TARİHİ OLAYLARDAN İNECE SAKSAĞANDERE BASKINI

1920 yılının Temmuzunda Trakya, Yunanlıların işgaline uğramıştı. Tekirdağ üzerinden çıkan Yunanlılar bir hafta içersinde Trakya'yı ele geçirmişler, hemen Sıkıyönetim (Askeri Yönetim) ilan etmişlerdi. Yerli Rumlardan daha önce yaptıkları istihbaratla önde gelen kişileri tutuklamaya başlamışlardı. Daha sonra Trakya'yı Yunanistan'a bağladıklarını, Kırklareli, Tekirdağ ve Edirne'den halkın seçtiğini iddia ettikleri Milletvekillerinin Atina'ya gelip, Yunan parlamentosunda yerlerini aldıklarını ilan etmişlerdi.
Bir hafta içersinde Yunan Bayrakları ile donanan Trakya'da yollar tutulmuş, yasaklar konmuş, geçit ve kontrol yerlere karakollar kurulmuş, kasaba ve şehirlerde kurulan Yunan yönetimi halka nefes aldırmıyordu. Trakya'nın Ankara ile bağlantısı kesilmişti. Trakya-Paşaeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'nin önde gelen liderleri ve on binin üstünde sivil, asker ve subay Süloğlu üzerinden Bulgaristan'a geçmişlerdi. Bu geçişler daha önce üçlü Gizli Heyet'ten Cevat Abbas'ın Bulgarlarla yaptıkları anlaşma gereğince oluyordu. Bulgaristan'a geçmeleri istenenler daha çok Trakya-Paşaeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'nin şehir, kasaba ve köylerde yönetici durumunda olanlarıydı.
60-70 bin kişilik Yunan ordusu Trakya'da kontrolü sağladıktan sonra köy, kasaba ve şehirlerde yaptığı tutuklamalardan oluşan Trakyalı esirleri ve bir ihbar sonucu saklandığı yerde ele geçirdikleri Trakya Kolordu Komutanı Cafer Tayyar Paşa'yı Atina Cezaevi'ne, diğer esirleri Milos Adası'na gönderdiler. Milos'a gidenler 3 bin kişinin üstündeydiler. Bu durum Trakya'da Yunan işgalinin birinci aşamasıydı.
İşgalin ikinci aşamasında Ankara'nın talimatı ile Bulgaristan'a geçmiş olan kurmay subayların Bulgaristan'ın Trakya'ya yakın yerlerinde ve Çatalca Üssü'nde eğittikleri çeteler harekete geçirilmiştir. Mustafa Kemal'in TRAKYA'YI KURTARMA PLANI'na göre Yunan işgal ordusu her türlü faaliyetlerle taciz edilecek, karakolları vurulacak, iaşe kollarının yolları kesilecek, köprüler havaya uçurulacak, gece baskınları yapılacaktı. Mustafa Kemal'in Kurmay Subayları, sivillerden oluşan bazı yurtsever Trakyalılar değişik kılık, kıyafet ve hüviyette Trakya'da bir baştan öbür başa halkı mücadeleye hazırlıyor, bir yandan da komuta ettikleri çeteleri düşman üzerine yönlendiriyorlardı. O sıra Trakya'da 8-10 dolayında çete faaliyet halindeydi. Murat Başkaya Çetesi, ki bunlara Silahlı Milisler de deniyordu, Kırklareli bölgesindeydi. Çete 10 - 12 silahşor kişiden oluşuyordu. Saray'dan itibaren Eski İstanbul Yolunu kontrol ediyorlardı. Bu bölgede bir yıldan beri faaliyet halindeydiler. Plan, çetesel faaliyetlerle Trakya'daki 60-70 bin kişilik Yunan ordusunu burada tutmak, Anadolu'ya geçmesini önlemekti. Bunda başarı sağlanmıştı. Mustafa Kemal, Anadolu'da Yunan ordusunu yenmiş, perişan etmişti. Yunanlılar Ateşkes istemişlerdi. Mudanya'da Ateşkes Görüşmelerinde Yunanlıların 15 gün içersinde Trakya'dan çekilme anlaşmaları yapılmıştı. Kırklareli'nde Yunan işgal birlikleri Tren ve Edirne yolu ile kafileler halinde çekildikleri bir sırada Murat Başkaya Çetesi İnece'nin Saksağan Dere Mevkii'nde pusu kurmuştu. Büyük bir Yunan askeri kafilesi Saksağan Dere Mevkii'ne geldiğinde çalılıklar içine yerleşmiş olan çete Yunan askeri birliğine büyük bir zayiat verdirmişti. Öldürülen Kafile subayının tabancası çeteden öğretmen Yakup Çankaya'nın eline geçmişti. Yunan kafilesinde birçok ölüm meydana gelmişti. Bu nedenle İnece Saksağandere Mevkii bu olaydan sonra "KANLIDERE" olarak isim değişikliğine uğramıştır.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol