TRAKYA’DA ÖYKÜSÜ BİTMEYEN SAVAŞ BALKAN HARBİ VE BOZGUN -16-

"Bir Felaketin Anatomisi: Balkan Savaşı" adlı araştırma ve inceleme yazısında Sayın Vasfi Sertdemir, Nazım Paşa ile Abdullah Paşa arasındaki anlaşmazlığın, hazırlıklar bitirilmemiş dahi olsa karşı saldırıya geçme emrini veren Nazım Paşa'ya Abdullah Paşa’nın "Yine taarruz emrinizi aldım. Aramızda ittihaz kılınmış olan mukarrerat henüz tarafı alilerince infaz ve icra buyrulmamıştır. Müretep redif fırkaları "tümen" henüz gelmedi. Üç saatten beri savaş hali bir açıklık göstermemiştir. Düşmanın bir kolunun Tunca'nın doğusunda zuhur ederek sınırı geçtiği ve diğer bir kolunun da ihtimal yarın akşama doğru Kırklareli üzerine geleceği bekleniyor. Şu hale göre iki, üç güne kadar büyük bir meydan muharebesinin vukuu muhakkaktır. Noksanlar tamamlanmadan yapılacak bir taarruz hareketi, ordunun ve dolayısıyla memleketin felaketini mucip olacaktır" demesinden çıktığını kaydeder. Sayın Vasfi Sertdemir, bu konudaki açıklamalarına şöyle devam etmektedir:
"Abdullah Paşa'nın bu uyarıcı cevabı yerinde ve bir meydan muharebesinin yakın olduğuna dair verdiği bilgi doğru idi. Nitekim Bulgar Birinci ve Üçüncü Ordularıyla Tunca'nın Doğusunda ve İkinci Ordularıyla Tunca'nın Batısında toplanmışlardı. Bu durumla bize üstün bulunuyorlardı." "Bulgar Başkomutanı General "Savof" Filibe demiryolunu etkisi altında bulunduran Ali Yaver Paşa Kolordusuna yüklenmiş, eğitim bakımından hazırlanmamış olan bu kolorduyu 19 ve 20 Ekim günleri bozguna uğratarak, Mestanlı'nın güneyine kadar geriye sürmüştü. Daha sonra KIRKLARELİ- HASKÖY HATTI'na kadar ilerleyerek, Doğu Ordusuna karşı 22 Ekim'de genel taarruza geçmişti. Askeri tarihimizde "KIRKLARELİ MEYDAN MUHAREBESİ" adıyla anılan bu muharebede Doğu Ordumuz, gerisinden gelen bu üç Bulgar Ordusunun taarruzu ile çok sarsılmıştı." Meriç'in Batısından itibaren Kırklareli'nin Kuzeydoğusuna kadar uzanan 55-60 km.lik bir cepheye yayılmış bulunan Abdullah Paşa Komutasındaki 200.000 kişilik ordunun:
1- " Cafer Tayyar Komutasındaki Birinci Kolordusundaki Koşikavak- Yenice arasında,"
2- " Turgut Paşa Komutasındaki İkinci Kolordu Babaeski'ye bağlı Karahalil Köyünde (şimdi kasaba),"
3- "Mahmut Muhtar Paşa Komutasındaki Üçüncü Kolordu Kırklareli'nde,"
4- "Abuk Ahmet Paşa Komutasındaki Dördüncü Kolordu Babaeski'nin Kuleli Köyü ile Havsa Kasabası arasında yerleşmişti."
"Bunlardan başka, henüz lağvedilmemiş bulunan 15, 16, 17 ve 18. redif Kolorduları" stratejik noktalara yerleştirilmek, ya da cephe gerisinde yer almak üzere hazır bulunuyordu. "Her kolordunun seferberlik nedeniyle el konulmuş üçer konvoyluk manda arabaları vardı."
TRAKYA'DA KADER AĞLARINI ÖRÜYOR
Bulgar saldırılarının hedefi elbette ki kimsenin meçhulü değildi. "Büyük Bulgaristan" hayali peşinde olan Kral Ferdinand, Edirne Savunmasını yıkmak için verdiği emirde bu ezeli hedeflerini şöyle dile getirmişti: "İyice hatırlayınız ki, SÜLOĞLU, PETRA ( Kayalı- Bedre köyü), KIRKLARELİ, KOÇANA, MEHOMYA ( Razlık), PINARHİSAR, LÜLEBURGAZ, ÇATALCA ve EDİRNE" mücahitlerinin ruhları semanın yüksekliklerinden size bakmaktadır. Bizim baba, ana, karı ve çocuklarımız düşmanı 500 seneden beri KANIMIZI EMDİĞİ BU ESKİ YURDUMUZDAN (!) KOVMADAN VE DENİZİN ÖTESİNE ATMADAN EVLERİMİZE DÖNMEMİZE MÜSAADE" etmeyecekler, " İLERİ" demektedir. Balkan Savaşı harekâtının Edirne ve Kırklareli üzerinden gelişmesi ihtimali, esas alınmıştı. Fakat daha ziyade Edirne üzerinde duruluyordu.
Yazının devamı var...

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol