TMMOB Mühendis, Mimar, Şehir Plancıları Dayanışma Günü'nde ülke genelinde "Örgütümüze, mesleğimize, halkımıza ve ülkemize sahip çıkıyoruz" sloganıyla ülke genelinde bir basın açıklaması yaptı. 19 Eylül 1979 tarihinde Türkiye'de 49 il 443 işyerinde mühendisler, mimarlar ve teknik personellerin yaptığı bir günlük iş bırakma eylemi ile 100 bine yakın çalışanın katılımı ile en büyük eylem olarak tarihe geçmişti. Her yıl olduğu gibi bu yılda mühendisler, mimar ve şehir plancıları ilan edilen bu günde bir basın açıklaması yapan TMMOB Kırklareli Şubesi yaptığı basın açıklamasında "örgütümüze, ülkemize ve mesleğimize sahip çıkıyoruz" dedi.
Dün saat 12:45'te Karaumur Caddesi Anıtpark'ta yapılan basın açıklamasına TMMOB üyeleri, sivil toplum kuruluşlar mensupları ve vatandaşlar katılım gösterdi. TMMOB Kırklareli İl Temsilcisi Erol Özkan 19 Eylül Mühendis, Mimar ve Şehir Plancılar Dayanışma Günü dolayısıyla yaptığı basın açıklamasında şu sözleri dile getirdi.
"Bugün 19 Eylül. Bugün "TMMOB Mühendis, Mimar ve Şehir Plancıları Dayanışma Günü" 19 Eylül; mühendis, mimar ve şehir plancılarının örgütlü mücadele tarihi açısından çok önemli bir gündür. Bugün, yüreğinde sadece insan sevgisi olan mühendis, mimar ve şehir plancılarının ekonomik ve demokratik taleplerle gerçekleştirdiği bir günlük iş bırakma eyleminin 34. yıldönümüdür. 19 Eylül; işsizliğin, yoksulluğun, baskı ve zorbalığın kol gezdiği ülke koşullarında kendi sorunlarını halkın sorunlarından ayrı görmeyen mühendis, mimar ve şehir plancılarının Gezi eylemlerine değin uzanan özgürlük, eşitlik, demokrasi, bağımsızlık, barış ve adalet mücadelesinin adıdır. 19 Eylül 1979 tarihinde, Sevgili Başkanımız Teoman Öztürk'ün TMMOB adına yaptığı çağrı ile sokakları dolduran mühendis, mimar ve şehir plancıları bugün de aynı anlayış doğrultusunda halkı ile omuz omuza gelişen süreçteki mütevazı yerini almıştır. Ülkemiz çok kritik bir süreçten geçmektedir. Gezi Parkı'nın yağmasına karşı gösterilen meşru ve demokratik tepki ile başlayan halkımızın direnişi ülkenin dört bir yanını sarıp sarmalamış ve yeni bir dönemin kapısı aralanmıştır. Sokaklar; özgürlük ve demokrasinin yeniden yeşerdiği, insanca bir yaşamın umutlarını doğurmuştur. Halk kendi kaderine el koymuş ve "artık yeter" demiştir. Baskı ve sömürü politikalarının uygulayıcıları tarihsel rolleri gereği sokakları özgürleştiren halkın direnişine acımasızca saldırmaktadır. Ülke tarihinin en önemli tepkilerinden biri olan halkın direnişi karşısında, ortaya çıkan talepleri karşılamak yerine bunu şiddetle bastırmayı tercih edenler, gençlerimiz Ethem Sarısülük, Mehmet Ayvalıtaş, Medeni Yıldırım, Abdullah Cömert, Ali İsmail Korkmaz ve Ahmet Atakan'ın katlinin sorumlularıdır. Ülkemizin ve halkımızın geleceği için açılan en güzel ve temiz sayfa kana bulanmıştır. Katillerin cezalandırılması ve sorumlularından hesap sorulması hepimizin boynunun borcudur. 19 Eylül dayanışma günümüzde bir kez daha söylüyoruz:
"TMMOB, Örgütüne, Mesleğine, Halkına, Ülkesine Sahip Çıkıyor!"
TMMOB, özellikle son yıllarda sürekli hale gelen yasal ve fiili saldırılarının hedefi durumundadır. Artık toplumun geniş bir kısmının da çok iyi bildiği gibi örgütümüz TMMOB, iktidar tarafından teslim alınmaya, yetkisizleştirilmeye çalışılmaktadır. Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu ile başlayan ve arka arkaya çıkarılan KHK'lar ile geliştirilen saldırı dalgası, Gezi eylemleri süreci içerisinde son noktasına ulaşmıştır. Üyelerimiz, yöneticilerimiz gözaltına alınmış, arkadaşlarımız üzerinden sanal bir örgüt yaratılmaya çalışılarak topluma da büyük bir gözdağı verilmek istenmiştir. "Örgüt arama TMMOB burada" diyen mühendis, mimar ve şehir plancıları halkımız ile omuz omuza saldırılara direnmiştir. Ancak, TBMM'deki sayısal gücünü demokrasinin ve toplumun taleplerinin üzerinde görenler, bir gece yarısı torba yasa operasyonu ile kamusal denetim yetkilerimizi tırpanlamıştır. Sayısal çoğunluğu demokrasinin tek koşulu olarak gören anlayışla yoğrulan iktidar erki, TMMOB'den Gezi'nin intikamını almaya çalışmaktadır. TMMOB'yi kapatmaya gücü yetmeyenler, TBMM'de mesleğimize ve örgütümüze darbe yapmışlardır.
TMMOB'ye yönelik gelişen saldırı ile kentlerimiz ve doğamıza karşı gelişen yağma süreci eş zamanlı olarak ilerlemektedir. Kentsel dönüşüm adı altında hız kazanan yağma ve talan süreci doğamızı ve yaşam alanlarımızı yok etmektedir. Parklarımız, yaşamın önemli unsurları olan kıyılarımız, tarım arazilerimiz, ormanlarımız, derelerimiz metalaştırılarak rant uğruna piyasaya sunulmaktadır. "Kamu-toplum yararı anlayışı" idari yapıdan uygulama alanlarına kadar tüm süreçlerden tasfiye edilmektedir. Yasalar ve yönetmelikler ile piyasacılığın önündeki tüm engeller, pürüzler ortadan kaldırılmaktadır. Mühendislik, mimarlık ve şehir plancılığı mesleği de bu anlayışa uygun olarak yeniden dizayn edilmektedir.
TMMOB, meslek alanlarımızda yaşanan tahribata, meslektaşlarımızın sorunlarına ve ülkemizin temel meselelerine karşı sözünü ve eylemini büyütecektir. TMMOB, Suriye'nin işgaline; emperyalist savaş ve sömürü politikalarına; barış ve kardeşlik içerisinde bir arada yaşamaya engel olan yaklaşımlara karşı ülkede ve bölgede barışı savunmaya devam edecektir.
TMMOB, iktidarın neoliberal sömürü politikaları içerisinde yok etmeye çalıştığı meslek disiplinlerimizi ve etkisiz-yetkisiz bir hale getirmeye çalıştığı örgütümüzü savunmaya devam edecektir. Çünkü TMMOB'nin ve bağlı disiplinlerinin tasfiye edilmesi demek, kentlerimiz ve doğal varlıklarımızın rahatça yağmalanması, dizginsiz bir sömürü düzeninin tahsis edilmesi demektir.
TMMOB'nin, Gezi sürecinden çıkardığı sonuç, daha fazla örgütlenme ve daha fazla mücadeledir. TMMOB, mücadele geleneğine, mesleğine, örgütüne, halkına ve ülkesine duyduğu sorumluluk gereği durduğu noktadan geri adım atmayacak ve mücadelesini güçlendirerek sürdürecektir.
19 Eylül TMMOB Mühendis, Mimar ve Şehir Plancıları Dayanışma Günü, kentlerimizi, doğamızı, yaşam alanlarımızı yok edenlere, mesleğimize, örgütümüze ve halkımıza saldıranlara karşı duranların günüdür" sözlerini dile getirdi. TMMOB Kırklareli İl Temsilcisi Erol Özkan yaptığı basın açıklamasının ardından ayrıca 19 Eylül Gaziler günüde olduğunu belirterek tüm şehit ve gazilerimizi rahmet ve saygıyla andığını ifade etti. Düzenlenen etkinlik basın açıklamasının ardından sona erdi.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol