TOPLUMUN DEĞER YARGILARI

Örf adet, gelenek görenek, töre gibi adlarla bilinen, genel anlamda toplumun değer yargıları, bir bakıma toplum yaşamına yön veren yazılı olmayan kültür     kanunları gibidir. Tarihin imbiğinden geçmiş, yöreye, doğaya, dini inançlara göre vb. şekillenmiş bu değerlere topluca doğru veya yanlış denemez. O kadar ki, bazıları aklın mantığın, dini inançların, kanunların bile önüne geçer.  Kimine göre doğru, ötekine göre yanlış olan o kadar çok örnek vardır ki... Kimi de bir kısmını kabul eder bir kısmını etmez. Genel olarak toplumun çoğunluğunun benimsediği doğru olarak kabul edilse de bazıları ki en kötüleri; toplumların yerleşmiş değerlerini aşındırmak, bozmak amacıyla, belli odakların doğruları yanlış, yanlışları doğru olarak gösterilebilmek için üzerinde özel olarak çalıştıklarıdır.
1986 yılıydı, ilk çocuğumun doğum belirtileri başlayınca düzenli olarak kontrole gelen Dereköy Sağlık Ocağı ebesini haberdar ettim, bir taraftan da köyün geleneksel <Ebek Anne> sini çağırmak zorunda kaldım.
Ebek anne uğraşırken iki ebeden oluşan sağlık ekibi de geldi, onlara durumu anlattım yılların tecrübesiyle olgun karşıladılar ama ebek anne korktu ve bana sen ne yaptın diye çıkıştı sonuçta yaptığı iş kanunlara aykırı.
Eğitimli ve tecrübeli ebe hanımlar ise onu dışlamayıp doğumu birlikte yaptırınca rahatladı sevindi ve doğru bildiği birçok yanlışının olduğunu öğrendiğini itiraf etti. Yılların Emine ebesi de Çağlayık'a ilk kez (son da oldu) doğuma çağrıldığı için çok memnun oldu. Ben de ilk kez baba olmanın verdiği sevinçle bol bol bahşiş verdim ammaa... Meğerse ben çok büyük bir yanlış yapmışım.
Yeni doğan çocuğu kırklanana kadar ebenin yıkaması gerekiyormuş, ya şimdi bu çocuğu kim yıkayacak, ana yıkasın olmaz, bütün oklar üzerimde. Ebek anne rahmetli Nuriye Hala'yı ikna edene kadar akla karayı seçtim. Hem kadın için ebe değiştirmek koca değiştirmek gibiymiş. Doğum hali her şey olabilir, kapıda devletin donanımlı aracı, içerde eğitimli tecrübeli doğum personeli ama ben ikinci ve üçüncü çocuğumda modern ebe çağıramadım. Bedenin son derece doğal ihtiyaçlarından olan ve, söylendiğine göre bir çok Avrupa ülkesinde toplum içinde doğal karşılanan yellenmek bizde hele büyüklerin yanında çok büyük ayıp sayılır.
Ama aynı Avrupa da bir erkeğe karısının güzel olduğunu söylemek erkek için gurur meselesiyken bizde namus meselesi olur.
Ve orada yaşamış olan bazı vatandaşlarımız bugün burada yellenmeyi kendine hak görürken, karısının güzelliği konusunda söz edilemez.
Özellikle Trakya'mızda dinen de sakınca olmamasına rağmen, bırakın akraba evliliğini komşu kızına bile bakılması hoş görülmezken, her ne kadar yeni nesillerce terk edilmeye başlansa da ülkemizin birçok yerinde akraba evlilikleri gayet doğal görülmekte hatta ısrarla savunulmaktadır.
Yine başta Trakya olmak üzere bazı bölgelerimizde, yuva kurma amaçlı olduğu sürece kız kaçması doğal karşılanırken, özellikle Doğu bölgelerimizde namus meselesi, zina suçu olarak görüldüğü için acı sonuçlarını hepimiz biliyoruz.
Trakya ve batı bölgelerimiz genel olarak kan davası nedir bilmezken, kan davası nedeniyle yerini yurdunu terk etmek zorunda kalanlara da kucak açmakta, bağrına basıp yaralarını sarmakta, aşını ekmeğini paylaşmaktadır.
Bence hırsızla kumarcı arasında fark yoktur, ikisinin de başkasının emeğinde gözü vardır. Biri işini açıktan, diğeri gizli yapar. Birini toplum son derece dışlamışken diğeri kendi parasıyla oynadığı gerekçesiyle o kadar dışlanmaz hatta bazen işini devlet aracılığıyla sürdürür.
Beş vakit namaz Farz olup dini açıdan asla terk edilmemesi gerekirken, bayram namazları yine terk edilmemesi gereken ancak Vacip hükmünde olup Farz'ın bir alt kademesidir. Beş vakit namaz konusunda vurdumduymaz olan Müslümanların Bayram Namazına verdiği önemi hepimiz biliyoruz.
Yirmili yaşlardayken Tekirdağ'a günübirlik yolum düşmüştü, fırsattan istifade denize gireyim dedim ama birkaç saat için mayo satın almaya da değmezdi.
Nasıl olsa içimde renkli külot var kimse de anlamaz deyip denize girdim girmesine de çok geçmeden 4-5 yaşlarında bir kız çocuğu balyozu indirdi kafama: Amca amca, sen külotla girmişsin. Sonra da gönlümü aldı; ama olsun külotla da     girilir.
Bir kadının iç çamaşırlı hali ile bikinili mayolu hali arasında çıplaklık açısından fark yoktur ama, iç çamaşırlı kadın çıplak, mayolu kadın giyimli ve modern sayılır. Oysa tek fark kumaş ve bakış açısıdır. En garibi de bunları söyleyene bazen sapık etiketi yapıştırılmak istenir.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol