TRAKYA’DA ÖYKÜSÜ BİTMEYEN SAVAŞ BALKAN HARBİ VE BOZGUN -18-

Keşif raporları ve top sesleri düşmanın Kırklareli'nin Kuzeyinde geniş bir harekât içinde bulunduğunu gösteriyordu. Düşmanın Kırklareli'nin Batı kuzeyinden saldırıya geçeceği ihtimali belirdiği için ordu komutanı Abdullah Paşa, 21 Ekim'de Havsa'dan Kırklareli'ne geldi. O sıra Kırklareli ve yöresinde Mahmut Muhtar Paşa Komutasındaki 4.Kolordu Babaeski'nin Kuleli köyünde, Turgut Paşa Komutasındaki 2.Kolordu ise Babaeski'nin Karahalil Köyü’nü çevreleyen alana yerleşmişti. Bu kolordulara bağlı tümenler de Karamesutlu, Taşağıl, Hazinedar, Kuzuçardağı, Yenimahalle, Kavaklı, Asilbeyli (Hasanbeyli), İnece, Kızılcamüsellim, Dolhan, Süloğlu, Keremedenler, Kayalı (Bedre-Petra), Koyunbaba, Yoğuntaş (Polos), Erikler ve Eriklice köylerini içine alan geniş bir bölgede savaşa hazır bekliyorlardı. Bu bekleyişte itiraz yoktu. Yağmur, çamur, soğuk, gıdasızlık askerlerin sabrını taşırıyordu. Ama, Türk askerinin o ezeli bilinci, inancı mevcudiyeti ayakta tutmaya yetiyordu. Savaş alanında koşullar o kadar fena idi ki birlikler arası kaydırma, birliklere ikmaller mümkün olmuyordu. Bir yanda askeri hareketten doğan tıkanıklık, öte yanda göç eden halk kitleleri yüzünden Kırklareli ve Edirne yöresi için bir ana-baba günü idi. Öyle ki tayin edildiği tümeni bulamayan komutanlar, çamura saplanıp kalan kafileler vardı. Büyük bir savaşın her an başlaması sırasında İkinci Ordunun genel savaş ortamı ve manevi etkenler Osmanlı Ordusunun aleyhine bulunuyordu.
Aydınlığa kavuşmamış düşünceler, karamsarlığa ulaşan umutsuzluk, belli olmayan taktikler, uygulanamayan savaş planları sorunlarının yeni sorunlara dönüştüğü bir sırada 2.Ordu Komutanı Abdullah Paşa Kırklareli' nde 3.Kolordu Karargâhında nemli bir toplantı yaptı. Bu bir "Durum Muhakemesi" idi. Alınan kararların ışığı altında düşman saldırısının Kofçaz, Devletliağaç, Karahamza ve Çeşmeköy tarafından olacağı tahmini yapıldı. Bu faraziyeye en uygun askeri taktik ve plan bir "Çember Harekâtı" olabilir görüşünde ittifak edildi. Yalnız birliklerin yerleştirilmesi, mevzilenmesi konusunda Abdullah Paşa ile Kolordu Komutanı Mahmut Muhtar Paşa arasında görüş ayrılığı çıktığı söyleniyordu. Buna rağmen Mahmut Muhtar Paşa, 7.Tümeni Kırklareli'nin Kuzeybatısında kalan Erikler Köyüne, 8.Tümeni Kayalı (Bedre-Petra), 9.Tümeni Erikler ve Kayalı Köylerinin güneyinde kalan Dolhan, Koyunbaba, İnece ve Paşayeri mevkiinde mevzilendirdi. Bu köylerin sınırlandırdığı yeryüzü şekilleri bir savaş için doğal siperlere elverişli koşullar taşıyordu. Derin vadiler, yüksekçe tepeler ve yalçın kayalar askerin savunmasına olanaklar sağlıyordu. Esasen uygulanması ön görülen yöresel askeri planda düşmanı Yoğuntaş'ın güneyine inmeye zorlamak ve kuzeyden bir çevirmeye yönelmek amaçlanmıştı. Bu planda uygulama olanağı bulamadı. Düşman Karahamza Çeşmeköy ve Devletliağaç üzerinden Yoğuntaş'ın kuzeyini ve oradan Kayalı Köyü (Bedre-Petra) doğusunda bir hareket izlediğini belli ediyordu. Bu durumda savaşı Kırklareli yakınlarında, Plevne Savaşından sonra 1882 yılında yapılan Taş Tabya'nın etki alanı içinde kalan Devletliağaç, Yoğuntaş, Kofçaz, Kadıköy ve Elmacık, Kayalı, Erikler, Eriklice ve Karahıdır köylerinde yapmak zorunluluğu doğuyordu. Nitekim de öyle oldu. "Bombakaya ile Yumurtatepe arasında taarruz eden bir Bulgar Alayına bu tabyadan yapılan makineli tüfek atışı büyük kayıplara neden olmuştur.
Yazının devamı var...

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol