde sayiklamasina benziyor. Kendince bir hedefe yumruk sallamaya çalisiyor, yazida samba yapiyor, denge kurmaya çalisiyor. Bir takim yakisiksiz sifatlar kullaniyor, arada bir AKÎL INSAN gibi görünüp ahkam kesmeye ve birilerini çagirarak bu isi düzeltmesini, düzlüge çikarmasini, rayina oturtmasini söylüyor.
Boran Seferci sen neymissin be. Neler biliyormussun, neler düsünüyormussun da bizim senden haberimiz yok. Sahi sen nerelerdeydin simdiye kadar da bu incileri ortaya dökmedin, önümüze koymadin. Belki seni kiymetli bir kisi diye aramiza alirdik, ya da aramizda isen disarida birakirdik, ama mutlaka senin için bir seyler düsünürdük. Ne yazik ki geç uyanmis, güç uyanmissin. Bu yaniti da hak etmis oldugunu bilesin.
Seni söylediklerin ve yazdiklarin baglaminda ciddiye alip almamak için çok düsündüm. Fakat sonunda gelecek için bir not düsmeyi uygun buldum.
On yil önce ‘KIRKLARIN SESI SAIRLER GRUBU’ kuruldugunda sen varmiydin, neredeydin, yoksa grup kurulduktan sonra baska yerde, bir baska isim altinda birinci olmak için ayrilanlardan miydin bilmiyorum. Önemli de degil zaten. On yil sonra derneklesmis, hukuki bir sifat almis, çalismalarina daha bir disiplin, daha büyük bir hedef getirmis ‘KIRKLARIN SESI SAIRLER GRUBU’ olayini ele alman belliki bir sey seni acitmis olmalidir. Heyezanlarin yani sayiklamalarin ondan olsa gerektir.
Kim ne derse desin, KIRKLARIN SESI SAIRLER GRUBU kendini kanitlamis, kamuoyuna kabul ettirmis, kendi içinde muhalefet yapan uyumsuzlari disarda biraktiktan sonra hukuki statüye kavusmus bir kültür ve sanat kurulusudur. Çizgisi belli, hedefi belirli, çalismalari, etkinlikleri ses getiren, kimseyle rekabeti, kavgasi ve davasi olmayan, ‘’Var diyenler’’i ciddiye almayip ‘’Hadi canim sende’’ diyen ve resmi ve özel bütün çevrelerce sayginligi kabul gören bir dernektir. Her kesimden olusan üyeleriyle edebiyat kültürüne, halkin bilgilenmesine yardimci olan bir organizasyondur. Bu nedenle KIRKSEDER kimseden akil almaya ihtiyaci olmayan, akil vermeye kendisini vazifeli görenleri muhatap kabul etmeyen bir toplulugun adidir. Baska yerde, baska isimler altinda kendini birinci ilan edenlerle de bir alisverisi yoktur ve olamaz. Boran Seferci Kirklareli kültür ve sanati için kendisini yazmaya ve konusmaya yetkili görmüsse onun kültürden, sanattan ne anladigini açiklamasini yada bizimle halk önünde tartismaya gelmesini söylesek halki daha iyi aydinlatmis olmazmiyiz acaba. Sunu kesin olarak söylemek isterim ki Kirklareli Kültür Sanat ve Edebiyatçilar Dernegi (KIRKSEDER) gidenleri geri almaz gelenlere ise kapisi açik bir dernektir. KIRKSEDER’de kendisinden büyük hiç kimse yoktur. Böyle biline. Çünkü dernegin kendisi ve ismi büyüktür. Baskalarini da küçük görecek hali yoktur.
Çagrimi tekrar ediyorum: Boran Seferci’yi yazdiklarini konusmaya ve tartismaya çagiriyorum. Ancak biliyor ve sezinliyorum ki ismarla bir yazi yazmis, seviyesiz degerlendirmeler yapmistir. Hedefe dogrudan degil, dolayli saldirilar yapmaktadir. Ancak bosuna. KIRKSEDER aciz ve yetersizlerin kaybolma telasi içerisinde olduklarini görmektedir. Tabii herkes kendi yolun da gidebildigi kadar gidecektir. Yola çikilmistir, bundan dönüs yoktur. Daha iyisini yapmak ve basarmak KIRKSEDER’in amaci ve hedefidir. Kendini büyük ve önde görenlere aynaya bir bakmalarini tavsiye ederim. Ayinesi istir kisinin lafa bakilmaz derim.
dinazor nazif
bencede
evet..halk önünde tartışılsın..