TRAKYA’DA ÖYKÜSÜ BİTMEYEN SAVAŞ BALKAN HARBİ VE BOZGUN -26-

“DURUM VAHİM FAKAT ÜMİTSİZ DEĞİL"
Osmanlı Paşaları’ndan birinin bir savaş cephesinden Babıâli'ye çektiği ünlü bir telgraf I. Balkan Savaşı’nın sonunu en güzel biçimde anlatmaktadır: "Durum vahim, fakat ümitsiz değil." Şundan dolayı ki, Balkan ittifakına dahil ülkeler arasında işgal edilen toprakların bölüşülmesi şeklinde anlaşmazlık belirmişti. "Sırbistan, Rusya'nın desteğinde, Makedonya'nın Sırp bölgelerinden başka Adriyatik Denizine geniş bir imkân sağlayacak olan Arnavurluk'u ilhak etmek istedi. Almanya'nın desteklediği Avusturya- Macaristan'ın da Arnavutluk'ta gözü vardı. İtalya, buna kesin olarak karşı koydu. Avusturya'nın işi savaş çıkartmaya kadar götüreceğinden korkuldu.”
Avrupa'da statükonun Kuvvetler Dengesini bozmayacak şekilde çözüme bağlanması herkesin yararına olacaktı. Nitekim bir çözüm bulmakta gecikilmedi. "Arnavutluk, Almanya'nın himayesi altında bir prenslik haline getirildi." Yalnız Balkanlar’daki "Durum" bu şekilde bağlanırken, "Balkan ülkeleri arasında Makedonya'nın bölüşülmesinden tekrar anlaşmazlık çıktı. Bulgaristan, daha önceki anlaşmaya rağmen Rusya'nın hakemliğini reddetti ve Yunanistan ile Sırbistan'a saldırıya geçti."
İKİNCİ BALKAN SAVAŞI
İKİNCİ Balkan Savaşı başladığında "Almanya ile Avusturya Bulgaristan, Fransa'nın desteklediği Rusya ise Sırbistan safında yer aldılar." Bulgaristan'ın büyümesini, Balkanlarda statükonun kendi aleyhine değişmesini hiçbir zaman istemeyen ve Balkan Savaşı’nın dışında kalmış bulunan Romanya, fırsattan istifade, Bulgaristan'a savaş açtı.
Balkan Savaşı’nda Osmanlı Devleti’ne karşı birlikte hareket etmiş bulunan bu ülkeler şimdi hep birlikte eski müttefikleri Bulgaristan'la savaşıyorlardı. Bulgaristan gerçekten çok zor duruma düşmüştü. Romanya, Bulgaristan topraklarında hızla ilerledi. Sofya'yı, Plevne'yi aldı. Babıâli'de Meriç'e kadar olan Trakya topraklarını geri alma kararı verdiğini ilan etti. Gerçi İngiltere Osmanlı Devleti’nin savaş sonrası statükoyu değiştirmesine müsaade edilmeyeceğini bildirdi ama onu ciddiye alan olmadı. Çünkü, İngiltere daha büyük sorunlarla meşguldü.
OSMANLI ORDUSU TRAKYA'DA İLERLİYOR
Balkan ülkelerinin, muhteris ve mağrur Bulgar Kralı Ferdinat'ın savaş sonrası tutumunu şiddetle cezalandırmak yoluna gitmeleri Osmanlı Devleti için büyük bir talih olmuştur. Bu sırada Yemen İsyanı’nı bastırmak için orada bulunan Başkumandan Ahmet İzzet Paşa, Balkan Faciası sonunda dönmüş bulunuyordu. Ahmet İzzet Paşa, yeni devrin koşullarını yenecek çapta bir kişi olmamakla beraber, öldürülen Nazım Paşa'ya oranla daha güven verici bulunuyordu. Bu itibarla Başkumandan’ın Yemen'den dönmesi memnuniyetle karşılandı.
Bulgarlar, Balkanlar’da ortaya çıkan ve kendi felaketlerine yol açan "Yeni Durum" karşısında Midye-Enez Hattı'na kadar Doğu Trakya'daki kuvvetlerini geri çekmek zorunda kaldılar. Osmanlı Devleti, Trakya'da meydana gelen "Kuvvet Boşluğu"ndan yararlanmakta gecikmedi. İlgili ülkelere Edirne ve Kırklareli'ne kadar bütün Trakya topraklarını geri almak istediğini ve harekete geçeceğini bildirdi. Orduya bu konuda verilen emir şöyleydi:
"Çorlu cephanesinde üç kolordu ile Keşan'daki Kolordu KIRKLARELİ - EDİRNE ve eski sınır hattına kadar ilerleyecektir. MURATLI ilersinde bulunan süvari tümeni Edirne'ye SARAY yakınlarında bulunan aşiret suvarı Tugayı KIRKLARELİ' ne süratle gireceklerdir. Bulgarlar silah kullanmazlarsa memleketlerine dönmelerine müsaade edilecektir.
Devamı yarın...

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol