İnsanımızın eğitimsizliğinden, cehaletinden kaynaklanan birçok olumsuzlukları vardır ve toplum kendi içinde meydana gelen bu olumsuzlukları seyretmektedir. Aslında toplumun yapacağı fazla bir şey de yoktur. Zira olaylar ilk nazarda devleti ilgilendirmektedir. Örneğin KADIN CİNAYETLERİ bugün için önemli bir sorundur. Geçmişte yılda 15 - 20 öldürme olayı olurken şimdi giderek artmaktadır. Geçen yıl yani 2013 yılında 237 kadın cinayeti meydana gelmiştir. Bu cinayetlerin elbet bir ve belki birden fazla nedeni vardır. Bizim konuya yönelik eleştirilerimiz olmuşsa bu gelecek için olmuştur. İnsan öldürmek, özellikle kadın öldürmek çok ama pek çok kere ilkelliği yansıtmaktadır.
Geçen yılın önemli olayları arasında yer alan KADIN CİNAYETLERİ ETKİSİZ ÖNLEMLER NEDENİYLE YENİ YILDA DA -BÜYÜK İHTİMAL- ARTARAK DEVAM EDECEKTİR? Cinayetler salgın ve moda haline gelmiştir. Şüphesiz cinayetlerin çeşitli nedenleri vardır ve bunlar Aileden Sorumlu Bakanlık tarafından bilinmektedir. Ancak Bakanlığın aldığı tedbirler yetersiz kalmaktadır. Cinayetlerin bilinen nedenleri başında geçimsizlik, aykırı konuşmalar, namus sorunu, yokluk, yoksulluk, eğitim farkı gibi nedenler vardır. Ama daha çok cinayete sebep gösterilen boşanmak, ayrı yaşamak, içki, kumar, sigara gibi kötü alışkanlıklar cinayet nedeni olarak gösterilmektedir. Kendi hayatını kendisi düzenlemek isteyen eş bunları yerine getirmede engellerle karşılaşmakta direnmesi halinde kurşunlara hedef olmaktadır. Kadına özgürlük, bağımsızlık hareket tanımaktadır. Bu bağlamda erkek egemen olmayı düşünmekte ve istemektedir. Kabul görmeyince bıçaklamak akla gelmektedir. Olay budur.
Devletin bu bağlamda aldığı en etkili önlem SIĞINMA EVLERİ'ni açmasıdır. Kadının talebi üzerine kapılar kadına açılmaktadır. Kocanın evden bir süre için uzaklaştırılması da etkili sonuç vermektedir. Fakat bütün bunlara rağmen cinayetler işlenmektedir. Cinayetlerin en çok işlendiği illerin başında İstanbul, İzmir, Diyarbakır, Antalya ve Gaziantep gelmektedir.
Türk toplumunun yarısını kadınlar oluşturmaktadır. Türkiye daha cumhuriyetin ilk yıllarında KADIN DEVRİMİ yapmış, kadına sosyal, siyasal, ekonomik haklar getirmiş, kadın-erkek eşitliğini sağlamış bir ülkedir. Ancak görülüyor ki bu haklar, hukuklar yetmiyor. Kadın Davası'nda bir noksanımız, bir yanlışımız olduğu anlaşılıyor. Bu da herhalde eğitim olması gerekiyor. Bu eğitim yalnız erkeğe, yalnız kadına değil, topyekün topluma verilmesi gereken bir eğitimdir. Fakat ne var ki bu yetmiyor. Kadın Düşmanlığı'nın kaynaklarına inmek, nedenlerine gitmek icap ediyor. Olay ülkemizin imajını bozmaktadır. Kadın cinayetleri yüzünden uluslararası ilişkilerde yüzüme iyi bakmıyorlardır. Uygar bir dünyada bu cinayetleri ancak uygar olmayan birileri işleyebilir. O, bir deli olabilir. Ya da şartlanmış bir Kadın Düşmanı olabilir. Düşünün bakalım, Türkiye bu ayıp ve çirkin sahifeyi kapatabilir mi? Kapatması gerekmez mi?
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol